Çocuk işçiyi 'yakan' dram

Aile bütçesine katkı için haftalık işçi olarak demir doğrama atölyesinde çalışan 13 yaşındaki çocuk, tiner kutusunun patlaması sonucu ağır yaralandı. M.B yaşam mücadelesi verirken, kapsamlı soruşturma açıldı.

Çocuk işçiyi 'yakan' dram

Diyarbakır'da aile bütçesine katkı sağlamak için çocuk yaşta çalıştığı atölyede tiner kutusunun patlaması sonucu vücudunun yüzde 40'ında yanıklar oluşan 13 yaşındaki M.B.'nin hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.

TİNER KUTUSU PATLADI

​Olay, 1 Nisan'da akşamı Kayapınar ilçesi, Huzurevleri Mahallesi'ndeki bir demir doğrama atölyesinde meydana geldi. İddiaya göre iş yerinde, haftalık ücret karşılığında hiçbir sosyal güvencesi olmadan aile bütçesine katkı sağlamak için çalıştığı söylenen 13 yaşındaki M.B. adlı erkek çocuk, tiner kutusunun patlaması sonucu feçi şekilde yanarak, yaralandı.

Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Vücudunda yanıklar oluşan M.B., ilk müdahalenin ardından Dicle Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Olay yeri güvenlik şeridi ile kapatıldı. Olayla ilgili inceleme başlatılırken, yoğun bakımda tedaviye alınan M.B.'nin hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi.

ÇOCUK YAŞTA İŞÇİLİK

Üç gündür tedavi altına alında bulunan ve vücudunun yüzde 40'ında yanık oluşan M.B. yaşam mücadelesi verirken, olayla ilgili kapsamlı soruşturma başlatıldı. Aile bütçesine katkı sağlamak için okula gidip eğitim ve öğretim görmesi gereken çağda, demir Doğrama atölyesinde çalışan M.B'nin olayı, çocuk işçiliğinin önlenmesi yönündeki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Geçtiğimiz yıl Diyarbakır'da faaliyet gösteren Rangârenk Umutlar Derneği  çalışmak zorunda bırakılan çocukların sayısında artış olduğunu bildirmişti..

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNDE ARTIŞ

Rapor kapsamında kentin 4 merkez ilçesini kapsayacak şekilde farklı iş kollarında çalışan 155 çocukla anket yaptıklarını aktaran Dernek üyelerinden Alper Yalçın, “Çalışan çocukların ebeveynlerinin hangi motivasyonla çocuklarını çalıştırdıklarını ve çalışırken ne gibi zorluklar yaşadıklarını öğrenebilmek için 14 ebeveynle mülakat gerçekleştirildi. Sosyoekonomik koşulları nedeniyle çocuklar, uzaktan eğitime bağlanabilecekleri araçlardan yoksun oldukları için eğitim hakkına erişememişlerdir. Görüştüğümüz 155 çocuktan 26’sı pandemi bitse bile okula geri dönmeyeceklerini beyan etmiştir. Okula devam edeceğini belirten 129 çocuktan 93’ü ise EBA’ya erişemediğini ifade etmiştir. Çalışan 155 çocuktan 112’si çalışma nedenini, ailesine ekonomik destekte bulunmak olduğunu belirtmiş. 155 çocuktan 30’u bir yıldan az süredir, 83’ü ise en az 1, en fazla 3 yıldır çalıştığını ifade etmiştir. 3 yıldan az çalıştığını belirten çocukların ise atık toplama ve sanayi iş kollarına yöneldikleri görülmektedir. Çocuklardan 94’ü günde 7 saatten fazla çalıştığını ifade etmiştir. Çocuklardan 47’si çalışırken kaza geçirdiğini ifade etmiştir” bilgilerini paylaştı.

BAKANLIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Çocukların ihtiyaçlarının patronlar ve devlet tarafından görmezden gelindiğine dikkat çeken Yalçın, "Sokaklarda her geçen gün artan, buna karşın daha görünmez hale gelen çocuk işçiliğine alışmak istemiyoruz. Çocukların çalışırken maruz kaldıkları ihlallerin ciddiyetini ve bu ihlallerle ilgili doğrudan sorumlu olduklarını bilerek, çocuk koruma ile ilgili kurumlar arası koordinasyonu sağlamak ile ilgili birincil yükümlülüğe sahip kurum olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyuna bildirmek isteriz" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz