Diyarbakırlı vatandaşlar, yeni yılla birlikte netleşen emekli zammı yetersiz bulunurken ev kiralarının yüksekli nedeniyle asgari ücretlilerde geçinemediklerini söyledi. Geleceğe dair umutlarının azaldığını belirten Diyarbakırlılar Söz Haber ekibinin mikrofonlarına konuştu.
“HALİMİZ PERİŞANLIKTIR”
Murat Eren: “Şuan görüyorsunuz simit yiyoruz. Lokantaya gidip yemek yiyemiyoruz. Bakın görüyorsunuz belediye halk lokantası açıyor. Bu da fakirliğimizi anlatıyor, durum budur. Şuan da işsizsim. Asgari ücretle iş bulsam çalışacağım. Bunu yapacak gücümüz bile yok. Evliyim üç çocuğum var. Bir çocuğum asgari ücretle çalışıyor. Evi o geçindiriyor. Bir ev kirası asgari ücrete eşit olmuş. Halimiz perişanlıktır.”
“GELECEKTEN UMUDUM YOK”
Nihat Yiğit: “Türkiye’de geçinmek her geçen gün zorlaşıyor. Asgari ücretliyim ve geçinmeye çalışıyorum. Bize yapılan 5 bin liralık zam tabi ki bizi tatmin etmedi. Ek iş yapmadan geçinmek mümkün değil. Şuan eve 12 bin lira kira ödüyorum. Kalan 8 bin lira ile iki oğlumu okutmaya çalışıyorum. İşten çıktıktan sonra kalan 3-5 saatlik bir zaman diliminde bir lokantada garsonluk yapıyorum. Bu parayla mutfak harcaması çıkıyor. Artık nereye kadar devam ettirirsek. Gelecekten umudum yok. Geleceğe dönük hiçbir projeleri yok. Türkiye gittikçe geride kalıyor. Yerimizde sayıyoruz.”
“ÇOCUKLARIM DA ÇALIŞMAZSA EVİ GEÇİNDİREMEM”
Ensari Ateş: “Geçinmek zorlaştı. Zengin daha zengin oldu, fakir de daha da fakirleşti. Fakir adam bir parça ekmeğe muhtaç oldu şimdilerde, bu adalet değil. Ekonominin hali bu. Ben emekliyim. Benim emekli maaşım öğle yemeğine ve çay parama yetiyor. Çocuklarım çalışmazsa evi geçindiremem. Pazarda bir kilo biber 120 lira, geçen yıla göre yüzde yüz artmış. Emekliye ise yüzde 15 zam verdiler. 2 bin lira ile nasıl geçineceğiz? Ben 2005 yılında emekli oldum. O zaman maaşımla 120 kez yemek yiyebiliyordum. Şuandaki maaşımla ise 45 defa yemek yiyebiliyorum.”
“MAAŞIMIZIN EN AZ 30 BİN OLMASI GEREKİYORDU”
Mehmet Günay: “Önceleri emekli biri asgari ücretlilerden daha fazla maaş alıyordu eskiden. Şimdi emeklide asgari ücretlide zor şartlarda aşamaya mahkum edildi. Emekliyi öldürsünler, çöpe atsınlar bari. Ne diyeyim başka. Pazara gittiğimde yarımşar kilo sebze alabiliyorum. Evim kira değil ama maaş yetmediği için geçinemiyorum. BAĞKUR emeklisiyim. Bizim maaşımızın en az 30 bin olması gerekiyordu.”
“ALIM GÜCÜ ÇOK DÜŞTÜ”
Fikret Şehir: Vatandaş perişan özellikle de emekliler. Hayat şartları nedeniyle her şey çok pahalı. Alım gücü çok düştü. Bu yüzden halk olarak sıkıntıdayız. Çocuklarımızın geleceğini düşünmeye kalksak altından yine kalkamıyoruz. Bize yani emeklilere verilen zam enflasyonun çokça aşağısında kaldı. 5 kiloluk sıvı yağ 180 liraydı son zamlarla markette bu fiyat 300-350 lira arasında. Gelecekten umudumuzu kesmek istemiyoruz ama durum da ortada. Umutsuz olmak daha kötü bir surum.
“SİMİT HESABIYLA 4 KİŞİNİN 1 AYLIK PARASI BİLE ASGARİ ÜCRETE YETMİYOR”
Taksici esnafı: “Ben taksiciyim iş yok, geçinemiyoruz. Nasıl olsun ki? Herkes isyan ediyor. Enflasyon almış başını gidiyor. Asgari ücret 22 bin lira. Bu parayla nasıl geçim olacak ki? Bir ev kirası olmuş 20 bin lira. Bu adam ev mi geçindirecek, çocuk mu büyütecek? Nasıl olacak bu işler? Şurada bu çarşıda bir simit alıyorsunuz 20 lira. Simit hesabıyla 4 kişinin 1 aylık parası bile asgari ücrete yetmiyor. Mazotun litresi 50 liraya yaklaştı. Kimse artık taksiye binmeyi tercih etmiyor haliyle. Türkiye’nin en ucuz taksimetresi Diyarbakır’da. İndi-bindi 90 lira. Buna rağmen haklı olarak fiyatlardan dolayı tercih edilmiyor. Ekonomik sebeplerden dolayı gelecekten umutlu değilim.”
“İŞYERİNİN KİRASINI ÖDEYEMİYORUZ”
Mehmet Kaçar: “Bir hafta içinde tavuk eti fiyatına 30 lira zam geldi. Asgari ücrete zam oldu. Zam daha cebimize girmeden iğnen ipliğe her şeye zam geldi. Döner fiyatı 110 lira. Zamlardan dolayı yüzde 70 işlerimizde düşüş var. Eskiden 100 kilo döner satıyordum, şuan ise 45 kilo zor satılıyor. Millette para yok. Herkes kartlarla geçinmeye çalışıyor. İşyerinin kirasını ödeyemiyoruz. İş yeri kirası ev kirası nedeniyle geçen ay kiraları ödeyemedik. Bakalım bu ay işler açılırsa ödemeye çalışacağız.”
“EKONOMİK SORUNLAR BİZİM YÜZÜMÜZDENDİR”
Murat Şen: “Ben, doğma büyüme Diyarbakırlıyım. Buranın yerlisiyim. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor, ‘Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz’ diye buyuruyor. Başımıza ne geliyorsa dinimizden geliyor. Dinimize uymadığımız için başımıza depremler geldi. Ekonomik zorluklarda bence dinimize uymadığımız içindir. İnsan Allah’ın ve peygamberin yolunu terk ettiği zaman başına her türlü düşman musallat olur. İman güçlü olunca hiçbir zalim bizi yenemez. Eskiden bir mahallede yemek pişerdi ve herkese dağıtılırdı. Şimdi acıdan ölsen kimse dönüp bakmaz sana. Ekonomik sorunlar bizim yüzümüzdendir. Ne adam seçmesini biliyoruz, ne kendimizi düzeltiyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz