HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı, evlenme çağına geldiği ve evlenmek istediği halde maddi imkânsızlıklar nedeniyle evlenemeyen vatandaşların evlenebilmesi için gerekli imkân ve şartların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.
HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, son yıllarda birçok etkenden dolayı evliliklerin azaldığı ve gençlerin, evliliği ileri yaşlara ertelediğine dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçtiğimiz hafta gençlerle yaptığı buluşmada söylediği, “Şimdi yeni moda başladı. 30 yaştan önce ne erkekler evleniyor ne kızlar evleniyor” ifadelerine atıfta bulunulan açıklamada, geç yaşta evliliğin sosyolojik açıdan birçok sorunu da beraberinde getirdiği belirtildi.
Açıklamada, "Bu sorunlardan en önemlisi, belki de toplumu ayakta tutan hücre mesabesinde olan ailenin zayıflaması, yapısını koruyamaması ve kendini yenileyememesidir." denildi.
"MEDYA, AİLE YAPISINI KORUYACAK VE AİLE OLMAYA ÖZENDİRECEK YAYINLAR YAPMALI"
Gençlerin evlilik yaşını ertelemesini ve evliliğe soğuk bakmasını etkileyen faktörlerin başında medyanın geldiğine dikkat çekilen açıklamada, "Medyanın kadına ve erkeğe sorumluluk yüklemeyen, herhangi bir bağlayıcılığı olmayan geçici ilişkileri yani zinayı cazip gösteren ve özendiren yayınları, gençlerin evlenmeye karşı bakışını olumsuz yönde etkileyen etkenlerden biridir. Üstelik aileyi kaos ve entrikaların yaşandığı, eşler arası rekabetin olduğu bir ortamdan ibaretmiş gibi gösteren yayınlar, aile kurumunun saygınlığını yitirmesine neden olmaktadır. Üstelik bazı yozlaşmış ailelerin içinde yaşanan kirli ilişkiler, sapkınlıklar ekranlarda sergilenmekte, toplumun önünde korkunç bir tablo oluşturulmaktadır. TV’lerdeki sözde kadın kuşağı programlarında suçların, sadakatsizliklerin, kirli ilişkilerin fütursuz bir şekilde itiraf edilmesi aileye vurulan en büyük darbelerden biridir. Olumsuz tabloların bu derece sergilenmesi, gençlerin evliliğe karşı güvenlerini zedelemekte, evli olan bireyleri de birbirlerine karşı paranoyak hale getirmektedir. Böylece birçok evlilik pamuk ipliğine dönmekte, yeni evliliklerin gerçekleşmesi zorlaşmaktadır. Medya, aile yapısını koruyacak ve aile olmaya özendirecek yayınlar yapmalı, bu konuda gerekli kanuni düzenlemelere gidilmelidir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Genç yaşta evlenmenin önündeki engellerden birinin de 18 yaş altı evliliklerin kanunen suç sayılması olduğuna işaret edilen açıklamada, binlerce aileye mağduriyet yaşatan mevcut kanunun ne akli ne ahlaki ne de sosyolojik bir dayanağının bulunmadığı kaydedildi.
"MEVCUT YASA GENÇ YAŞTA EVLENMEK İSTEYEN GENÇLERİN ÖNÜNDE EN BÜYÜK ENGELİ KOYMUŞTUR"
Kanunların, toplumun kendi inanç ve değerleriyle uyumlu bir şekilde hazırlanması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İnancımız ve binlerce yıllık medeniyet birikimimiz göz önünde bulundurulduğunda akıl baliğ olan bir genç, eğer kendisini evliliğe hazır hissediyorsa yuva kurması onun temel insani hakkıdır. Gençlerin evlilik isteklerinin velilerinin onayı dışında başka bir şarta bağlanması insan fıtratına ve halkımızın yerleşik örf ve adetlerine aykırıdır. Mevcut yasa, tamamen bu anlayış karşısında konuşlandırılmış ve genç yaşta evlenmek isteyen gençlerin önünde en büyük engeli koymuştur. Üstelik evlenen gençlerin cezalandırılması birçok maddi ve manevi mağduriyetleri beraberinde getirmekte, bu duruma seyirci kalan gençlerin de evliliğe karşı mesafeli durmalarına sebebiyet vermektedir. Yüce Allah’ın insana vermiş olduğu evlenme, yuva kurma hakkı hiçbir gerekçe ile insanın elinden alınmamalıdır. Aksine yuva kurma hakkını kullanmak isteyen gençlerin önü açılmalı, kendilerine maddi ve manevi destek verilmelidir."
"GENÇLER İSTESELER DE MEVCUT KOŞULLARIN ZORLUĞUNDAN DOLAYI EVLİLİĞİ ERTELEMEK ZORUNDA KALMAKTADIRLAR"
Genç yaşta evlenmenin önündeki engellerden birinin de gençlerin eğitim hayatı ile ilgili çıkmazları olduğu ifade edilen açıklamada, " Aileler, çocuklarının eğitim hayatları için yıllarca madden ve manen emek verip ağır bir yük yüklenmektedir. Bir gencin üniversiteye hazırlık sürecinde eğitim külfetini karşılayan aile, üniversite sürecinde de eğitim masraflarını karşılamaktadır. Sırtındaki ağır yükle birlikte çocuğunun evlenme, yuva kurma yükünü kaldıracak mecali kendinde bulamamaktadır. Aileler, evlatlarının okulunu bitirip iş kurmasını, erkeklerin askerlik ve maddi anlamda birikim yapıp yuva kurma adına masraflarının üstesinden kendi başına gelmesini istemektedir. Gençlere bundan başka bir çıkar yol da bırakılmamaktadır. Evlenmek için bir meslek edinip uygun iş bulmak; üniversitelerde okuyanların da mezun olmalarının ardından KPSS’ye hazırlık süreci ve atanmayı beklemek, kredi borcunu ödemek, askerlik hizmetini yerine getirmek zorunlu görülmektedir. Bu arada yaş ilerlemekte ve gençler isteseler de mevcut koşulların zorluğundan dolayı evliliği ertelemek zorunda kalmaktadırlar. Üstelik bu durum gayrimeşru ilişkilere ardına kadar kapı açmaktadır. Bu sebeple ertelenen yuva kurma ihtiyacı, yerini tek başına yaşamaya, kendi dünyasına başka bir insanı katmaktan kaçınmaya hatta yavaş yavaş evliliğe karşı bir duruş sergilemeye itmektedir."
Açıklamada, bu duruma çözüm üretilmesi, gençlerin eğitim hayatları süreci içerisinde de evlenebilmeleri sağlanması, ailenin üzerindeki ağır yük hafifletilmesi, devletin de bu yükü kendi üzerine alması gerektiği sıralandı.
"BEKLENTİYİ KARŞILAMAK İÇİN YAPILAN HARCAMALAR VE ALINAN BORÇLAR GENÇLERİ KORKUTMAKTADIR"
Açıklamada, "Aileleri ve gençleri yuva kurma hususunda korkutan bir diğer sebep de maddi beklentilerin çok yüksek olmasıdır. Sosyal medya ve diğer kitle iletişim araçları üzerinden sergilenen şatafat ve israf, yuva kurmada her iki tarafın da belini bükmektedir. Beklentiyi karşılamak için yapılan harcamalar ve alınan borçlar gençleri korkutmaktadır. Burada en büyük iş, gençlere ve ailelere düşmektedir. Taraflar yuva kurarken merkeze muhabbeti ve merhameti koyup ona göre beklentiye girmelidir." denildi.
"GEREKLİ İMKÂN VE ŞARTLARIN OLUŞTURULMASI GEREKİR"
Yürürlükte olan süresiz nafaka, Ceza ve Medeni kanunundaki evliliği dezavantaja dönüştüren hükümler ve 6284 sayılı kanun nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin de gençlerin evliliğe daha temkinli ve soğuk bakmasına neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Netice itibariyle parti programımızda da ifade edildiği gibi sağlıklı bir toplum ancak ve ancak sağlıklı ailelerle mümkündür. Bu nedenle aile kurumunun korunması ve aile kurmanın teşvik edilmesi devletin vazifelerindendir.
Evlenme çağına geldiği ve evlenmek istediği halde maddi imkânsızlıklar nedeniyle evlenemeyen vatandaşların evlenebilmesi için gerekli imkân ve şartların oluşturulması gerekir. Bunun için genel bütçeden fon ayrılmalı, mirasçı bırakmadan vefat eden kimselerin mirasları da bu fona aktarılarak gençler evlendirilmelidir.
Aile, toplumun temel birimi olduğuna göre bütün kanun, karar ve ilgili planlar, aile kurulmasının kolaylaştırılması, kutsallığının gözetilmesi ve ailenin korunması ile aile ilişkilerinin tabiî hukuk ve ahlâk temeline oturtulması yönünde olmalıdır."
Kaynak: Diyarbakır Söz