Diyarbakır, uzun yıllar bölgenin ipek böceği yetiştiriciliği, koza satışı ve üretiminin merkezlerinden biri oldu. 1990'lı yıllara kadar İpek böceklerinden elde edilen kozalar, bin 200 civarında tezgahın bulunduğu Sur'a getirilerek ipek kumaş ve halılara dönüştürüldü. Çiftçilerin getirdiği kozalar, Urfa Kapı'da bulunan Diyarbakır eski Ticaret Borsası’nda açık artırmayla satıldı.
Fabrikasyon ucuz ürünlerin yaygınlaşması ve köylerin boşaltılmasıyla birlikte kentte ipek böcekçiliği ve dokuma durma noktasına geldi. Geçmişi çok eskilere dayanan ve her yılın üretim sezonunda ipeğin değerinin belirlendiği İpek Borsası da 1994 yılında kapanarak tarihe karıştı.
KULP AÇIK ARAYLA BİRİNCİ
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen Kulp ilçesi, bölgede unutulan ipek böceği üretimi canlandırdı. İlçede Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük İpek İplik Üretim Fabrikası açıldı. Kulp ilçesi, 90’lı yıllarda sıfıra düşen ipek üretiminde bugün 58 ili geride bırakarak ülke üretimin yarısından fazlasını yapıyor. İpekli dokumada markalaşmaya gidilen ilçedeki atölyede kadınların tamamen el emeğiyle ürettiği ipek şal, kravat ve fularlar, ilçenin Kürtçe adı olan Pasûr’dan esinlenerek oluşturulan Pasuri markasıyla satışa çıkarıldı.
BU YIL HASAT YAPILAMADI
İlçe sakinleri, dut yapraklarının yeni çıkmaya başladığı ilkbahar aylarında ipek böceklerini kaldıkları evlerin odalarında 40 gün boyunca bu yapraklarla besliyor. Üreticiler 5 evreden sonra böceğin yaptığı kozanın hasadına başlıyor. Ancak bu yıl bölgede yaşanan kuraklık nedeniyle böceğin tek besin kaynağı olan dut yapraklarında ciddi kirlilik oluştu. Hasat zamanına kısa bir süre kala ipe böcekleri toplu halde öldü. Üreticinin büyük umut ve emekle beslediği ipek böcekleri koza vermeden ölmesiyle çiftçilerin emekleri de bu yıl boşa gitti. Üreticiler, toplu ölümlerin dut yaprağından kaynaklandığını düşünüyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz