Olası kast mı, bilinçli taksir mi?

Polisi şehit edip 4 kişiyi yaralan ve ehliyeti olmadığı, alkol ve uyuşturucu tespit edilen edildiği belirlenen Hasan Aydın’ın “olası kasıtla öldürme mi” yoksa “bilinçli taksirle öldürme” suçundan mı yargılanması gerektiği tartışması hukuku ikiye böldü.

Olası kast mı, bilinçli taksir mi?

DİYARBAKIR-Diyarbakır’da kullandığı otomobille ters yönden ana caddeye aşırı hızlı çıkarak biri polis aracı olmak üzere iki ayrı araca çarparak duran ve bir polisi şehit edip 4 kişiyi yaralayan Hasan Aydın hakkında iddianame hazırlandı. Ancak ehliyeti olmayan kanında alkol ve uyuşturucu tespit edilen sürücün "Olası kasıtla öldürme" suçundan mı yoksa "Bilinçli taksirle öldürme" suçundan mı yargılanması gerektiği tartışması hukuku ikiye böldü...

Diyarbakır’da savcılık, 1 polisin şehit olduğu, 4 kişinin de yaralandığı sözde trafik kazasının sanığı hakkında iddianame hazırladı. İddianame bir hukuk tartışmasına dönüştü. Hem alkollü, hem kanında uyuşturucuya rastlanan sanık bir de ehliyetsiz çıktı.

Savcılık vicdanı kanaatini iddianameye yansıttı; “Olası kasıtla kamu görevlisini öldürmek suçu oluştu” dedi ama kendi iddianamesini yargıtay uygulamalarına göre denetledi ve davayı “Bilinçli taksir” den açtı ve sanık için 2-15 yıl arasında hapis cezası istedi. Dava “Olası kasıt” varlığıyla açılmış olsaydı istenen ceza 12-24 yıl arasında olacaktı.

1 POLİSİ ŞEHİT ETTİ, 4 KİŞİYİ YARALADI

Diyarbakır'da 23 Ocak'ta aşırı hız sonucu biri polis aracı olmak üzere iki araca çarpan ve Kemal Güleç adlı polisi şehit edip 4 kişiyi yaralayan tutuklu sanık Hasan Aydın hakkında, “Bilinçli taksirle ölüme ve birden fazla kişinin yaralanmasına” neden olmaktan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Hazırlanan iddianamede, sanık Hasan Durmaz'ın 34 FPH 196 plakalı araçla sokak arasındaki tali yoldan  bulvara adeta eceline gidercesine durmadan ve fren yapmadan hızla çıktığı, ardından seyir halindeki polis Ömer Doğan'ın kullandığı araca 46 AFF 530 plakalı araca çaptığı bildirildi.

İKİNCİ ARACA ÇARPARAK DURABİLDİ

Sanığın hızını alamayarak bu kez seyir halindeki Velat Karakaş'ın kullandığı 27 AHF 268 plakalı araca çarparak durduğu kaydedildi. Olayda Devriye Ekipler Büro Amirliğinde görev yapan Kemal Güleç'in şehit olduğu, polis Ömer Doğan ile ikinci araçta bulunan Velat Karakaş ile kazaya neden olan Hasan Aydın'ın kullandığı araçtaki Mehmet Ali Başyiğit ile Mehmet Ali Özen'in de basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralandıkları ifade edildi.

PTS ve KGYS kayıtlarından kazaya neden olduğu belirlenen Hasan Aydın, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre asli derecede kusurlu bulundu. Sanığın kullandığı aracın 6 aylık yeni bir araç olduğu, mekanik sisteminde bir arıza bulunmadığı, fren balatalarının monteli ve güvenli kullanım durumuna uygun olduğuna dair uzman raporu soruşturma dosyasına eklendi.

OLASI KASTLA ÖLDÜRME Mİ, YOKSA BİLİNÇLİ TAKSİR Mİ?

İddianamede, sanığın alkol ve uyuşturucunun etkisiyle “Olası kastla kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek” suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı oluşsa da, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, somut olaya dair bilinçli taksir suçu olduğuna dair emsal kararları olduğuna dikkat çekildi.

Sanığın olay anında ters yönden çok hızlı şekilde hareket ettiğine dair izlenen kamera kayıtları, kanında alkol, amfetamin ve Extasy uyuşturucu madde bulunduğu ve kaza anında ehliyetsiz olduğu da göz önüne alındığında failinin “Ne olursa olsun her durumda eylemi gerçekleştirirdim” düşüncesi ile hareket ettiği ve bu şekilde meydana gelen zararlı sonucu kabul ettiği anlaşıldığı ve sanığın olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu değerlendirmesi yapılmış ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararlarının irdelenmesiyle suçun “Bilinçli taksir” olduğunun altı çizildi. Bilinçli taksirde gerçekleşen sonucun, fail tarafından öngörüldüğü hâlde istenmediği belirtildi.

EHLİYET YOK, ALKOL, UYUŞTUCU VAR

İddianamede, neticeyi öngördüğü hâlde, sırf şansına veya kişisel becerisine güvenerek hareket ettiği vurgulandı. Öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesine kayıtsız kalınması durumunda olası kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesinin istenmemesine rağmen neticenin meydana gelmesinin engellenemediği ahvalde ise bilinçli taksirin söz konusu olacağı vurgulandı.

Sanık Hasan Aydın'ın amfetamin, esrar, Extasy uyuşturucu ve alkolün etkisiyle ehliyetsiz biçimde araç kullanma konusundaki kişisel becerisine güvenerek kaza yapacağına inanmadığı için mevcut sonucun ortaya çıkması nedeniyle hukuki durumunun bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağının altı çizildi.

İSTEMEDİĞİ BİR SONUCA NEDEN OLDU

Sanığın şoförlük yeteneklerine güvenerek gece olması nedeniyle trafiğin az olacağı düşüncesiyle ve karşı yönden gelenlerin kendilerini koruma yönünde dikkatli davranacaklarına inandığı için bu saikle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek öngördüğü ancak istemediği neticeye neden olduğu belirtildi. Meydana gelen sonucu kabullenmediği ve arzulamadığı anlaşıldığından gerçekleşmesini istemediği ancak öngördüğü sonucun meydana gelmesini engelleyecek şekilde özen yükümlülüğüne uygun davranmayarak bir kişinin ölümüne birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan 2  yıldan 15 yıla kadar bilinçli taksirle cezalandırılması istendi.

Kaynak: Diyarbakır Söz