"Diyarbakır bütün turizm potansiyeline sahip tek eksiğimiz burada algı meselesi. Maalesef algıyı Türkiye genelinde olduğu gibi, Diyarbakır'da da algıyı yeterince iyi yönetemediğimiz için bu potansiyelimizin önce kendimiz pek fazla farkına varmıyoruz. Kendi sahip olduğumuz bu büyük imkanları, zenginlikleri, bu 15 asırlık birikimi maalesef önce kendimiz tanımıyoruz. Dolayısıyla başkalarına tanıtmakta da yeterli olamıyoruz. Bu istişare, incelemelerimizi özellikle Diyarbakır'ın sahip olduğu kültürel ve turistik potansiyelin hem yurt içinde, hem de yurt dışında daha fazla tanınması için neler yapabiliriz, bir fırsat olarak değerlendiriyorum."
Diyarbakırla ilgili birçok yayının yapıldığını ifade eden Bakanı Avcı, "Turizm potansiyelimiz 2015 yılında 200 bin civarında yerli turist, 24-25 bin civarında yabancı turist. Burası sadece bir tek miras tapınağından ötürü bile yüz binlerce yabancı turisti çekme potansiyeli olan bir yerden bahsediyoruz. Bu içerisinde bulunduğumuz olağanüstü birikimi ne yazık ki ne Türkiye içinde, ne de dışında yeteri kadar tanınmıyor. Bu tabii geçmiş yıllarda yaşadığımız terör olaylarının da çok ciddi olumsuz etkileri oldu. Bunu da inkar edemeyiz ama, Türkiye ve dolayısıyla Diyarbakır bugün artık o terör belasını en azından buraların turizme açılması bakımından yeterince kontrol altına almış ve etkisiz hale getirmiştir" diye konuştu.
Kentte şu anda 163 projenin devam ettiğini anlatan Bakan Avcı, bu projelerin maliyetinin de 5 milyar lire civarında olduğunu ifade etti. Gazetecilerin "UNESCO ile yeni bir gelişme var mı?" şeklindeki sorusunu Bakan Avcı, sadece listeye kayıtlı olmanın yetmediğini, bunların tanıtımı konusunda da Diyarbakır medyasına büyük görev düştüğünü belirterek, "Diyarbakır belki de tarihin en önemli dönemeçlerinden birinden geçiyor. Diyarbakır tarih boyunca böylesine kapsamlı, heyecan verici bir restorasyon sürecinden geçmemiştir. Şehir bütün zenginlikleriyle tekrar gün yüzüne çıkıyor. Bunların da kayıt altına alınması gerekiyor. Büyük başarılar gerçekleştiriyoruz, ama bunların kaydını tutma konusunda yeterince başarılı değiliz" şeklinde cevapladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Terör tarihe, kültüre, ortak hafızaya düşmandır. Çok şükür, devletimiz, milletimizle el birliği içinde, terörün Diyarbakır'a, kültürüne, medeniyetine, ortak hafızasına, birikimine verdiği büyük tahribatı çok kısa zamanda onarıyoruz." dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Bakan Avcı, Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Ebubekir Bal AK Parti İl Başkanı Muhammed Dara Akar, Sur ilçesinde bulunan tarihi İçkale Müze Kompleksi'ndeki valilik makamında Vali Hüseyin Aksoy ile görüştü.
Kurum müdürlerinin katılımıyla basına kapalı gerçekleştirilen toplantıya katılan Avcı, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, ildeki bütün çalışmaları gözden geçirdiklerini söyledi.
Diyarbakır'ın, olağanüstü kültürel ve turistik potansiyeli bulunmasına rağmen bunu gereği gibi değerlendiremeyen şehirlerden biri olduğunu belirten Avcı, bunun aslında Türkiye'nin genel sorunu olduğunu vurguladı.
- "Potansiyeli tanıtmakta yeterli olamıyoruz"
Türkiye'nin 1980'li yıllardan bu yana deniz, kum ve güneş üzerinden dünyanın en büyük 6. turizm destinasyonu haline geldiğine dikkati çeken Avcı, ülkenin sadece deniz kum ve güneşten ibaret olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin akla gelebilecek tüm turizm değerleri açısından olağanüstü bir potansiyeli bulunduğunu anlatan Avcı, tek eksiğin algı olduğunu belirtti. Avcı, "Maalesef Türkiye genelinde olduğu gibi Diyarbakır'da da algıyı yeterince yönetemediğimiz için bu potansiyelimizin pek fazla farkına varamıyoruz. Bu büyük potansiyeli önce kendimiz tanımıyoruz, başkalarına tanıtmakta da yeterli olamıyoruz." diye konuştu.
Avcı, son 6 ayda kentin sahip olduğu değişik kültürel imkanlar, zenginlikler ve birikimlerle ilgili çok sayıda yayın yapıldığını ancak bunların medyada yeterince yer almadığını bildirdi.
- "Diyarbakır da Türkiye'nin en güvenli şehirlerinden biri"
Bakan Avcı, şu ifadeleri kullandı:
"Turizm potansiyelimiz 2011 yılında 200 bin civarında. İçinde bulunduğumuz alandaki birikim, farklı kültürlerin, inançların olağanüstü birikimi ne yazık ki ne Türkiye ne de yurt dışında yeteri kadar tanınmıyor. Bunda tabii geçmiş yıllarda yaşadığımız terör olaylarının da çok ciddi olumsuz etkileri olmuş. Bunu da inkar edemeyiz. Türkiye dolayısıyla Diyarbakır bugün artık o terör belasını en azından buraların turiste açılması bakımından yeterince kontrol altına almış ve etkisiz hale getirmiştir. Diyarbakır da Türkiye'nin en güvenli şehirlerinden biridir."
Özellikle yerli turistler için çok değişik imkanların bulunduğu Diyarbakır'ın ziyaret edilmesi gerektiğini kaydeden Avcı, yapılan çalışmalarla Diyarbakır'ın çok iyi duruma geldiğini vurguladı. Avcı, gelecek yıllarda bu gelişmenin çok daha iyi olacağını söyledi.
"Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır'a teşriflerinde 85 proje için 180 milyar liralık yatırım yapılmıştı. Şu anda 163 proje devam ediyor. Bunların toplam tutarı 5 milyar liradır." diyen Avcı, proje ve potansiyel bakımından bir sorunun bulunmadığını dile getirdi.
Dünyaya sunulacak çok büyük kültürel zenginliklerin bulunduğunu, Diyarbakır'ın yüzlerce yıllık bir medeniyet şehri olduğunu anlatan Avcı, şöyle devam etti:
"Dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi terör tarihe, kültüre, ortak hafızaya düşmandır. Terör örgütleri genellikle kültür eserlerine ve tarihe saldırırlar. İnsanları tarihsizleştirsinler ve hafızalarını sıfırlasınlar ki gençleri kolayca kandırabilsinler. Çok şükür, devletimiz, milletimizle el birliği içinde, terörün Diyarbakır'a, kültürüne, medeniyetine, ortak hafızasına, birikimine verdiği büyük tahribatı çok kısa zamanda onarıyoruz. Müzelerimizi, konaklarımızı, köprülerimizi, camilerimizi, kiliselerimizi onarıyor, tekrar halkımızın hizmetine açıyoruz."
Bir gazetecinin, "UNESCO ile yeni bir gelişme var mı?" sorusu üzerine Avcı, sadece listeye kayıtlı olmanın yetmediğini, bunların tanıtımı konusunda da Diyarbakır medyasına büyük görev düştüğünü ifade etti.
- "Diyarbakır ayağa kalkıyor"
UNESCO'nun bazı toplantılarını özellikle Diyarbakır'da yapmaları konusunda karar aldıklarına işaret eden Avcı, yerli ve yabancı kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin de bazı toplantılarını Diyarbakır'da yapmasını istediklerini aktardı.
Diyarbakır'da yürütülen projelere değinen Avcı, "Diyarbakır belki de tarihin en önemli dönemeçlerinden birinden geçiyor. Diyarbakır tarih boyunca böylesine kapsamlı, heyecan verici bir restorasyon sürecinden geçmemiştir. Şehir bütün zenginlikleriyle tekrar gün yüzüne çıkıyor. Bunların da kayıt altına alınması gerekiyor. Büyük başarılar gerçekleştiriyoruz ama bunların kaydını tutma konusunda yeterince başarılı değiliz." dedi.
Zeynel Bey Türbesi'nin Batman'ın Hasankeyf ilçesindeki Yeni Kültürel Park Alanı'na taşındığını anımsatan Avcı, şunları kaydetti:
"Türbe bu ebatta ve büyüklükte yekpare taşınan dünyanın belki de ilk sırada yer alan tarihi eserdir. Emin olun böyle bir taşıma, kurtarma ve sahiplenme işlemi Almanya'da, Avrupa'da, İngiltere, ABD'de olsaydı şimdi bunun televizyonlarda belgeselleri yapılırdı. Biz de basit bir törenle yaptık, geçtik. Sur için olağanüstü bir yenilenme faaliyeti yaşanıyor. Diyarbakır ayağa kalkıyor, şenleniyor. Biz bunun belgesellerini ve filmlerini yapmıyoruz. Emin olun bu çapta böylesine bir yenilenme, restorasyon ve şenlendirme çalışması yapılıyor olsaydı bütün dünyada konuşulurdu. Bunun için yaptıklarımızın değerini bilelim. Yaptıklarımızı tanıtalım. Çocuk ve gençlerimizin bu yapılanlarla gurur duymalarını sağlamak için bunu yapalım."
Bakan Avcı, daha sonra tarihi İçkale, Hasanpaşa Hanı ve Ulucami'de incelemelerde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz