Diyarbakır’da 2 yıl önce doğum yapmak için hastaneye yatırılan 29 yaşındaki Tuğba Tulay'ın bebeği karnında ölünce, aralarında doktor ve hemşirelerin bulunduğu 5 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmayı yapan savcılık şüphelilerin kusuru olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verirken, Sulh Ceza Hakimi 'Gerekli araştırma yapılmamış' diyerek takipsizlik kararını kaldırdı.
4’ÜNCÜ ERKEK ÇOCUĞUNA HAMİLEYDİ
Diyarbakır'da yaşayan 3 erkek çocuk annesi ev kadını Tuğba Tulay, 4'üncü erkek çocuğuna 9 aylık hamileyken, 27 Haziran 2014 günü doğum sancısı başlayınca eşi Yunus Tulay tarafından Kadın Doğum Hastanesi'ne götürüldü. Hastaneye yatırılan ve iddiaya göre doğumhanede yer olmadığı için bekletilen Tuğba Tulay'a, 4 gün sonra karnındaki bebeğin öldüğü söylendi. Özel bir hastaneye götürülen genç kadına suni sancı verilerek ölü bebeği doğurması sağlanırken, özel hastanenin ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturmayı yapan savcılık, Kadın Doğum Hastanesi'nde görevli aralarında doktor ve hemşirelerin bulunduğu 5 şüphelinin ifadesini almadan takipsizlik kararı verdi. Kararda 'Görevi kötüye kullanma' iddiasıyla haklarında soruşturma başlatılan görevlilerin kusuru olmadığını belirten savcı, yargılamaya gerek görmediğini belirtti.
'YER YOK NEREYE GETİRİYORSUNUZ'
İfadesinde hastaneye yattıktan sonra yaşadıklarını anlatan Tuğba Tulay şunları söyledi:
"27 Haziran günü yattım. 30 Haziran gecesi kanamam arttı. Hemşireye söylediğimde 'Doğumhanede yer yok, bekle' dedi. Sabaha karşı kanama iyice arttı. Sancım olmadığı için kendi kendime doğum yapamadım. Doktor kanamalı olduğumu, doğumhaneye indirilmem gerektiğini söyledi. Sonra doğumhaneye indirildim. Buradaki doktor bağırarak, "Yer yok, nereye getiriyorsunuz? Yukarıdaki doktor çok istiyorsa gelip doğurtsun" dedi. Beni yukarı çıkardılar. Doktora başka hastaneye gidebileceğimi söyledim. "Gerek yok" dedi. Başka doktor da muayene ederek beni doğumhaneye yolladı. Hemşireler doğumhanede yer olmadığını söyleyip tekrar odama gönderdi. Saat 22.00'da hemşire karnıma bir şey bağladı. O sırada bebeğin kalp atış ve ritmini görüyordum. Bebeğimin çok iyi olduğunu, sorun olmadığını söylediler."
1 TEMMUZ SABAHI BEBEĞİMİN KALBİ ATMADI
Gece boyu doğumhanenin dolu olduğunun söylendiğini belirten Tulay anlatımını şöyle sürdürdü:
"Kanama ve sancım devam ediyordu. 1 Temmuz günü sabaha doğru hemşireler beni alete bağladı. Bebeğin kalp ritminin düz çizgi olduğunu görünce bir sorun olup olmadığını sordum. Elimi karnıma koyduğumda bebek hareket etmiyordu. Sabaha doğru hemşireye, "Çocuk karnımda gezmiyor" dedim. Beni hemen doğum salonuna götürdü. Makineye bağlandığımda bebeğimin kalbinin atmadığını, karnımda öldüğünü söylediler. Eşim beni özel hastaneye götürdü. Orada suni sancı ile doğurdum. Bebeğimin ölümü ihmaldendi. Doğumhane dolu olduğu için beni almadılar."
DOKTOR: 3 SAAT ÖNCE KALP ATIMI NORMALDİ
Soruşturma kapsamında tüm tetkiklerin Kadın Doğum Hastanesi'nden istenerek, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini belirten savcı, şüphelilerden Doktor S.E.'nin hazırladığı bilgi notuna da yer verdi. Hastanın sancılı gebe tanısıyla yattığını belirten doktor S.E. bilgi notunda şu ifadelere yer verdi:
"30.06.2014 günkü nöbetimde ve öncesi takiplerinde bebeğin kalp atışı normal görüldü. Hastanın doğal sancısıyla doğum olmaması üzerine 01.07.2014 tarihinde saat 05.10'da doğumhaneye alındı. 01.07.2014 saat 02.15'te bebek kalp atımının normal olduğu görülmüştü. Ancak 05.10'da bebeğin kalp atımının olmadığı görüldü. Bebeğin ölümüne neden olacak problem saptanmadı. Bebeğin ölümüne neden olabilecek bir tıbbi müdahalede bulunulmadı."
ADLİ TIP: PERSONELİN KUSURU BULUNAMADI
Takipsizlik kararına gerekçe gösterilen Adli Tıp raporunda ise gebenin doğum sırasında yakından takip edildiği belirtilerek, testlerde bebeğin rahim içi gelişme geriliğine ilişkin sıkıntıda olduğunu gösteren bulgu olmadığı kaydedildi. Rahim içi gelişme geriliği ani ölümlerinin görülebileceği belirtilen raporda hekimler ve personele atfedilecek kusur bulunamadığı ifade edildi.
SORUŞTURMA YENİDEN BAŞLATILDI
Olaydan 1.5 yıl sonra soruşturmayı tamamlayan savcılık, kusurları olmadığı gerekçesiyle 5 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verdi. Tulay ailesinin avukatı Berat Gençer takipsizlik kararına karşı Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz etti. İtirazı değerlendiren Sulh Ceza Hakimi, gerekli araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek, takipsizlik kararını kaldırdı. Soruşturma yeniden başlatıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz