Sur Unesco Zirvesinde!

UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Oturum'unda, Diyarbakır'ın tarihi Surları ve Hevsel Bahçeleri ele alındı. Büyükelçi Ülker, "hasar tespitinin yapıldığı ve ön raporların da UNESCO'ya sunulduğunu" bildirdi.

Sur Unesco Zirvesinde!

UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Oturum Başkanı Büyükelçi Ülker "Kültür ve Turizm Bakanlığının 60 uzmanı alanda (Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri) inceleme yapmış, hasar tespitinde bulunmuş ve ön raporlar UNESCO Sekreteryası, Dünya Miras Merkezi ile paylaşılmıştır. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peysajı isimli alanımızın sözleşme ruhuna uygun ve UNESCO ile iş birliği içinde korunması ve gereken mekanların rehabilite edilmesi için elimizden geleni yapmaktayız"

UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Oturum Başkanı Büyükelçi Lale Ülker ve UNESCO Genel Direktör Yardımcısı Francesco Bandarin, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı kapsamında basın toplantısı gerçekleştirdi.

UNESCO Dünya Miras Merkezi Direktörü Mechtild Rossler, toplantıda tehlike altındaki bölgeler listesindeki 48 bölgeyle ilgili raporların görüşüleceğini, Dünya Miras Listesi'ne adaylıklar konusunun ele alınacağını ve bu kapsamda 27 adaylığın komite tarafından inceleneceğini, devletlere uluslararası yardımlar yapılması konusunun da çalışılacağını anlattı.

SURLAR VE HEVSEL

Dünya Miras Listesine bir yıl önce giren Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri'nin bulunduğu bölgedeki tahribata ilişkin soru üzerine de Rossler, şunları söyledi:

"Bu bölge de komitenin önündeki konulardan biri. Geçen sene 39. komite toplantısı sırasında listeye alınmıştı. Biz de bu bölgenin durumunun komitenin dikkatine getirilmesi gerektiğini düşündük. Koruma raporumuzda belirttiğimiz bir takım önemli konular var. Rapor, 7b maddesi altında komitenin konuşacağı bir konu. Bu ilk kez olmuyor, yani bir bölgenin listeye girmesi ve hemen arkasından bir takım tehlikelerle karşı karşıya kalması ilk defa olan bir şey değil. Bu tip tehditler ve tehlikeler görülebiliyor."

Rossler, Palmira'nın korunması konusundaki bir soru üzerine, Suriye'deki bölgelerin hepsinin oradaki ihtilaf nedeniyle "tehlike altındaki bölgeler" listesinde yer aldığına değinerek, konuya ilişkin rapor hazırlandığını ve yapılacaklara ilişkin çalışmaların da ele alınacağını belirtti.

DÜNYA MİRAS LİSTESİ

Lale Ülker de Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri isimli alanın UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin Temmuz 2015 tarihli Bonn toplantısında Dünya Miras Listesi'ne tüm komite üyelerinin oy birliğiyle kaydedildiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi:

"2015 yılı sonunda terör örgütü tarafından başlatılan saldırılar neticesinde alanda yer alan kültür varlıklarında hasar meydana gelmiştir. Alanın durumu o tarihten bu yana UNESCO ile iş birliği halinde 1972 tarihli UNESCO Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi ve buna bağlı rehber ilkeler uyarınca yetkili makamlarımızca ele alınmıştır. Alanda kamu düzeninin tesisi amacıyla terörist örgüte karşı güvenlik güçleri tarafından operasyon yürütülmüştür. UNESCO'ya süreç boyunca konuya son derece hassasiyetle yaklaştığımız, alanın hiçbir şekilde zarar görmesini istemeyeceğimiz, konunun ilgili kurumlarımızca ciddiyetle takip edildiği yönünde bilgi verilmiştir. Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanlığının 60 uzmanı alanda inceleme yapmış, hasar tespitinde bulunmuş ve ön raporlar UNESCO Sekreteryası, Dünya Miras Merkezi ile paylaşılmıştır.

SÖZLEŞMENİN RUHUNA UYGUN

Bizim için kültürel miras tüm insanlığa ait evrensel mirasın bütünüdür. Bu anlayış ve koruma bilincine sahip olduğumuz için 2013'te rekor düzeyle oyla Dünya Miras Komitesine seçildik. Geçtiğimiz yıl Bonn'da yapılan toplantıda da Dünya Miras Komitesinin dönem başkanlığını devraldık ve bugün burada Dünya Miras Komitesinin 40. toplantısını yapıyoruz. Türkiye, 1972 tarihli UNESCO Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesinin hükümlerine müdriktir. Sözleşmeye her taraf devlete olduğu gibi Türkiye'ye de miras alanlarını koruma yükümlülüğü verdiğini biliyoruz. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peysajı isimli alanımızın sözleşme ruhuna uygun ve UNESCO ile işbirliği içinde korunması ve gereken mekanların rehabilite edilmesi için elimizden geleni yapmaktayız. Zaten Dünya Miras Komitesine ev sahipliği yapan Türkiye'den de bunun dışında bir şeyin beklenmemesi gerekir."

ZİRVEYE ÇAĞRI MESAJI VERİLDİ

Öte yandan, Avrupa Kültürel Miras Kuruluşları Federasyonu (Europa Nostra), Türkiye'nin güneydoğusunda tarihi yerleşimlerdeki silahlı çatışmaların, kentlerin kültürel, sosyal ve ekonomik dokusu ile kültür varlıklarının tahribine yola açtığı uyarısı yaptı.

Avrupa Birliği ve UNESCO ile yakın ilişkilerini sürdüren federasyon, "Onun üzerinde tarihi yerleşimde, aralarında yüzlerce sivilin de bulunduğu can kayıplarına yol açan silahlı çatışmaların, aynı zamanda kültürel, sosyal ve ekonomik kentsel yaşamın ve çok büyük sayıda tescilli kültür varlığının tahribine yola açıyor olmasından derin kaygı duymaktayız" diye açıkladı.

"Sivil mimari eserler yıkıldı, yüzbinlerce insan evsiz kaldı"

Europa Nostra'nın UNESCO Genel Müdürü Irina Bokova'ya yazdığı açık mektupta, "Eylül 2015'ten beri çeşitli yerleşim yerlerinde, valiler tarafından uluslararası ve ulusal hukuka uygunluğu hayli tartışmalı, bir bölümü aylarca devam eden 60'tan fazla sokağa çıkma yasağı kararı alınmış olmasının ardından yaşanan çatışmalar, yüzlerce tarihi caminin, kilisenin, sivil mimari eserinin ve binlerce ev ve işyerinin kısmen ya da bütünüyle yıkımına ve yüzbinlerce insanın evsiz kalmasına neden olmuştur" denildi.

KAMUAŞTIRMA KARARI

Dört yıl önce Tarihi Koruma Alanı ilan edilen Diyarbakır tarihi kent merkezinde ve 2015'te UNESCO tarafından Dünya Kültürel Miras listesine alınmış olan Suriçi bölgesinde yaşananlar, Europa Nostra'nın mektubunda geniş yer buldu: "…Mart 2016 sonunda çıkartılan bir yasa ile binaların yüzde 80'inden fazlası hakkında acil kamulaştırma kararı alınmıştır. Eldeki raporlara göre yüzlerce tarihi yapının bulunduğu mahallelerin bir bölümü inşaat makinaları ile yok edilip, boş alanlar ya da geniş caddelere dönüştürülmüştür. Bu bölgede yaşayan yirmi beş binden çok kişi bu ilçe dışında barınmaya zorlanmıştır."

Federasyon, Avrupa Birliği ve Europa Nostra tarafından verilen Avrupa Kültürel Miras Ödülü'nü kazanmış olan Aziz Giragos kilisesinin de aralarında bulunduğu onlarca anıtsal yapının tahrip olduğunu belirtti.

Europa Nostra, Türkiye'ye "uluslararası kurallara riayet etmesi" ve katılımcı bir yaklaşımla belediyeler, yerel uzmanlık kuruluşları ve bölgede yaşayanlarla işbirliği yapması çağrısında bulundu.  UNESCO Uluslararası Kültürel Miras Komitesi ise, bu yerleşim yerlerinde yaşayanların "rızalarına uygun", uluslararası mesleki standartları gözeten bir onarım sürecine uluslararası uzmanlık desteği sağlamaya çağrıldı.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler