Sur'da tahliye edilen vatandaşların diyalogları ortaya çıktı

Diyarbakır Sur'da güvenlik güçleri tarafından belirli aralıklarla yapılan anonsların ardından dün akşam saat 3 kafile halinde 33 kişi gelerek gelerek güvenlik güçlerine teslim oldu. 33 kişi güvenlik güçleri tarafından güvenlik bölgeye tahliyeleri gerçekleşti.

Sur'da tahliye edilen vatandaşların diyalogları ortaya çıktı

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde güvenlik güçlerinin çağrılarına uyarak bulundukları yerlerden ayrılan vatandaşların açıklamaları terör örgütünün yaptığı vahşeti ve vatandaşlar üzerindeki baskılarını ortaya koydu.

Vatandaşlarla askerler arasında geçen konuşmalar şöyle:

  KOMUTAN: Bayan var, bayan var.

  ASKER: Bayan geliyor komutanım.

  KOMUTAN: Var mı bayan?

  ASKER: Var iki tane. Bir erkek, dört çocuk, bir bayan.

  ANONS: Acele etme yavaş yavaş, sakin. Evet gel yaklaş bana doğru, ellerin havada yaklaş. Yavaş yavaş yaklaş.

  ASKER: Tamam, korkmana gerek yok adamım, korkma, tamam. Korkma tamam sakin ol, korkma amcam. Biz sizi kurtarmak için geldik buraya korkma. Tamam bir şey yok, tamam.

  ASKER: Al bakalım.

  VATANDAŞ 1: Abi sağ olasın.

  ASKER: Al abla.

  VATANDAŞ 2: Teşekkür ederim.

  ASKER: İyi misin?

  ÇOCUK: İki tane yüzü kapalı geldi, bana dedi ki nerelisin? Ben dedim ki burada çöp möp topluyorum, diyor ki demirlerim de var, bakırlarım da var satıyorum. O da diyor ki ne için? Ben de dedim ki evime para götürüyorum. Dedim ki harçlığımdır, üst, kıyafet paramdır. Ondan sonra bana kızdı, ondan sonra da orada kaldım abi.

  BAYAN: Hep beraber olduğumuz için bizi bırakmıyorlardı. Hep onlar nereye gidiyordu, bizi de sürüklüyorlardı. Hep bodrumlara bizi kapattılar.

  ASKER: Çıkmanıza izin vermediler?

  BAYAN: Yok. Bu çocukları tehdit ediyorlar, çıkamazsınız. Ondan sonra zaten git gide daha bizi kendileriyle sürüklüyorlardı. Bize yardım edin çıkarın dedik, onlar ateşe götürdüler. Onlar nereye gidiyordu bizi yakın tutuyorlardı. Evet, en son da zaten geçen gün arkadaşların sesini duyduk, biz bağırdık çağırdık bu çocukların bağrışmalarına onlar bize seslendiler, “çocuklarımızı çıkartın”, dedik biz zaten istiyoruz, çıkamadık ateş ettiler, yine ateş ettiler.

  ASKER: Bizim yapmış olduğumuz anonsları duyduğunuz zaman...

  BAYAN: Evet duyuyorduk, korkutuyorlardı bizi. Dedik çocukların üzerine hep aynı silahı tutuyorlardı.

  ASKER: Fırsat bulup gelseydiniz, çok daha iyi olacaktı. Bakın, çok rezillik çekmişsiniz.

  ÇOCUK: Bize çıkmayın inin aşağı...

  ASKER: Ne yiyip ne içtiniz bu esnada, yemeğiniz var mıydı, nereden getiriyorlardı yemeği?

  ÇOCUK: Vallahi bilmiyorum abi. Dayı vurdu, bir tane tokat çekti, dedi otur oturduğun yerde, bir yere gidemezsin.

  BAYAN: Zaten çocuklar bizde olduğu için bizi öyle tuttular fazla. Çocuklar olmasaydı bizi tutmazlardı. Benim eşim de yaralıdır, çıkartın yeter artık bu nedir bize zulüm ediyorsunuz, bırakmadılar. Bu çocuklar bizimleydi diye bırakmıyorlardı. Zaten çocuklar olduğu için. Zaten eşim bağırdı çağırdı, dedi benim eşim de yaralıdır. Niye bırakmıyorsunuz, ağır yaralı değil. En son arkadaşlarının sesi geldiği için zaten biz feryat ettik, “yardım edin” diye. Onlar da biz sizi kurtarırız diye, zaten onları duyunca bizim bağrışmalarımızı hemen geldiler ateş ettiler.

  ERKEK: Gidemedik bir yere. Tek ayaklıydı, yanımızda birini aldılar götürdüler.  En son dedi ölmüş, sonra bir baktım alev, ateş gibi alevli. Bir baktım abi cayır cayır.

  ASKER: Nerede yaktılar?

  ERKEK: Aynı o sokaklarda. 90 yaşındaydı, topaldı, her gün bağırıp çağırırdı... Dedi ölmüş bir de dediler ki, silah milah kullanmışlardı orada ölmüş. Halbuki adam orada ölmemişti.

  ASKER: Köprüde yaktılar diyorsun?

  ERKEK: Cayır cayır binada yaktılar adamı.

  ASKER: Binanın içinde mi yaktılar?

  ERKEK: He öyle.

  ASKER: Dede ölü değildi ama yaktılar, öyle mi? Peki ölü teröristleri ne yapıyorlar?

  ERKEK: Ölü teröristler, hepsi o toprakta gömüyorlar.

  ASKER: Nerede?

  ERKEK: Eski harabelerde.

  ASKER: Anonsları duyduğun zaman niye gelmedin.

  ERKEK: Bırakmıyorlardı.

  ASKER: Bırakmıyorlar.

  ERKEK: Yok, yok.

  ASKER: Yani silahla tehdit mi ettiler sizi?

  ERKEK: Tabi tabi çocuklarımı bırakmıyorlardı, beni kaç gündür, sizin ağabeyler de gördü. O ağabey kapıyı açtı dedi gelin teslim olun, ben tam çıkmak üzereyim, aynı sizdeki ağabey de görüyordu bize ne zulüm olduğunu, benim çocuklarıma ne yaptıklarını. ... Ben helikoptere diyordum isyan ediyordum ha. ...

  ÇOCUK 2: Dört terörist geldi, yüzümüzü kapattılar, sonra bizi çıkarttılar dışarı, sokağa getirdiler, sokakta bıraktılar.

  ERKEK 2: Mesela geriye çekiliyor ya, bizi de kendileriyle beraber geriye götürüyorlar.

  ASKER: Yani sizin başınızda sürekli bulundular.

  ERKEK 2: He sürekli duruyorlardı abi yani. Bize diyordu ki hiç kimse bir yere çıkmıyor zaten. Kimseyi biz bırakmıyoruz zaten. Sadece biz değil yani, çok ailelere o şekil yapıyor işte.

  ASKER: Bırakmadılar?

  VATANDAŞ: Hiç kimseyi bırakmadı. Giderken kapıda bir ağabeyle konuştuk, bize dedi çocukları çıkarın. Biz dedik, ağabey bizi bırakmıyorlar, bize yardım edin. Orada arkada kapıya doğru ateş ettiler teröristler, ondan sonra şey yaptılar, bize dedi “İçeri girin yoksa size de sıkarız” diyor. Biz korkudan içeri girdik. Biz helikoptere de el salladık, dedim ağabey bizi bırakmıyorlar. Bize dedi çocukları çıkarın, dedik ağabey bak kimseyi bırakmıyorlar. Kapı da kapalı, arkasını doldurmuşlar yani. Müslüman değilsiniz diyor, onlara söylediği, diyor çocukları bırakın. Biz dedik ağabey bizi bırakmıyorlar, çocukları bile bırakmıyorlar ağabey.

  ÇOCUK: Dedi çıkana biz sıkarız. Dedi onların sizi öldürmesine gerek yok, dedi çıktığınızda kafanıza mermiyi yersiniz. Bizi tehdit ediyorlar, biz de bekliyorduk. Ondan sonra evlere giriyorduk. Evlerin hepsi patlatılmış. Gidiyorduk yiyeceği bekliyorduk, yiyeceklerin, giyeceklerin hepsini çıkartıyorduk, götürüyorduk onlara veriyorduk.

  ASKER: Evde buldukları değerli ziynet eşyalarını?

  ÇOCUK: Onlara veriyorduk.

  ASKER: Kime veriyordunuz?

  ÇOCUK: Harun gile.

  ASKER: Harun sorumlu düzeyde mi?

  ÇOCUK: Sur komutanı.

  ASKER: Sur komutanı Harun’a teslim ediyordunuz.

  ÇOCUK: Diyordu biz aileler gelse sahiplerine iade edeceğiz. Evler patlatılmıştı ya biz de hemen üstümüzdeki apartmanlara gidiyorduk, yiyecek falan getiriyorduk, eşya getiriyorduk. Oradaki anneler bize yemek yapıyordu. Ondan sonra ben içeriye geldim, bir daha çıkamadım... Sokaklarda yasak kalktı, bizde erzak vardı biraz, onlarla beraber içeriye girdik. Ondan sonra da bizi dışarıya bırakmadılar. Dedi buraya giriş var çıkış yok. Bizi tuttular, dediler belki halk içeride olursa, onlara havadan operasyon yapılmaz. Mevzi yaparken bile içinde ... Anons ediliyordu, teslim olun, teslim olursanız size elleşmeyeceğiz. Boş ver diyordu, onlara inanma diyordu. Onlar sizi vurmasa bile, siz buradan kapının önüne çıktığınızda, bir adım attığınızda ben kafanıza sıkarım, ondan sonra bizi tutuyorlar. Dün ekip yarı halkı çıkartıyor, bugün de baktım, dedi hazırlan saat dörtten beşe kadar ateşkes vardır, ister çıkacaksınız.

  ASKER (ANONS): Korkmayın, gördüğünüz ışığa doğru yavaş yavaş yürüyüp gelin yoldan. Sizi burada sağ salim teslim alacağız. Korkmadan ışığa doğru yoldan yürüyüp gelin.

  ASKER: Senin annen baban içeride mi?

  ÇOCUK: Yok.

  ASKER: Ne yapıyordun sen burada?

  ÇOCUK: Arkadaşımı görmeye geldim, yasak başladı.

  ASKER: Arkadaşın nerede?

  ÇOCUK: Çıktılar onlar.

  ASKER: Hangisi arkadaşın senin?

  ÇOCUK: Çıktılar onlar.

  ASKER: İsmi ne ismi?

  ÇOCUK: Yeni tanışmıştık.

  ASKER: Yeni tanıştığın arkadaşını burada görmeye geldin öyle mi?

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler