Yaşadıkları problemleri dile getiren 33 yaşındaki anne Serayi Tekdal, “İntihar etmeyi bile düşündüm. Bütün eşyalarım eski evimde kaldı, yemek koyacak tabağım bile yok.” dedi. Yeni taşındıkları ev rutubetli olduğu için hastalıklarının arttığını kaydeden Tekdal, sürekli baygınlık geçirdiğini belirtti. Tekdal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çatışmalardan dolayı Sur’dan çıkmak zorunda kaldık. Oradan ayrıldıktan sonra şu an oturduğumuz eve yerleştik. Bu ev çok eski ve rutubetli. Hem eşim hem ben sara hastasıyız. Hastalığımız arttı. Tedavimizi aksatıyoruz, ilaç bile alamıyoruz. Sürekli baygınlık geçiriyoruz. Bu sebeple çalışamıyoruz.”
“KİRAYI BİLE ÖDEYEMİYORUZ”
Sur’da göç etmeden önce yaşadıkları evin kendilerine ait olduğunu belirten anne Tekdal, taşındıkları yeni evi 200 liraya kiraladıklarını; ancak gelirleri olmadığı için onu bile ödeyemediklerini söyledi. Tekdal, “Kiralık bir eve taşındığımızdan dolayı ilaca harcayacağımız parayı ev kirasına veriyoruz. Bundan dolayı ilaçlarımızı alamıyoruz. Gün geçtikçe hastalığımız artıyor. Oğlum ve iki kızımla birlikte, eşim ve kaynanam bu küçük evde yaşıyoruz.” diyor. ÇOCUKLAR TRAVMADAN KEKEME OLDU
Anne-babalarının sara hastalığıyla pençeleşmesinin yanı sıra bomba ve silah seslerinden dolayı Tekdal ailesinin çocukları korkudan kekeme olmuş. Çocuklarının geceleyin yataktan sıçrayarak uyandıklarını belirten anne Tekdal, “Bütün çocuklarım korkudan kekeme oldu. Konuşma problemleri yaşamaya başladılar.” diye konuştu. Baba Mehmet Siraç Tekdal ise yaşanan olaydan dolayı çocuklarının zarar görebileceği kaygısıyla Sur'dan kaçtıklarını ifade etti. Baba Tekdal, “Zaten biz ölmüşüz. Bari çocuklarımız yaşasın diye Sur’dan kaçtık. Ancak çocuklarımız korkudan kekeme oldu. Bizim de maddi problemlerimizden dolayı hastalığımız gün geçtikçe artıyor. Çocuklarımız için kaygılıyız.” şeklinde konuştu. Kaynak: Diyarbakır Söz