Merkez Sur İlçesi'nde bulunan ve İslam'ın 4 mezhebini simgeleyen 4 Ayaklı Minare, önceki gece otomotik silanlarla tarandı. Yapının ayaklarında büyük hasar oluşurken, saldırı Diyarbakır halkında infal derecesinde büyük tepki çekerken, saldırı kimden gelilmiş olursa olsun kınandı. Olayın güvenlik güçleri ile PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H'liler arasında çıkan çatışma esnasında yaşandığı öne sürüldü. Diyarbakırlı tarihçi ve yazar Şeyhmus Diken, "Diyarbakır'da kültürel bir soykırım yaşanıyor. İslam'ın 4 mezhebini simgeleyen bu minarenin ayaklarına sıkılan kurşun bizi öldürüyor" dedi.
DÖRT AYAKLI MİNARE
Sur ilçesinde bulunan ve dünyada tek olma özelliğini taşıyan Dört Ayaklı Minare de çatışmalardan nasibini aldı. Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınan eserler arasında bulunan tarihi yapı, önceki gece otomatik silahlarla tarandı. ‘Dört ayağı ile dört İslam mezhebini simgeleyen Anadolu’daki tek örnek yapının’ iki ayağı saldırıda zarar gördü.
1500 tarihinde Akkoyunlu Sultanı Kasım Bey tarafından İslam'ın Hanefi, Şafi, Hambeli ve Maliki mezheplerini simgeleyen 4 sütun üzerine inşaa edilen ve dünyada bir benzeri bulunmayan tarihi yapının iki ayağına onlarca kurşun isabet etmesi sonucu kırılan parçaları yere düştü.
BÜYÜK TEPKİ GÖRDÜ
Diyarbakır'a gelen yerli ve yabancı turistlerin görmeye gittiği ilk tarihi eserlerden biri olan minarenin iki ayağının kurşunlardan tahrip olmuş halini görenler tepki gösterdi. Fatihpaşa Mahallesi'ndeki kilise, cami, hanlar gibi tarihi eserleri görmeye giden yerli ve yabancı bazı turistler ise çatışmada hasar gören sonra minarenin cep telefonlarıyla görüntüledi.
MİNAREMİZİ BAŞIMIZA YIKACAKLAR
Minarenin olduğu sokaktaki esnaf ise yaşananlara tepki gösterdi. Minarenin ata mirası olduğunu anlatan esnaflar, bunu ancak tarihi ve insanlık düşmanlarının yapabileceğini kaydetti. Bir esnaf, “Minaremizi başımıza mı yıkacaklar. Yazık ve günah. Bu olanları kabul etmiyoruz. Huzur istiyoruz.” dedi. Yaşanan olaylardan dolayı halkın büyük bir mağduriyet yaşadığını anlatan esnaflar, olayların artık durması gerektiğini kaydetti.
CENEVRE SÖZLEŞMESİNE AYKIRI
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de tarihin zarar görmesine tepki gösterdi. Elçi, “Diyarbakır'ın simgelerinden tarihi Dört Ayaklı Minare, yaşanan silahlı çatışmalardan böyle etkilenmiş, tarihi Sur bölgesinden daha önce çok sayıda cami ve tarihi eser silahlı çatışmalar nedeniyle tahribata uğradı. Sivil ve yaşam alanlarında ağır silahlarla yaşanan silahlı çatışmalar Cenevre İnsancıl Hukuk İlkeleri'ne aykırı olduğu gibi, tarihi ve kültürel değerleri de yok ediyor. Sivil yaşam alanlarında silahlı çatışma ve operasyonlara son verilmesi gerektiği biçimindeki çağrımızın ne kadar önemli olduğu bu Dört Ayaklı Minare tahribatıyla daha çarpıcı gözler önüne seriliyor.” şeklinde açıklama yaptı.
OSMANLI ESERLERİ TAHRİP EDİLİYOR
Diyarbakır'ın sosyal, kültürel ve tarihsel konumu üzerine bir çok kitabı bulunan tarihçi- yazar Şeyhmus Diken, şunları söyledi: "UNESCO'nun tarihi ve kültürel miras listesine Diyarbakır Surları, Suriçi ve Hevsel Bahçeleri girdi. Bu nedenle Diyarbakır Suriçi 5 bin yıldır hayatın kesintisiz sürdüğü bir beldedir. Bu çatışma hali kentin sadece insanına, ticaretine, siyasetine, kültürel hayatına değil kültürel eserlerine, mirasına da zarar verdiği ortada. Bunun mantığını tarif etmek mümkün değil. Bu eserler mesela Kurşunlu Camii'nden başlarsak, Şeyh Mutahhar Camii'nden daha anlamlı bir ifadeyle telafuz edilen 4 Ayaklı Minare telafuz edilirse 5 asırlık bir eserden söz ediyoruz.
İSLAMIN DÖRT MEZHEBİ DÜŞÜNÜLMÜŞ
Bu eseri buraya Osmanlı'nın yükseliş döneminde yani Fatih'in, Yavuz Sultan Selim'in, Kanuni Sultan Selim'in eserleridir bunlar. Buraya bunu diktikleri vakit İslam'ın 4 mezhebini düşünmüşler. İslamın 4 mezhebini bir minarede bir araya getirerek yükseltmişler. Bu simgesel bir eserdir."
KÜLTÜREL SOYKIRIM
Sur İlçesi'nde kültürel bir soykırım ve kültürel bir tahribat yaşandığını söyleyen Şeyhmus Diken, Diyarbakır Valisi başta olmak üzere kentteki duyarlı kesimlerin bunun önüne geçmesi gerektiğini söyledi. Diken, şöyle devam etti: "Bu aynı zamanda bir kültür soykırımı ve kültür tahribatıdır. Eğer bugün bu minarenin ayaklarına kurşun sıkıyorsanız, aslında kendi ayağına kurşun sıkıyorsunuz demektir. Devletin Valisi'nin gelip burada tavır koyması, sivil toplum örgütlerinin, insan, vicdanı olanın gelip tavır koyması lazım. Çünkü bunun yıkılması senin geçmişteki tarihinin bir anda silinip sürülmesi ve yok olması demektir. Kurşunlu Camii'ne nasıl tepki gösterilmediyse 4 Ayaklı Minare'nin bu haline de tepki gösterilmiyor. Yarın başka eserlere de tepki gösterilmeyecek. İnsanına saygı duymayan tarihi eserine de saygı duymaz. Minarenin bir ayağının ağır tonajlı araçların geçmesi nedeniyle çatlaması, bizim yüreğimizi sızlatırken bugün minarenin ayağına sıkılan kurşunlar bizi öldürüyor."
DİYARBAKIR'IN TARİHİ YAPILARI
Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde çıkan ve şehir merkezine taşınan çatışmalarda, 4 Temmuz tarihinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren tarihi surlar ve bazı yapılar da zarar gördü. 7 Haziran’dan sonra sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından ilçede yaşanan çatışmalarda Kurşunlu Camii, Surp Giragos Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi büyük hasara uğradı. Fatihpaşa, Dabanoğlu ve Hasırlı mahallelerinde bulunan Kurşunlu, Hacı Hamid, Kadı ve Hasırlı camileri ise müftülük tarafından ibadete kapatıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz