Tarihi ibadethanelerin uygun olmayan kıyafetlerle ziyaret edilmesinin önüne geçilemiyor

Türkiye'deki tarihi camilerin, giyim adabına aykırı bir şekilde ziyaret edilmesi özellikle cami cemaatinin büyük tepkisini çekerken bu durum yıllardır çözülmeyen bir sorun olarak gündemdeki yerini koruyor.

Tarihi ibadethanelerin uygun olmayan kıyafetlerle ziyaret edilmesinin önüne geçilemiyor

İnanç turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip Türkiye'de, yerli ve yabancı turistler özellikle tarihi camileri ziyaret ediyor. Ancak özellikle bazı kadın turistler, İslam'a ve ziyaret edilen yerin adabına aykırı bir şekilde giyinerek bu mukaddes yerlere giriyor.

Diyarbakır'da da yerli ve yabancı turistlerin uğradığı yerlerin başında tarihi Ulu Camii ile Hazreti Süleyman Camii ve 27 Sahabe Türbesi geliyor.

İnanç turizmi sezonunun başlamasıyla birlikte özellikle Ulu Camii ziyaretçi akınına uğruyor. Cami girişinde, Türkçe, Kurmanci, Zazaki, Arapça, İngilizce ve Rusça dillerinde ziyaret adabına ilişkin bilgilendirmeler bulunuyor. Bilgilendirmede özellikle kadınların "başörtüsü" ve "elbise" konusunda hem cami içinde hem de bahçesinde dikkat etmesi gerektiği vurgulanıyor. Ancak birçok yerli ve yabancı turist, bu uyarılara aldırış etmeden uygunsuz kıyafetlerle cami bahçesine giriyor.

İslam fıkhına göre, mahrem yerleri açıkta olanlar, cünüp halde bulunanlar "Allah'ın evi" olarak tabir edilen cami ve mescitlere giremiyor. Hayızlı ve lohusa kadınların da zaruri durumlar dışında camilere girmeleri caiz değil.

5'inci Harem-i Şerif olarak bilinen Ulu Camii'nin, edebe aykırı bir şekilde ziyaret edilmesi cami cemaatinin tepkisi çekiyor. Cami cemaati, namaz kılmak ve manevi bir feyiz almak için geldikleri camide bu tür manzaralarla karşılaşmaktan dolayı üzüntülü olduklarını belirtirken yetkililerden de bunun önüne geçilmesini istiyor.

"İKAZ ETTİĞİMİZDE 'TACİZ ETTİ' DİYORLAR!"

Hazreti Süleyman ve Ulu Camii'nin de diğer camiler gibi Kâbe-i Muazzamın birer şubesi olduğunun altını çizen cami cemaatinden Hacı Ahmet Yüksel, "Avlusu, içi-dışı her yeri cami içi gibidir. Bayanların yarı çıplak bir şekilde buraya gelmesinde rahatsız oluyoruz. Onları ikaz etmekten çekiniyoruz. İkaz ettiğinde seni şikâyet ederek 'bayanı taciz etti!' diyorlar. Halbuki bunlar giyimleriyle Müslümanları taciz ediyorlar. Bir bayanın uygun olmayan bir şekilde 5'inci Harem-i Şerif olan Ulu Camii'nin içerisine girmesi zulümdür. Caminin bir adabı ve edebi vardır." dedi.

"YETKİLİLERDEN RİCA EDİYORUZ BU BAYANLAR EDEBİNE GÖRE TESETTÜRÜ TAKARAK CAMİYE ÖYLE GİRSİNLER"

Soruna karşı imam hatiplerin de yetersiz kaldığını belirten Yüksel, "Bundan önce, müftüden Allah razı olsun, buraya tesettür bırakmıştı. CHP ve onun grubunda olan insanlar müftüyü şikâyet ederek 'buraya giden insanlara tesettür giydiriyorlar' diye bir yaygara kopardı ve o tesettürlerin hepsini kaldırdılar. Namaz kıldığımız yere kadar gelebiliyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz, çok rahatsız oluyoruz. Yetkililerden rica ediyoruz, bayanlar edebine göre tesettürü takarak içeriye öyle girsinler veya yarı çıplak camiye alınmasınlar." diye konuştu.

Edebe aykırı bir şekilde camiyi ziyaret edenlerin bunu bilinçli olarak yaptığını ve bunun İslam'a ve Müslümanlara hakaret olduğunu dile getiren Yüksel, "Üstü başı, karnı ve sırtı açık bir şekilde camiye girip fotoğraf çekiyorlar! Burası fotoğraf çekme yeri mi? Camiden ve cemaatten ne istiyorlar? Burada sıhhatlı bir ibadet yapamıyoruz." ifadelerini kullandı.  

Caminin avlusunda sigara içenlere de seslenen Yüksel, "Camilerin avlusunda sigara içenlerden rica ediyoruz. Evinin odasında sigara içemediğin gibi camide de içme. Sigaranı içtikten sonra izmaritini yere atman İslam'a aykırı olan hareketlerdir." şeklinde konuştu.  

"ÖYLE BİR DURUMA GELMİŞ Kİ CAMİYE GELMEK İSTEMİYORUZ"

Ahmet Erdoğan da bazı kadın ziyaretçilerin giyiminden rahatsız olduklarını ancak engel olamadıklarını ifade etti.

Erdoğan, "Cami imamı ve müftü dahil tüm yetkililer buna bir çare bulsunlar. Bu duruma üzülüyoruz. Öyle bir duruma gelmiş ki camiye gelmek istemiyoruz. Uyarılarda bulunduğunda 'taciz ettin' diyorlar. Geçmişte bu gibi örnekleri burada gördük. Biri İslam'ı anlattığında hemen 'taciz" iddiasında bulunabiliyorlar. Mevcut yasalara göre böyle bir ikazda bulunduğunda da sıkıntı oluyor." ifadelerini kullandı.

Sedat Kıral ise cami girişinde güvenlikçilerin ziyaret adabına aykırı giyinenleri uyarıp öyle içeri alması gerektiğini söyledi.

İstanbul'dan Ulu Camii ziyaretine gelen Aydın Gökkaya ise tepkisini şu şekilde dile getirdi:

"Bayanların camilere girip çıkmaları konusunda dikkat etmeleri gerekiyor. Her yerin bir kuralı vardır. Burası bir ibadethanedir, usulüne uygun ziyaret edilmesi gerekir, sokaktaki gibi açık girilse olmaz. Kot pantolon ve mini etekli camilere girilmesi uygun değildir. Sonuçta burası Allah'ın evidir, ibadethanedir. Bayanlardan daha dikkatli olmalarını istiyorum. Yetkililerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerekiyor. Girişlerde başörtü ve uygun giysi verilip o şekilde içeri alınmalılar. Bunu kabul etmiyorlarsa ziyareti yapmamaları gerekir." 

Kaynak: Diyarbakır Söz