Mardin'in merkez Artuklu İlçesi'nde 19 yaşındaki Ayşe Akyüz'ün odunlukta önce boğazı kesilmiş ve sonra yanmış olarak ölü olarak bulunmasıyla ilgili jandarmanın soruşturması sürüyor.
Ölen kızın babası, kardeşi ve amcası ifadelerinde cesedin herhangi bir psikoloik sorunu bulunmayan Ayşe'ye ait olduğunu, pijaması ve terliğinden tanıdıklarını söyledi.
Mardin merkez Artuklu İlçesi'ne 50 kilometre uzaklıkta bulunan ve eskiden köy olan Sulak Mahallesi'nde geçen 24 Eylül'de odunlukta önce boğazı kesilmiş, sonra yanmış olarak bulunan Ayşe Akyüz ile ilgili soruşturma sürüyor. Jandarmaya ifade veren Ayşe Akyüz'ün babası A.A, kardeşi Ş.A ve amcası M.A.'ün verdiği ifadelerde, ahırda yanmış olarak bulunan kızı önce teşhis edemediklerini sonra, köyde ve evde bulmayınca o olduğunu anladıklarını söyledikleri görüldü.
EŞİM KIZIMI HASTANEYE GÖTÜRECEĞİNİ SÖYLEDİ
Oğuz Jandarma Karakol Komutanlığında Türkçe bilmediği için Kürtçe tercüman aracılığı ile ifadesi alınan öldürülen kızın babası A.A., Nusaybin ilçesinde kuyumculuk yaptığını, olay günü eşinin Ayşe'yi hastaneye götüreceğini söylediğini ve kadın hastalığı olduğu için kendisinin soru sormadan, Ayşe'ye 100 lira verdiğini söyledi. Akşam eve dönüp yemek yedikten sonra işi olduğu için tekrar Nusaybin'e gittiğini ve gece döndüğü sırada kendi kullandıkları odunluklarının yandığını söyleyen baba A.a. özetle şöyle dedi:
"Odunluğa girdiğimizde yıkılan sobanın arkasında yarı yan yatmış vaziyette tam hatırlamıyorum ama sağ ya da sol kolu kırık ve boğazı kesilmiş yanmış cesedi gördük. Oğluma muhtara haber vermesini söyledim. Muhtar da Jandarmaya haber vermiş. Oğlum Ş. da o arada cesedi görünce evdekiler tamam mı diye bakmaya gitti. Aradan 5-10 dakika geçtikten sonra yanımıza gelerek kızım olan Ayşe'nin evde olmadığı söyledi. Ben hemen kardeşimin eşi N.'ye Ayşe nerede ben ona altınları bekle demiştim dedim. O da bana Ayşe'nin kendisine ait telefonu annesini aramak için istediğini, telefonu aldıktan sonra evin üstünde bulunan dama çıktığını, bir daha Ayşe'yi görmediğini söyledi. Biz baktık ki Ayşe evde yok, cesedin Ayşe'ye ait olduğumu düşündük. Benim kızım olan Ayşe'nin herhangi bir psikolojik rahatsızlığı ya da problemi yoktu."
ÜSTÜNDEKİ PİJAMA VE TERLİKTEN KARDEŞİNİ TANIMIŞ
Ayşe Akyüz'ün kardeşi Ş.A. ise ifadesinde kahvede iken çevreden evlerinin karşısında bulunan ve kendilerinin kullandığı odunluğun yandığının söylendiğini, kardeşinin kahveye gelerek bir kadının kendini ateşin içinde yaktığını ve olay yerine giderken komşularının ateşİ söndürdüğünü söyledi. Eve gittiğinde diğer kız kardeşinin ağladığını söyleyen Ş.A., kendisine Ayşe'nin evde olmadığını söylediğini ve aramaları sonucu Ayşe'yi bulamadığını ifade etti. Ş.A., daha sonra tekrar yanan yere geldiğinde yanan kişinin pijama ve terliğinden kardeşi Ayşe olduğunu anladığını söyledi.
KADIN DOĞUM DOKTORUNA KARDEŞİNİN ADINA MUAYENE OLMUŞ
Ş.A. olay gününün sabahını anlatırken de kardeşi Ayşe Akyüz'ü Nusaybin'de hastaneye götürdüğünü, sigortası olmadığı için diğer kardeşi Z.'nin adına muayene ettirdiğini söyledi. Ayşe'nin kadın doğum bölümünde muayene olduğunu ve tetkikler için onlar beklerken kendisinin Nusaybin'e gittiğini söyleyen Ş.A., döndüğü zaman kardeşlerini göremediğini; amcasının oğlunun kendisini arayarak kızların kendisini aradığını söyledi. İfadesinde Ş.A., "Benim bu olayla ilgili tek aklıma takılan durum amcamın oğlu olan B.A.'ın beni arayarak kız kardeşimin kendisini aradığını söylemesidir. Çünkü, benim kardeşimin cep telefonu yoktur. Benim numaramı ancak ezberlemiştir. Amcamın oğlunun telefonunu bilmesi benim fikrimce aralarında bir şeyler olabileceğidir. Ben kız kardeşimi bekar olduğu halde kadın doğum doktoruna kanaması olduğu için götürdüm" dediği öğrenildi.
Ayşe Akyüz'ün ölümü ile ilgili başlatılan soruşturma devam ederken, şüpheli olarak gözaltında bulunan 7 yakınının işlemlerden sonra adliyeye çıkarılacağı belirtildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz