Şırnak Uludere’de 34 vatandaşın ölümü ile sonuçlanan ve devlet tarafından kişi başı ödenen 123 bin lira, önceki yıllarda Suriye-Türkiye sınırında ticaret yapıp hayatını kaybeden vatandaşların yakınlarına da umut oldu. Yakınlarının sınır ticareti yaparken bölgede hayatlarını kaybettiğini belirten vatandaşlar, dava açmaya hazırlanıyor. Şanlıurfa Ceylanpınar Gümüşsuyu mevkiinde 10 Aralık 1974 yılında 9 vatandaşın ölümü ile sonuçlanan çatışmada hayatını kaybedenlerin yakınları bir araya geldi. Kejan Sevgili, Übeyit Çardak, Sinan Erkek, Ali Kahraman, Mustafa Taç, İsa İlvi, Ayit Sümen, Hamit Diken ve Suriye uyruklu bir kişinin hayatını kaybettiği olay, 'Şıhan' olayı olarak kayıtlara geçmişti.
Olayda hayatını kaybeden Ayit Semir’in oğlu Avat Semir babası ve beraberinde hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından Viranşehir Adliyesi'ne gelerek, adliyedeki belgeleri talep ettiklerini söyledi. Viranşehir’in Yeşilalıç köyünde oturduğunu belirten Semir, 1974 yılında babasının sınırda öldürüldüğünü dile getirerek, sınır ticareti yaptığını, Uludere’de vatandaşlara ödenen tazminatın kendilerine de ödenmesi gerektiğini söyledi. Semir, “Haklarımızı savunmak için dava açacağım. Viranşehir Cumhuriyet Savcılığına Eyüp Çakmaz, Avvat Semir, Halil Erkek, Ahmet Çardak, Halil Kahraman, Mübarek Sevgili, Mehmet Diken ve Halil Kanatlı isimli arkadaşlarla birlikte dilekçe vererek, hukuki işlemi başlatıyoruz. Devletin adil olarak bizim sesimize kulak vereceğine inanıyoruz.” dedi.
Amcası Şıhan Erkek’in de öldürülen 9 kişinin arasında bulunduğunu ifade eden Halil Erkek, büyüklerinin hiçbir siyasi görüşten dolayı öldürülmediğini, ekonomik sebeplerden dolayı yapılan sınır ticareti sırasında askerler tarafından öldürüldüğünü iddiasıyla tazminat almak için harekete geçtiklerini söyledi. O gün meydana gelen hadisenin de aydınlatılması gerektiğini dile getiren Erkek, teslim olan büyüklerinin askerler tarafından ateş edilerek öldürüldüğünü iddia etti. Erkek, geçmişte sınırda yapılan ticaret ile bugün Uludere’de meydana gelen ticaretin arasında bir fark olmadığını, kendilerine de bu tazminatın ödenmesini ve o günkü olayın aydınlatılması için gayret göstereceklerini belirtti.
Babası Ali Kahraman'ı 1974 yılında daha 1 yaşında iken kaybettiğini söyleyen Halil Kahraman, babasız olarak büyüdüğünü ve bugüne kadar kimseye baba diyememenin üzüntüsünü yaşadığını belirtti. Olayın takipçisi olacaklarını kaydeden Kahraman, yetkililere çağrıda bulunarak olayın aydınlatılmasını ve kendilerine de hak ettikleri tazminatın ödenmesini istedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz