Onlarca medeniyete ev sahipliği yapan ve sıra dışı kalkan balığı şekliyle dünyada bir eşi ve benzeri bulunmayan Diyarbakır surları kaderine terk edilmenin hüznünü yaşatıyor. Hevsel bahçeleriyle birlikte 2015 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınan bu ender 82 burçlu yapı, Sur ilçesindeki olayların da etkisiyle geri planda bırakıldı. Diyarbakır Söz Gazetesi ekibi olarak, burçlarının bir çoğunun mezbeleye döndüğü, tinercilerin mesken tuttuğu, ve diplerinde “dikkat taş düşebilir” uyarı levhalarına rağmen gölgesinde insanların dinlendiği surların içler acısı halini vatandaşlara sorduk,
İşte vatandaşlarımızın kadim Diyarbakır surlarının haliyle ilgili görüşleri;
“BURAYA SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM VE KIYMETİNİ BİLMEMİZ LAZIM”
Kemal Bahçecioğulları, “Surlara gerekli önemi vermiyoruz ne yazık ki. Verseydik halimiz böyle olmazdı. Surlara yazılar yazıyoruz. Dikkat taş düşebilir yazı var ama gölgesinde insanlar dinleniyor. Ne yapsınlar başka gidecek yerleri yok bu insanların. Ölümü göze almışlar kısacası. Buraların onarılması lazım. Böylece ekonomi güçlenir. Acaba bilerek mi yapmıyorlar? Diyarbakır medeniyetler şehri, buları İslam orduları fethetmiş. Dünyada böyle bir yer yok. Çin Seddi uzun olabilir ama Diyarbakır surları gibi görkemli olamaz. Buraya sahip çıkmamız lazım ve kıymetini bilmemiz lazım.
“YETKİLİLER DUYARSIZ DAVRANIYOR”
Levent Tutan, “Tarihin başkenti olarak bilinen Diyarbakır’da bu kadar tarihi bağrında saklayan bu ilin gereken hizmeti gördüğünü hiç sanmıyorum. Bu yıkılan yerlerin tamiri ve tadilatı yapılsa, turist çekme açısından iyi bir şey olur. Buların yeniden düzenlenmesi insanlara hizmet verilmesi lazım. Tarihimize sahip çıkmamız gerekiyor. Ama Diyarbakır gibi bir yerde bunlara sahip çıkılmadığını düşünüyorum. Yetkililer duyarsız davranıyor. Böyle giderse suların yıkılmayacağı ne malum. Görüyorsunuz millet burada sabahtan akşama kadar sur dibinde oturuyor, birinin kafasına taş düşse, bir insanın canına mal olur Allah korusun.”
“HALK OLARAK BU SURLARA GEREKEN DEĞERİ NE YAZIK Kİ VERMİYORUZ”
Turan Demirel, “Halk olarak bu surlara gereken değeri ne yazık ki vermiyoruz. İnsanlar buralara Avrupa’dan geliyor ama bu suların içine girdiğiniz zaman içi leş gibi. Bilemiyorum biz neden buralara gerekli özeni göstermiyoruz. Bildiğim kadarıyla, insanlarımızın cahilliğiyle birlikte biz buraları korumuyoruz. Surlar restore edilirse turizm elbette ki çok canlanır. Ama bu haliyle ben turist olsam ve bu surların bu halini görsem gezmek istemem. Ama temiz olsa gezip dolaşırım ve herkese de buralardan bahsederim.
“DİYARBAKIR’IN HER YERİNDE TARİHİ ESERLER VAR”
Hamdi Aslan, “ bence biz Diyarbakır surlarına gerektiği gibi önem vermiyoruz. Diyarbakır olduğu için ve doğu olduğu için Diyarbakır’a önem verilmiyor. Batı tarafı olsaydı daha da önem verirlerdi. Yetkililer bu konuda çok duyarsızlar. Surlar tamir edilirse bütün turistler Diyarbakır’a akın eder. Bilmiyorum ama bu devlet adamları Diyarbakır’a hiç bakmıyorlar. Diyarbakır’da her yerde tarihi eserler var. Belki duymuşsunuzdur Çınar ilçesinde Zerzevan kalesi var. Bende oradaki kazı çalışmalarında çalışıyorum ve biz oralarda da hiç ilgi görmüyoruz. Orada çalışmasına çalışıyoruz ama tam değil. Arlıklı çalışıyoruz. Senede 3 veya 6 ay çalışıyoruz. Sürekli değil yani. Geçen sene çalışmadık mesela. Kazı çalışmaları şuan yok ama haftaya başlayabilir.”
“SURLARIN ONARIMI SENELERDİR AKSIYOR”
Diyarbakır Kültür Turizm ve Musiki Derneği Başkanı Kenan Aksu, “Binlerce yıldır dimdik ayakta duran surların önündeyiz. Bu surlar dünyanın hiçbir yerinde olmayan yapıdır. Çin’deki settir ama buradaki surdur. Yükseklik ve genişlik açısından dünyada birincidir. Çine giden turist sayısı 5-10 milyondur. Üstündeki kitabeler, böyle bir varlık, tarihi geçmişi, surları anlatıyor. Elimizde böyle bir değer var. Allah rızası için diyorum, bu surların onarımı senelerdir aksıyor. Formalite ve bürokrasi bu işe engel oluyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girdi. Bununla birlikte Diyarbakır çok güzel bir ivme kazandı. Diyarbakır’a gelen bir turist, UNESCO’nun listesine bakar. Bizim için çok önemli ve turist getirisi olacak bir eserdir Diyarbakır surları. Ama maalesef surların onarımı ve bakımı yok. Neyi bekliyoruz anlamadım. Onarımı yapamıyorlarsa batıdaki gibi sivil toplum kuruluşlarına versinler. Sayın cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyorum, böyle bir eser, böyle bir tarih nerede var. İçler acısı durumu görüyorsunuz restorasyon yapılmadan yıkılan burçları görüyorsunuz. Surların sahipsiz ve çöplük halinde tuvalet olarak kullanılıyor. İçinde emniyet ve güvenlik olmadığı için her türlü suiistimale açık yerler buraları Urfa kapını 15 seneden beridir restorasyonun yapılmaması yıkılma noktasına geldiğini görüyoruz. Buradan yetkililere restorasyon için bir an önce harekete geçmeleri için çağrıda bulunuyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz