Suriye'nin kuzeybatı ucundaki Afrin, Halep'in en büyük ilçelerinden.
Türkiye'nin Hatay ve Kilis illerine sınır Afrin, Hatay'ın Amanos Dağları'na açılıyor.
Suriye'de rejim karşıtı halk hareketlerinin başladığı 2011 yılı ve ardından gelen iç savaş döneminde, Afrin PYD/PKK'nın en fazla yuvalandığı sahalardan oldu.
Afrin'deki örgütün varlığı, Beşşar Esed rejimi ve Rusya'nın taktik destekleri ile Fırat Nehri'nin doğusunda ABD'nin yardımları sayesinde zaman içinde daha da güçlendi.
ABD'nin yoğun askeri desteğiyle hızla büyüyen örgüt halihazırda, Suriye-Türkiye sınırının da yüzde 65'ini işgalinde tutuyor.
- Sınır illeri tehdit altında
Hatay'ın Amanos Dağları'nın Suriye tarafındaki uzantısı olan Afrin Dağları, ilçeye doğal bir koruma sağlıyor.
Buna karşın, Afrin Dağları'nın fiziki hakimiyeti, terör örgütüne, Kilis il merkezinin tümünü ve Hatay'ın önemli bir bölümünü ateş menziline alabilmesine imkan veriyor.
- Amanos sızmalarında kontrolü güç arazi
Afrin dağları, Hatay içindeki Amanoslar’la birleşen kontrolü güç engebeleriyle, sık sık teröristlerin sızma girişimlerine sahne oluyor.
PYD/PKK, söz konusu bölgeden militan, silah ve mühimmat sızdırarak, Türkiye'deki terörü besleme çabalarını sürdürüyor. Örgüt, Afrin'den Kilis ve Hatay'a sık aralıklarla taciz ateşi açıyor.
Güvenlik kaynakları, Afrin'den Amanoslar'a sızdırılanlar arasında tanksavar, roketatar, Doçka tipi ağır makineli tüfek ve Kaleşnikof ve Amerikan yapımı M16 piyade tüfekleri gibi silahlar ile uçaksavar mühimmatlarının yer aldığını bildiriyor.
ABD, Nisan 2016'dan bu yana PYD/PKK’ya sağladığı silah ve araçlar arasında çok namlulu roket atarlar ve füze rampaları, 80 ve 120 mm havanlar, MK19 bomba atar, M4 Cabrine ve M16 piyade tüfekleri, ABD yapımı BGM-71 TOW-Anti tank füzeleri, Humwee tipi askeri araçlar, Cougar tipi zırhlı personel taşıyıcılar, insansız hava gözlem araçları ile Türkiye’nin çeşitli kereler talep etmesine rağmen satmaya yanaşmadığı FGM-148 Javelin Anti-tank füzeleri bulunuyor.
- Akdeniz'e çıkış hedefinde sıçrama tahtası
PYD/PKK, ABD'nin terör örgütü DEAŞ'la mücadele gerekçesiyle sahadaki müttefiki haline gelmesinden sonra Suriye'de büyük bir alanı işgal etti.
ABD'nin havadan ve karadan yoğun desteğiyle ülkenin dörtte birini ele geçirdi.
Bu yayılma esnasında, Akdeniz'e çıkış noktasına kavuşmak, gelecekte devletleşmek ve dış dünyadan doğrudan yardım almak isteyen örgütün en büyük hedefi haline geldi.
En doğuda Suriye-Irak sınırından başlayarak Suriye-Türkiye sınırı boyunca Akdeniz yönünde ilerleyen örgüt için Afrin sıçrama tahtası durumunda.
Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile örgütün doğu-batı bağlantısında kısmi bir engelleme yaptı.
Ancak örgüt, Esed'le çok boyutlu ilişkileri sayesinde Irak sınırındaki alandan Afrin'e kadar, rejim bölgesi üzerinden erişim sağlıyor.
Afrin, PYD/PKK için günün birinde Akdeniz'e çıkış umudunu koruduğu bir uç nokta durumunda.
- Fırat Kalkanı'na tehdit
Afrin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Özgür Suriye Ordusu ile gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinin batı ucunda bulunuyor.
PYD/PKK, Fırat Kalkanı öncesinde 2016 başlarında Rusya ve rejim desteğini alarak Afrin'den söz konusu alana yayılmaya çalıştı.
PKK, haziran 2015'te ABD'nin yoğun hava desteğiyle Haseke ve Aynularab arasında kalan Tel Ebyad'ı ele geçirdikten sonra, Arap ve Türkmen nüfusun yaşadığı ilçede etnik temizliğe girişmişti. İlçe kırsalındaki Türkmen ve Arap köylere saldırılar düzenleyen PYD/PKK, halkı göçe zorlamıştı.
Afrin içinden çıkan terörist unsurlar, muhaliflerin ve Arapların kontrolündeki Tel Rıfat ilçesi ve çevresini işgal etti.
Örgüt, Afrin'in komşusu Azez'de gerek muhalif askeri unsurlar gerek sivil halka yönelik yoğun tacizlerde bulunuyor. Son aylarda çok sayıda sivil, Afrin dağlarından ağır silahlarla açılan ateşle hayatını kaybetti.
Muhalifler, Türk ordusunun bölgeden çekilmesi durumunda PYD/PKK'nın Afrin'den ilerleyerek Fırat Kalkanı bölgesini ele geçirmek isteyeceğini değerlendiriyor.
- İdlib gerginliği azaltma bölgesine tehdit
İdlib, Afrin'den Akdeniz yönünde ilerlemek isteyen PYD/PKK'yı güneyine örülmüş bir duvar gibi engelliyor.
Muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kontrolündeki İdlib'de, Türkiye'nin girişimleriyle Astana anlaşmaları sayesinde gerginliği azaltma bölgesi oluşturulması terör örgütünün çıkarlarıyla çatışıyor.
Esed rejimi, İran kontrolündeki güçler ve Rusya'nın İdlib'deki gruplarla çatışarak direnişi kırması durumunda, PYD/PKK Afrin-İdlib hattında Akdeniz'e ilerleyebileceğini hesaplıyor.
Bu nedenle Türk ordusunun İdlib'e girerek Afrin'i güneyinde bazı ateşkes gözlem noktaları kurması örgütü rahatsız etti.
Örgüt, gözlem noktası için keşif faaliyetlerine başlamasından itibaren TSK unsurlarını sürekli taciz etti.
İdlib'de sürecin kontrolden çıkıp ateşkesin çökmesi durumunda PYD/PKK bu hatta ilerleme fırsatlarını yeniden değerlendirecek.
Türkiye'nin Afrin'e yönelik olası harekatı durumunda ise gözlem noktalarının güvenliği ve işleyişi güvence altına alınmış olacak.
- Siviller evlerine dönecek
Türkiye'nin Afrin'e yapacağı muhtemel harekatın bir hedefi de teröristlerin ilçenin güneydoğusunda işgal ettikleri Tel Rıfat ilçesi ve çevresinden kaçan sivillerin evlerine geri dönmesine imkan sağlamak.
Örgütün Tel Rıfat'ı işgali sırasında yaklaşık 50 bin Arap, Türkiye sınırında muhaliflerin kontrolündeki Azez ilçesine sığınmıştı.
Azez'deki çadır kamplarda yaşam mücadelesi veren Tel Rıfat halkı, evlerine dönme umuduyla yaşıyor.
PYD/PKK, Tel Rıfat ve çevresinde kalan halka yönelik keyfi alıkoyma ve zorla silah altına alma gibi uygulamalarına devam ediyor.
- ABD planını zayıf noktasından bozmak
"Sınır Güvenliği Gücü" adı altında PYD/PKK'yı ordulaştırmaya başlayan ABD, örgütün elindeki toprakları muhafaza etme hedefini resmen açıkladı.
ABD planının başarı sağlaması, ülke genelinde de tüm çatışmaların dondurulması halinde, PYD/PKK çok daha güçlenen silahlı varlığıyla yeni yönetimden büyük bir pay iddia edecek.
Öte yandan Fırat Nehri'nin doğusunda teröristlerin içine dağılan ABD askeri varlığı, Afrin'de boy göstermiyor.
Bu da örgütü Afrin'de Türkiye'ye karşı daha savunmasız hale getiriyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz