Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, CNN Türk ekranında moderatörlüğünü Hande Fırat'ın yaptığı 'Gece Görüşü' programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Akar, İdlib'deki gelişmeler ve Türkiye'nin Rusya ile yaptığı görüşmelerde gelinen noktaya ilişkin, Türkiye'nin sürecin başladığı andan itibaren tüm taraflarla ilkeli ve şeffaf bir şekilde ilişkilerini sürdürdüğünü belirtti. Türkiye'nin şu anda da aynı noktada bulunduğunu, tutumunda bir değişiklik olmadığını aktaran Akar, Türkiye'nin sorumluluklarını yerine getirdiğini, muhataplarından da sorumluluklarını yerine getirmesini beklediğini vurguladı.
SOÇİ MUTABAKATI İLE SINIRLAR BELİRLENDİ
Bakan Akar, "Soçi Mutabakat Muhtırası'nda, İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin sınırları belli. Burada aslolan bu sınırlara uyulması. Bu muhtıranın temeli burada yatıyor. Biz diyoruz ki; 'Bunu ihlal eden rejim üzerinde gerekli nüfuzunuzu kullanın, etkiyi sağlayın ve rejimin ateşkese uymasını, Soçi Mutabakat Muhtırası'na uymasını gerçekleştirin.' Yaptığımız görüşmelerde bunları ortaya koyuyoruz" dedi.
'REJİM, GADDAR BİR ŞEKİLDE VURMAYA DEVAM EDİYOR'
İdilib'de var olan askeri durumun ötesinde insani bir dramın da söz konusu olduğunu vurgulayan Akar, şunları söyledi:
"Derhal kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve böylece göçün durdurulması. Göçün durdurulmasıyla da insanların rahat nefes alması. Burada askeri bir durum var doğru fakat bunun da ötesinde insani bir dram söz konusu. Milyonlarca insan kışta, kıyamette zor iklim koşullarında hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Hal böyle iken rejim acımasız bir şekilde hala gaddar bir şekilde hastaneler dahil, vurmaya devam ediyor. Dolayısıyla bizim buradaki tutumuzda ve davranışlarımızda bir değişiklik yok, bizim taleplerimiz gayet açık."
'SOÇİ MUTABAKATI'NA UYULMASINI TALEP EDİYORUZ'
Rusya ile yapılan görüşmelerin devam ettiğini ve edeceğini bildiren Akar, İdlib'de bir de çok ciddi kavramsal durumlar yaşandığına dikkati çekti. İdlib'de yaşayan 4 milyona yakın insanın teröristlikle suçlanmasının, kavramsal olarak rejimin iflası manasına gediğini belirten Akar, "Rejim burada bir şekilde kendisine muhalif olan herkesi terörist olarak damgalıyor ve onlara hiçbir şekilde yaşam hakkı tanımıyor. Varil bombaları dahil, havadan, karadan saldırılar dahil, hiçbir ayrım yapmaksızın herkesi katlediyor. Bu bir katliam. Türkiye olarak biz bütün tarihimiz boyunca olduğu gibi bugün de mazlumların yanında olmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede biz orada varlığımızı sürdürüyoruz ve Soçi Mutabakat Muhtırası'na uyulmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'GEREKİRSE ZOR KULLANARAK ATEŞKESİ SAĞLAYACAĞIZ'
Bakan Akar, "Rusya sahadaki gerçeklerin değiştiğini söylüyor. 'Onlar artık o kadar geriye çekilemezler, oldukları yerde uzlaşalım' gibi bir teklif mi getiriyorlar ?" sorusu üzerine, Astana Mutabakat Muhtırası'nın 5'nci maddesini hatırlattı. Bu maddede, 'İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde, gerginliğin azaltılması bakımından alınması gereken ilave tedbirlerin taraflarca alınacağına' vurgu yapıldığını aktaran Bakan Akar, "Biz de bu çerçevede birliklerimizi oraya sevk ederek, burada biz 'gerekirse zor kullanarak ateşkesi sağlayacağız' diyoruz. Kim olursa olsun, ateşkesi kim ihlal ederse" değerlendirmesini yaptı.
Soçi Muhtırası'nın revize edilmesinin Türkiye'nin gündeminde yer almadığını vurgulayan Akar, "Şu ana kadar 1500 kişi, mayıstan itibaren havadan ve karadan saldırılarla 1500'den fazla insanı katlettiler. Hiçbir ayrım yapmaksızın. 5 bin civarında yaralıdan bahsediyoruz. 1 milyondan fazla insan evini, topraklarını terk etti. Bu insanlar terörist mi? Bu bir taraftan radikalleşmeyi hızlandırıyor, bir yandan göçü hızlandırıyor" dedi.
'GEREKLİ PLANLARI YAPTIK'
Akar, şubat ayı sonuna kadar rejim unsurları geri çekilmezse Türkiye'nin harekata başlamak için hazır olup olmadığı yönündeki soru üzerine, "Bu konuda zaten Sayın Cumhurbaşkanımız talimatlarını verdiler, hedefi gösterdiler. Biz de gerekli planlamalarımızı yaptık. A, B, C planlarımızı yaptık. Bu plan yeri ve zamanı geldiğinde uygulanmaya başlar" ifadelerini kaydetti.
'BÜTÜN MESELE ATEŞKESE UYULMASI'
"Türkiye, Rusya ile karşı karşıya mı gelecek" sorusunu yanıtlayan Akar, Türkiye'nin Rusya'ya karşı herhangi bir tavrının söz konusu olmadığını, tek hedefinin rejim, ateşkese karşı gelen kişi ve gruplar olduğunu söyledi. Akar, "Bizim Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi ne niyetimiz, ne maksadımız var. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bunun olmaması için elimizden her türlü gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz. Bizim için oradaki bütün mesele rejimin ateşkese uyması. Rejimin saldırılarının durması. Rejimin katliamını kesmesi. Oradaki insanlara yaptığı ezaya, cefaya, zulme son vermesi ve böylece radikalleşmenin ve göçün önüne geçilmesi. Çok açık bizim ifade ettiğimiz husus" diye konuştu.
'ATEŞKES İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ'
Libya'daki son duruma ilişkin soru üzerine Bakan Akar, Türkiye ve Libya'nın tarihi geçmişine değinerek, şu anda Libya'da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan, Fayiz es-Serrac'ın başında olduğunu Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) bulunduğunu söyledi. Libya ile yapılan iş birliği muhtıralarının tamamının uluslararası hukuka ve karşılıklı olarak hükümetlerin iradesi çerçevesinde yapılan çalışmalar olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Bu çalışmalar sırasında, münasebetlerimiz çerçevesinde bizzat Sayın Serrac tarafından Sayın Cumhurbaşkanımıza bir mektup yazılmak suretiyle yardım talebinde bulunuldu. 'Bize de bu yardım edin' talebinde bulundu. Biz de bu aşamada hem çeşitli genel durumu hem ikili ilişkilerimizi değerlendirilmek suretiyle yapabileceğimizin ne olacağını tartıştık, konuştuk görüştük ve daha sonra bildiğiniz gibi Meclis'te bu konuda bir tezkere icap etti, onun çıkması sağlandı. Bu doğrultuda da orada bir kısım asker, subay, astsubayımız oradaki Libyalı kardeşlerimize eğitim veriyorlar, danışmanlık yapıyorlar. Mesele bizim açımızdan bundan ibaret" açıklamasında bulundu.
'F-35'İN ORTAĞIYIZ, MÜŞTERİSİ DEĞİLİZ'
Bakan Akar F-35 savaş uçaklarına ilişkin soru üzerine, şunlarısöyledi:
"Biz F-35'in ortağıyız, müşterisi değiliz. Bu yapılan şey bütün kurallara aykırı, kural hatası var burada. Biz ortağız, anlaştık. Biz şu ana kadar da 1,4 milyar dolar para ödedik, ortak olarak. Bu ortaklığın bir başka uzantısı olarak da F35'in bin değişik kalemde parçasını Türkiye'de ürettik, hala da üretmeye devam ediyoruz. Belli bir süre daha üretmeye devam edeceğiz, öyle mutabık kaldık. Ve 2,1 milyara kadar da ödememiz var bizim. Bunu da zaten ödeyeceğimizi taahhüt ettik ve bu konudaki Amerikalı dostlarımızın, bakan yardımcılarının beyanları var, bu konuda en disiplinli ülke Türkiye. Hem taksitlerini ödedi hem verilen siparişleri zamanında yaptı, kalitesine, standardına göre teslim etti. Orada biz ortaklık sorumluluğumuzu yerine getirdik. Amerika'nın da diğer ülkelerin de bu ortaklık konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz