Suriye'de Hafız Esed ve oğlu Beşşar Esed dönemlerinde, cezaevlerinde yasa dışı tutulan, işkence gören kadınlar, yaşadıkları zulmü unutamıyor.
Hafız Esed döneminde muhalif olduğu için 9 yıl hapis yatan Lama Anadani ile Beşşar Esed rejimi tarafından tutuklanarak 6 ay işkence edilen Aide Hac Yusuf, bir dönem kader birliği yaptıkları, ülkelerinde tutsak bulunan Suriyeli kadınların özgürlüğe kavuşacağı günü umutla bekliyor.
Bir gecede hayatları kararan kadınlardan sadece ikisi olan Yusuf ve Anadani, sığındıkları Türkiye'de yaşama tutunmaya çalışıyor. Kendi acılarını bir kenara bırakan Yusuf ve Anadani, Suriye'de tutuklu bulunan kadınların kurtuluşu için mücadele ediyor.
Gaziantep'te çeşitli etkinliklere katılarak sosyal medya aracılığıyla yaşadıklarını aktaran kadınlar, Suriye'de yaşanan acıları unutturmamaya çalışıyor.
Aide Hac Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Humus'ta 6 ay cezaevinde kaldığını belirterek bu kısa sürede bile çok büyük acılar çektiğini söyledi. Hemşire olduğu için hapis yattığını ifade eden Yusuf, "Sebepsiz yere hapse atıldım. Üzerimde onlarca işkence yöntemini denediler." dedi.
Çok büyük acılara da şahit olduğuna dikkati çeken Yusuf, şöyle konuştu:
"Çocuk yaşta denilecek genç kızlara acımadan tecavüz ettiler. Biz hiçbir şey yapamadık. Bana ve ablama türlü işkenceler yaptılar. Beni takasla serbest bıraktılar. Suriye'de en zor şey kadın olmak. Aslında en acısı oradan çıktıktan sonra insanlar size yüzünü çeviriyor. Sanki biz suçluymuş gibi davranıyorlar. Toplumdan dışlanıyoruz. Kocam rejimi desteklediği için 1,5 yıl önce 3 çocuğumu da alıp Türkiye'ye sığındım. Oradaki kadınları özelikle genç kızları hiç unutmayacağım. Biz onların sesi olmak için çabalıyoruz. Onları asla unutturmayacağız."
- "9 yıl hapis yattım"
Lama Anadani de Hafız Esed döneminde rejim muhalifi olduğu için 9 yıl hapis yattığını belirterek o günden bu yana acıların hiç değişmediğini söyledi.
Avukat olduğu için kadın hakları konusunda çok hassas olduğunu vurgulayan Anadani, "1981 yılında hapse girdikten sonra 9 yıl çıkamadım. Yıllarca dayak, işkence bitmedi. Elektrikli sandalyeye oturttular, adeta top gibi çevirerek dövdüler." dedi.
Beşşar Esed zamanında da eylemlere katıldığını anlatan Anadani, kadınların yaşadığı acıları belgeleriyle kanıtladığına işaret etti. Anadani, namusunu korumak için 4 yıl önce Türkiye'ye sığındığını aktararak şunları kaydetti:
"Rejim hapishanedeki kadınlara türlü işkenceler ve tecavüz gerçekleştiriyor. Oradaki kadınlar bir gün değil her gün ölüyor. Çok sayıda tutuklu kadın var. Bunları unutmamalı, dışarı çıkarmalıyız. Psikolojik olarak çok kötüler. Toplumdan dışlanıyorlar. Hapisten çıktıktan sonra da acı çekiyorlar. Ben 6 yıldır eşimden haber alamıyorum. Bir kızımla beraber yaşamaya çalışıyorum. Tek isteğim kadınların özgürlüğüne kavuşması."
Kaynak: Diyarbakır Söz