Dünyanın en büyük felaketlerinden birinin yaşandığı ve ziyaretçi akınına uğrayan Çernobil Nükleer Santrali'ne giriş ve çıkışlarda radyasyon riskine karşı sıkı güvenlik önlemleri dikkati çekiyor.
Çernobil Nükleer Santrali'nde 26 Nisan 1986'da yaşanan patlama, dünya tarihine en büyük nükleer facialardan biri olarak geçti.
AB ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu büyük bir konsorsiyumun katkılarıyla, patlamanın olduğu 4'üncü reaktörün üzeri yıllar sonra çelik zırhla kapatıldı. Ardından santralin bir bölümü turizme açıldı.
Korkunç kaza, "Çernobil" adını taşıyan diziyle yeniden dünya gündemine oturdu.
"Çernobil'deki güvenlik önlemleri yeterli"
Ankara Üniversitesi (AÜ) Nükleer Bilimler Enstitüsünün düzenlediği etkinlik kapsamında Çernobil Nükleer Santrali'ni ziyaret eden bilim insanları, buradaki güvenlik önlemlerini anlattı.
Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Kaşkaş, Ukraynalıların kazadan büyük ders çıkardığını gördüğünü dile getirdi.
Kaşkaş, "Çernobil'de alınması gereken bütün güvenlik önlemlerini almışlar. Gezimiz sırasında hem aktif hem pasif dozimetrelerimizle geldik. Elimizde radyasyonları anında ölçebileceğimiz dedektörlerimiz de vardı. Ölçümlerimiz, radyasyon miktarının güvenli seviyelerde olduğu yönünde. Bu da bize Çernobil'in radyoaktiviteden yeterli oranda arındırılmış bir bölge haline getirildiğini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kuralların yazılı olduğu belge imzalanıyor
AÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Gaye Özgür Çakal ise Çernobil'e girişte düzenlenen elektronik biletlerde, bölgede uyulması gereken kuralların yazılı olduğu belgenin ziyaretçilere imzalatıldığını belirtti.
Bu kuralların genel olarak radyasyon güvenliğiyle ilgili olduğunu kaydeden Çakal, şu bilgileri verdi:
"Bu kurallar arasında kapalı kıyafetler ve ayakkabıların giyilmesi, herhangi bir maddenin dışarı çıkarılmaması, dışarıda yemek yenmemesi, herhangi bir nesneye dokunulmaması, oturulmaması gibi kurallar bulunuyor. Ayrıca rehberlerin takip edilmesi, riskli binalara ve radyasyon kirliliği olan bölgelere girilmemesi, sadece güvenli yollardan yürüme konusunda da uyarılar aldık."
"Kontaminasyon cihazlarından geçtik"
AÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren Şahiner de Çernobil'de ziyaretçilere ne kadar radyasyona maruz kalındığını gösteren dozimetrelerin dağıtıldığını ve sürekli radyasyon ölçümü yapıldığını belirtti.
Şahiner, şunları kaydetti:
"Ziyaretimizin her aşamasında kontaminasyon cihazlarından geçtik. Herhangi radyoaktif kirliliğin bulaşması durumunda bu cihazların uyarı vereceği söylendi. Yemekhaneye girerken ve çıkarken bu kontaminasyon cihazlarından geçtik ve içeride sadece bize özel ayrılmış, rehberin izin verdiği yerlerde, hiçbir yere dokunmadan ve birbirimizden ayrılmadan gezecek şekilde, patlamanın gerçekleştiği 4'üncü ünitenin etrafında ve Pripyat şehrinin etrafında dolaştık."
Çernobil kazası
Ukrayna'nın başkenti Kiev'e 110 kilometre uzaklıktaki Çernobil Nükleer Santrali'nde 26 Nisan 1986'da bir deneme esnasında kaza meydana gelmiş ve patlama olmuştu. Patlamadan dolayı havaya yayılan radyasyon, başta bölge olmak üzere çok sayıda insanı olumsuz etkilemiş ve kanser vakalarında artış meydana gelmişti.
O dönem Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) ait olan Çernobil'deki santraldeki patlamanın ardından radyasyon dozu normal değerlerin binlerce kat üzerine çıkmıştı. Bu seviyedeki bir radyasyona sadece birkaç saniye maruz kalan santraldeki görevliler, çok kısa süre sonra hayata veda etmişti.
Kaynak: Diyarbakır Söz