Macron'un, dün Itte'nin Fransa'ya döneceğini ve Nijer'deki Fransız askerlerin yıl sonuna kadar ülkeyi terk edeceğini duyurmasının ardından bu kararı eleştirildi.
Orta ve Güney Afrika Gözlemevi Koordinatörü Thierry Vircoulon, Le Parisien gazetesine yaptığı açıklamada, gelinen noktada Büyükelçi Itte'nin Paris'e geri çağırılmasından başka bir çözümün olmadığını kaydetti.
Vircoulon, "Fransa'nın 'cihatçılıkla' savaşı resmen sona erdi. Fransa'nın Sahel'de artık bir geleceği yok." değerlendirmesinde bulundu.
"FRANSA MALİ'DE, BURKİNA FASO'DA VE NİJER'DE KAPIYA ATILDI" YORUMU
Fransız gazeteci Jean-Dominique Merchet, X sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada Macron'un Nijer'den çekilme kararını değerlendirdi.
Merchet, Macron'un haftalarca takındığı duruşun "işe yaramadığını" savunarak, "Fransa'nın Mali'de, Burkina Faso'da ve Nijer'de kapıya atıldığını" ifade etti.
Yeşiller Partisi (EELV) üyesi ve dün Paris'ten senatör seçilen Yannick Jadot konuk olduğu kamu yayıncısı Franceinfo kanalında, Itte'yi geri çekme kararının, Macron için bir "yenilgi" olduğunu ileri sürdü.
Jadot, "(Nijer'de) askeri bir müdahale yapmak isteyenlerin yanında yer alınmamalıydı." diyerek, Fransız askerlerinin Afrika'dan çıkartılması gerektiğini belirtti.
Fransız milletvekili Aurelien Tache ise, "The New Arab" internet sitesi için kaleme aldığı yazıda, Sahel'deki ülkelerde son darbeler sırasında Fransa karşıtı söyleme dikkati çekti.
Tache, Fransa'nın sömürge yıllarında Orta ve Batı Afrika'da 2 milyondan fazla kişinin ölümünden sorumlu olduğunu ifade ederek, bağımsızlık sonrası Fransa'nın eskiden sömürgesi altındaki bağımsızlığını kazanan Afrika ülkelerinden ve halkından özür dilemediğini kaydetti.
Fransa'nın bu bölgede askeri varlığına devam ettiğini belirten Tache, tüm bunların Fransa karşıtı milliyetçi duyguların artmasına sebebiyet verdiğini söyledi.
Fransız milletvekili, "İçinde bulunduğumuz siyasi bağlama rağmen, Fransa hala ders çıkarmış değil" değerlendirmesini yaptı. Tache, Fransız hükümetinin Afrika ile olan diplomatik ilişkilerinde köklü bir değişikliğe gitmesi çağrısında bulundu.
FRANSA İLE NİJER ARASINDA "BÜYÜKELÇİ" KRİZİ
Nijer'de 26 Temmuz'da başa geçen askeri yönetim, 25 Ağustos'ta Fransa'nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte'ye ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanımış ancak Büyükelçi Itte, ülkeden ayrılmamıştı.
Fransa, "askeri cuntanın Fransız elçinin gitmesini talep edebilecek bir otorite olmadığını" belirtmişti.
Bunun üzerine Nijer Dışişleri Bakanlığı, 31 Ağustos'ta Fransa Dışişleri Bakanlığına gönderdiği notada Büyükelçi Itte'nin dokunulmazlığının kaldırıldığını ve sınır dışı edileceğini duyurmuştu.
Notadan sonra Fransa'nın Niamey Büyükelçiliği etrafında sıkı güvenlik önlemleri alınmış ve elçiliğe girip çıkan araçlar, Nijer güvenlik güçlerince kontrol edilmeye başlanmıştı.
Aynı şekilde Fransız askerlerinin konuşlu olduğu başkentteki "Niamey 101" isimli hava üssü etrafında da güvenlik artırılmıştı.
Macron, 15 Eylül'de yaptığı açıklamada, Büyükelçi Itte'nin "rehin alındığını" söylemiş ve Büyükelçiliğe gıda girişine izin verilmediğini dile getirmişti.
Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, Itte'nin ve birçok Fransız diplomatın Fransa'ya döneceğini duyurmuştu.
Macron, Nijer'deki makamlarla olan askeri işbirliklerine son verdiklerini ve bu ülkede bulunan Fransız askerlerin yıl sonuna kadar koordineli şekilde Fransa'ya döneceğini belirtmişti.
NİJER'DEKİ DARBE
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz'da CNSP isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.
CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı.
Kaynak: Anadolu Ajansı