Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) Süleymaniye İl Meclisi, bütçe krizi ve siyasi çekişmenin yaşandığı bir süreçte, 3 yıl aradan sonra yeniden "mali ve idari özerklik" talebini gündeme getirdi.
Süleymaniye'nin mali ve idari özerklik talebi, Süleymaniye merkezli ve IKBY'deki koalisyon hükümetinin en önemli ikinci ortağı olan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) öncülüğünde Süleymaniye İl Meclisi tarafından 2017'den sonra ikinci kez resmi yazıyla 1 Mayıs'ta IKBY Başbakanlığına sunuldu.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Süleymaniye İl Meclisi KYB üyesi Rekevt Zeki, "IKBY'nin içinde bulunduğu durum, özerklik talebiyle uyuşuyor. Meselenin yeniden gündeme getirilmesi de bölgenini maruz kaldığı krizlerden kaynaklanıyor." dedi.
Özerklik talebinin yeni bir adım olmadığının altını çizen Zeki, bu maddenin, IKBY'deki 9'uncu koalisyon hükümetinin kurulmasının ön şartları arasında yer aldığını, hükümet ortağı olan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), KYB ve Goran (Değişim) Hareketi arasında önceden bu mesele üzerinde anlaşma sağlandığını hatırlattı.
Zeki, özerlik talebinin daha önceden uygulamaya konulması gerektiği ancak yeni hükümetin kurulması üzerinden 10 ay geçmesine rağmen Erbil'in bu hususta elini taşın altına koymadığı görüşünü dile getirdi.
Talebin yasal olduğunun ve IKBY anayasasına aykırı olmadığına işaret eden Zeki, şunları söyledi:
"Kürdistan Bölgesi'nin 2009 yılında vilayetlerin idaresine ilişkin çıkardığı bir madde bulunuyor. Bu maddenin 5. bendine göre her vilayet kendi il sınırları içinde mali ve idari olarak kararlar verme yetkisine sahiptir."
Zeki, vilayetler maddesine binaen emrivaki yapmak istemediklerini, Erbil yönetiminin onayı alındıktan sonra özerkliği tam olarak uygulamaya koymak istediklerini belirtti.
KYB üyesi, İl Meclisinde bulunan tüm partilerin bu duruma destek verdiğini, şu ana kadar bu özerlik projesine karşı çıkan herhangi bir tarafın bulunmadığını, uygun bir projenin yeniden hazırlanması içinde bir komisyonun kurulduğunu kaydetti.
- Barzani'nden IKBY'nin bölünmesi uyarısı
IKBY Başbakanı Mesrur Barzani, Erbil'de dün bir araya geldiği KYB Başkanlık Konseyi Üyesi ve IKBY Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile özerlik meselesini ele almıştı.
Toplantıya ilişkin yapılan açıklamada, Barzani'nin idari ve malik özerlik meselesinin hükümetin programında yer aldığını ancak IKBY'nin iki idareye - Erbil ve Süleymaniye merkezli- bölünmesi ve bölgenin toprak bütünlüğünün kırmızı çizgileri olduğu uyarısında bulunmuştu.
- Özerklik talebenin nedeni
IKBY sınırları içinde yaklaşık 5 milyon 500 bin nüfusa sahip Erbil, Duhok, Süleymaniye ve Halepçe vilayetleri bulunuyor. Mesut Barzani liderliğindeki KDP, Erbil ve Duhok'ta nüfuz sahibiyken, KYB ise daha çok Süleymaniye ve Halepçe'de etkin.
Her iki parti arasında uzun yıllardır yaşanan siyasi çekişmelerin yanı sıra 1990'lı yıllarda silahlı çatışmalar da meydana geldi. KYB ve KDP çekişmesinin öne çıkan nedenleri arasında da hükümetin ekonomik gücünün paylaşılması yer alıyor.
KDP'nin seçimlerde birinci parti gelmesi münasebetiyle IKBY'deki başkanlık ve başbakanlık gibi önemli pozisyonları elinde tutuyor. Haliyle IKBY'deki hükümetin büyük oranı da KDP'nin elinde bulunuyor.
KYB ise KDP'yi, Süleymaniye ve Halepçe'ye aktarılan bütçenin tam olarak teslim edilmemesi, bölgenin ihmal edilmesiyle itham ediyor.
Son olarak KYB, 17 Nisan'da yaptığı yazılı açıklamada, yeni koronavirüse (Kovid-19) karşı ayrılan bütçeden kendi nüfuz bölgeleri olan Süleymaniye ve Halepçe vilayetlerinin mahrum bırakıldığını ileri sürmüştü.
- IKBY'nin karşı karşıya olduğu tehlikeler
IKBY, 2014 yılından bu yana Irak merkezi hükümetinin bütçe ve memur maaşlarını kesmesi, petrol fiyatlarındaki ciddi düşüş ve terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkması nedeniyle ciddi bir ekonomik krizin içine girdi.
Bağdat yönetimi, Erbil'in petrol gelirini kendilerine teslim etmediğini gerekçe göstererek 21 Nisan'da IKBY'nin bütçe ve memur maaşlarını yeniden kestiğini duyurmuştu.
Ekonomik krize ek olarak son dönemlerde IKBY, KDP ve KYB'nin siyasi çekişmelerine sahne oluyor. Her iki tarafın da elinde silah bulundurduğu göz önüne alınınca bölgenin 1990'lı yıllarda yaşadığı iç savaş ihtimali akıllara geliyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz