Irak ve Lübnan'daki meydanlar geçen aydan bu yana hükümet karşıtı büyük kitlesel gösterilere ev sahipliği yapıyor. Her iki ülkede de sokaklara çıkan protestocular, benzer talepleri dile getiriyor. Ellerinde bayraklarla ülkelerindeki meydanları dolduran vatandaşlar, başta yolsuzlukla mücadele, hükümetin istifası, siyasi sistemde reform, temel hizmetlerin iyileştirilmesi ve işsizlik sorununun giderilmesini istiyor.
Irak'ın başkenti Bağdat ile orta ve güney kentlerindeki gösteriler 1 Ekim'de başladı. Lübnan'da ise halk 17 Ekim'de sokaklara çıktı.
Meydanlardan yükselen seslere kayıtsız kalamayan her iki ülkenin başbakanları, bir dizi reform kararı alarak eylemcileri kısa süreli de olsa ikna yoluna gitti.
Ancak ne Lübnan ne de Irak'ta siyasilerin vaatleri etkili olabildi. Beklenenin aksine gösteriler daha da büyüyerek hükümetleri zora sokacak ciddi bir soruna dönüştü.
Gösterilerin devam etmesi üzerine Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri, 29 Ekim'de "Lübnanlıların yüce çıkarlarını savunacak yeni bir hükümetin kurulmasına kanaat getirdiğini" belirterek, Cumhurbaşkanı Mişel Avn'a istifasını sundu.
Lübnanlı göstericiler "Başbakanın istifası" gibi bir sonuç elde ederken, benzer taleplerle meydanlara inen Iraklılar güvenlik güçlerinin sert ve ölümcül müdahaleleriyle karşı karşıya kaldı. Irak Meclisindeki İnsan Hakları Komisyonunun verilerine göre, 1 Ekim'den bu yana devam eden gösterilerde 250'den fazla gösterici hayatını kaybetti, binlercesi de yaralandı.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ise siyasi partilerin anlaşması ve başka bir adayın belirlenmesi halinde görevi bırakmaya hazır olduğunu ifade etti ancak bu yönde henüz somut bir adım atılmadı.
- Abdulmehdi'den "Irak'ın 16 yıllık sorunları 1 yılda çözülemez" gerekçesi
Irak Meclisinde herhangi bir partisi bulunmayan 78 yaşındaki bağımsız Şii politikacı Adil Abdulmehdi, Mayıs 2018 seçimlerinde en çok milletvekili çıkaran Mukteda es-Sadr ve Hadi Amiri'nin desteğiyle Ekim 2018'de başbakan koltuğuna oturdu.
Abdulmehdi, göreve geldikten 1 yıl sonra ülkede patlak veren kitlesel gösterilerin ilk haftasında halka hitaben yaptığı konuşmada, 2003'ten bu yana biriken büyük sorunların 1 yıl içinde çözülemeyeceğini belirtti ve imkanlarının kısıtlı olduğu itirafında bulundu.
Gösterilerin devam etmesi nedeniyle eylemcileri ikna etmek üzere 6 Ekim'de bir dizi karar alan Abdulmehdi'nin vaatleri de meydanların boşalmasında etkili olmadı.
Hariri'nin istifa ettiği gün bir konuşma yapan Abdulmehdi de 29 Ekim'de istifa etmeye hazır olduğunu söyledi ancak bunun için siyasi partilerin anlaşmasını ve yerine birinin belirlenmesini şart koştu.
- İran'a yakın siyasi partiler Abdulmehdi'ye destek veriyor
Irak'ta İran'a yakınlığıyla bilinen hükümetin önemli ortaklarından Fetih Koalisyonu ve Haşdi Şabi çatısı altındaki en büyük silahlı gruplara sahip siyasi partilerin Başbakan Abdulmehdi'ye desteklerini sürdürdükleri görülüyor.
Tahran'a yakınlığıyla bilinen ve Haşdi Şabi çatısı altındaki en büyük gruplar arasındaki Bedir Tugayları Komutanı Şii politikacı Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, Sadr'dan sonra Abdulmehdi hükümetinin en büyük ortağı konumunda.
Mayıs 2018 seçimlerinde 48 milletvekili çıkararak ikinci sıraya yerleşen Fetih Koalisyonu, göstericilerin "Başbakan istifa" çağrılarının aksine Abdulmehdi'nin yanında durmayı tercih ediyor.
Cuma günü yaptığı açıklamada Başbakan'ı hedef alacak sözler yerine Irak'ın parlamenter sistemini topa tutan koalisyon lideri Amiri, ülkenin yeni bir sisteme ihtiyacı olduğunu söyledi.
İki dönem başbakanlık görevini yürüten ve yine İran'a yakın duran Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri Maliki de hükümetin düşürülmesi konusunda sessiz kalmayı tercih ediyor.
Hükümet içinde siyasi nüfuzu bulunan ve Haşdi Şabi çatısı alında silahlı grubu olan Tahran'a yakın Kays el-Khazali de aynı cephede yer alıyor.
Gösteriler sırasında eylemciler tarafından binaları sık sık ateşe verilen taraflar da yine İran'a yakın Amiri, Maliki ve Khazali'nin parti binaları ile ofisleri oldu.
- Abdulmehdi Kürtlerden de destek alıyor
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) askeri ve siyasi gücü elinde tutan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliğinin (KYB), Irak Başbakanı ile uzun yıllara dayanan bir dostluğu bulunuyor.
"Kürt dostu" olarak tanımlanan Abdulmehdi'nin başbakan olarak seçilmesine her iki parti de açık destek verdiklerini belirtmişti. IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, halihazırdaki gösterilere ilişkin yaptığı açıklamada, hükümetin feshedilmesinin aksine ülkedeki istikrar ve güvenliğin korunması gerektiğinin altını çizdi.
Eski IKBY Başkanı ve KDP Genel Başkanı Mesut Barzani de mevcut sorunların 15 yıldan kalma olduğunu belirterek, direkt Abdulmehdi'yi suçlayıcı ifadelerden kaçınıp, sorunların kaynağının anayasanın ihmali olduğunu söyledi.
IKBY, Abdulmehdi'ye karşı takındıkları bu destekleyici tavırla Kerkük gibi tartışmalı bölgelerin statüsünü belirlemeyi ve petrol ihracatından kaynaklı bütçe krizini kendi lehinde çözmeyi hedefliyor.
- Abdulmehdi'nin karşısındaki taraflar
Irak Meclisinde 54 milletvekiline sahip birinci parti konumundaki Sairun Koalisyonu lideri Mukteda es-Sadr ise 30 Ekim'de Abdulmehdi'den desteğini çektiğini duyurdu.
Başbakan'ın istifa etmemesi halinde ülkedeki akan kanın durmayacağı uyarısında bulunan Sadr, Meclisin de acilen toplanıp Abdulmehdi'den güvenoyunu çekmesini istedi.
Göstericiler ise hükümete karşı tavrını açık bir şekilde beyan etmesine rağmen Sadr'ın protestolar üzerinden nüfuz elde etmeye çalıştığı kanaatinde.
Ülke içinde dönemsel olarak İran karşıtı bir politika yürüten Sadr, 11 Eylül'de sürpriz bir şekilde İran'a giderek İran dini lideri Ali Hamaney ve İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleyman ile aynı karede yer almıştı.
Sadr'ın yanı sıra Abdulmehdi hükümetine ilk günden bu yana muhalefet eden eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu da yine hükümet karşıtı cephede bulunuyor.
Mecliste 42 milletvekiliyle üçüncü parti konumundaki Zafer Koalisyonunun lideri İbadi, 29 Ekim'de göstericilerin haklı taleplerinin yanında olduğunu belirterek, ivedi bir şekilde mevcut hükümetin feshedilmesi, geçici bir hükümet kurulması ve başına da tarafsız bir kişinin getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bir dönem Meclis Başkanlığı görevinde bulunan Irak Karar Koalisyonu lideri, Sünni politikacı Usame Nuceyfi de İbadi ve Sadr gibi mevcut hükümetin derhal feshedilmesi, geçici bir hükümet kurulması ve seçim yasasının yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getiriyor.
Mecliste 14 milletvekili bulunan Nuceyfi, geçici hükümet kurulduktan sonra da erken seçimlere gidilmesinden yana olduğunu ifade ediyor.
- Abdulmehdi'nin istifası mümkün mü?
Ülkedeki güvenlik dosyasının, merkezi hükümete bağlı güvenlik güçlerinden daha çok Haşdi Şabi çatısı altındaki silahlı grupların elinde olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu nedenle meydana gelecek herhangi bir güvenlik kargaşası silahlı grupların mevcut konumunu tehdit edebilir.
Haşdi Şabi içindeki gruplar başta olmak üzere Irak'taki siyasi partiler Abdulmehdi'ye destek verdiği müddetçe, kendisinin isteyerek istifa etmesi şu anda uzak bir ihtimal olarak görülüyor.
Bunun yanı sıra Abdulmehdi'den güvenoyunun çekilmesi için mecliste bir oturumun düzenlenmesi ve siyasi partilerin anlaşması da pek kolay görünmüyor.
Devletin askeri ve güvenlik kurumlarını elinde bulunduran, geniş yetkiye sahip söz konusu milis gruplar ve siyasi partilerin, çıkarlarını genel olarak tehdit edecek bir durumla karşı karşıya kalmaları halinde, silaha başvurmaktan çekinmeyecekleri, 1 Ekim'den bu yana öldürülen gösterici sayısına bakıldığında çok net öngörülebiliyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz