İran Meclisi Tahran Milletvekili ve Kadın Grubu Başkanı Pervane Silahşör, ülke genelinde geçen ay geniş halk gösterilerine neden olan benzin zammına dair devlet yöneticilerinin sorumluluk kabul etmediğini ve çift başlılığın birtakım sorunları da beraberinde getirdiğini savundu.
Silahşör'ün İran Meclisi'nde milletvekillerine hitaben yaptığı konuşma sosyal medyada geniş yer aldı. Silahşör ülke genelinde yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan benzine yüzde 300 zam kararıyla ilgili yöneticilerin sorumluluktan kaçtığını belirtti.
Son yıllarda ülkede yetki ve sorumluluklar açısından, Ali Hamaney'in temsil ettiği "Liderlik" ile Hasan Ruhani'nin bulunduğu "Cumhurbaşkanlığı" makamlarının çift başlılığa yol açtığını söyleyen Silahşör, şöyle devam etti:
"Yönetimde çift başlılık her alanda kendini gösteriyor. Herkes ayrı bir karar uyguluyor. Kaç tane hükümet, kaç tane istihbarat birimi ve kaç paralel yönetim merkezi var belli değil. Çift başlı yönetim, sorumluluk almaktan kaçıyor. Halk karşısında 'Kimdi? Ben değildim' oyunu oynanıyor."
Silahşör, "emniyet güçleri tarafından onlarca kişinin öldürüldüğü 1999'daki öğrenci protestoları, Mir Hüseyin Musevi'nin cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına itirazıyla başlayan 2009 olayları, ekonomik sorunlar nedeniyle alevlenen daha sonra rejim karşıtı gösterilere dönüşen Aralık 2017 olayları ve son olarak geçen ay yaşanan gösterileri" hatırlatarak, söz konusu protestoların halkın siyasal, ekonomik ve sosyal talepleri nedeniyle yaşandığını belirtti.
- "Halk bu yönetimin neresinde?"
İranlı Vekil Silahşör, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İran'da özel imtiyazlara sahip, seçkin bir sınıf oluştu. Yönetimde cumhuriyetçilik, merkeziyetçiliğe kaydı. Ülkenin idari işlerinde totaliter, paralel kurumlar söz sahibi oldu. Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyinden tutun Anayasayı Koruyucular Konseyine, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyinden, Devrim Kültür Konseyi, Sosyal Medya Şurası ve son olarak 3 yönetim organına (yasama, yürütme, yargı) kadar durum böyle. Peki halk bu yönetimin neresinde?"
Ülke yöneticilerinin toplumun sosyal sorunlarından habersiz olduğuna dikkati çeken Silahşör, "Karar alıcılar, toplumun sorunları nelerdir? Ne gibi sosyolojik değişiklikler olmuştur ve halkın fakirlik ve sosyal sorunları nelerdir, bilmiyorlar. Çünkü halkın içinde yaşamıyorlar. Eğer halkın arasında olsalardı, halkın fakirliğini ve feryatlarını duyarlardı." değerlendirmesinde bulundu.
Silahşör, ayrıca geçen ay yaşanan olaylarda emniyet güçleri tarafından öldürülen göstericilerin ailelerinin yüzüne bakamadıklarını sözlerine ekledi.
- Tartışmalı benzin zammı kararı
ABD yaptırımlarının da etkisiyle ekonomik açıdan zor günler geçiren İran halkı, 15 Kasım'da Yargı Erki Başkanı, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanından oluşan Ekonomi Koordinasyon Yüksek Konseyinin kararıyla benzine yüzde 300 zam yapıldığının açıklanmasının ardından protestolara başlamıştı.
Ülkenin birçok kentinde 3 gün süren gösterilerde kamu binaları, bankalar, benzin istasyonları tahrip edilmiş, marketler yağmalanmıştı. Gösterilerle ilgili olduğu öne sürülen 7 bin kişinin gözaltına alındığı belirtilirken, Uluslararası Af Örgütü gösterilerde en az 208 kişinin öldüğünü açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Ruhani, zamdan haberinin olmadığını söylemiş, lider Hamaney, kararın kendisine ait olmadığını savunarak söz konusu kararı desteklediğini söylemekle yetinmişti.
İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene ise benzin zammıyla ilgili kararın kendileri tarafından alınmadığını ve sadece uyguladıklarını açıklamıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz