"Doğu Kudüs: İsrail'in Sömürge Planını Açıklıyoruz" başlığıyla yayımlanan videoda, İsrail'in bu politikaları "Yahudi yerleşim birimlerini çoğaltma girişimleri şeklinde dayatılan ırkçı ve müstemleke bir siyaset" olarak tanımlandı.
Doğu Kudüs'ün yüzde 35'lik alanının illegal Yahudi yerleşim birimlerine tahsil edildiği belirtilen videoda, Filistinliler'e şehrin sadece yüzde 13'lük alanında imar izni verilerek emlak krizine yol açıldığı vurgulandı.
- 100 bin kişi evsiz kalma korkusuyla yaşıyor
Bu uygulama nedeniyle Filistinlilerin ruhsatsız ev yapmak zorunda kaldığı, bu yüzden şimdiye kadar 3 bin 500 evin İsrail askerlerince yıkıldığı ve 25 bin evin de her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Ev yıkımı nedeniyle toplam 100 bin Filistinlinin yerinden olma riski bulunduğu kaydedildi.
Videoda, İsrail'in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs'te14 bin 500 Filistinlinin ikamet iznini çeşitli gerekçelerle iptal ederek şehir dışına sürdüğü, buna karşılık Yahudi yerleşimciler için binlerce ev inşa ettiği ve bunların ulaşımını sağlamak için yine Filistin toprakları üzerinde yollar yaptığı ifade edildi.
Bu uygulamaların neticesinde Doğu Kudüs'te yaşayan illegal Yahudi yerleşimcilerin sayısının 200 bine ulaştığı, şehirde kalabilen Filistinlilerin sayısının ise 300 bin olduğu belirtildi. İsrail'in Batı Şeria etrafında inşa ettiği Ayrım Duvarı'nın Kudüs'ün bazı mahallelerini şehirden kopardığı belirtilen videoda, bu nedenle yaklaşık 100 bin Filistinlinin şehir merkezine erişiminin yasaklandığı bilgisine yer verildi.
Videoda Doğu Kudüs ve burada yaşayan Filistinliler için "sömürgeleştirilmiş, yoksul bırakılmış ve tecrit edilmiş" ifadeleri kullanıldı.
İsrail, Ayrım Duvarı'nı güvenlik gerekçesiyle Batı Şeria ve İsrail arasında 2002'de inşa etmeye başlamıştı. Birleşmiş Milletlerin en üst düzey yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, 2004 yılında duvarın yasa dışı olduğuna dair bir tavsiye kararı almıştı.
Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs 1967'den beri İsrail işgali altında bulunuyor. İsrail'in Kudüs'ü başkent olarak ilan etmesini tanımayan uluslararası toplum, Tel Aviv yönetiminin şehirdeki varlığını işgal olarak tanımlıyor ve burada yaşayan yaklaşık 200 bin Yahudi yerleşimcinin varlığını illegal olarak görüyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz