IBKY Başbakanı Neçirvan Barzani, Erbil'de bulunan Başbakanlık konutunda Türkiye'den gelen gazetecilerle bir araya geldi. Toplantıda soruları yanıtlayan Başbakan Barzani, yaptıkları referandumun 'Irak Kürdistanı' ile ilgili olduğunu belirterek, "Bir yanlış anlaşılma var; Sanki referandumdan hemen sonra Kürdistan bağımsızlığını ilan edeceğiz. Böyle birşey olmadığını söylemek istiyoruz. Referandumdan sonra Kürdistan sınırlarını belirleyeceğimiz sanılıyor. Bu doğru değil. Bizim referandumumuz halkımızın iradesini ortaya koymak için yapıldı. Bütün bu meseleleri tek taraflı değil Bağdat ile diyalog ile belirlemek istiyoruz" dedi.
'TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜVENLİĞİNE TEHDİT DEĞİLİZ'
Türkiye'nin Habur Sınır Kapısı'nı kapatması ve petrol akışını durdurması ile ilgili soruyu yanıtlayan Başbakan Barzani, şöyle dedi:
"Burada yaptığımız şey; Türkiye'nin milli güvenliğine tehdit değil. Türkiye ile ilişkimizin daha iyi olmasını istiyoruz. Kürdistan'da yapılan bu referandumun abartılmasına, büyük gösterilmesine ihtiyaç duymuyoruz. Referanduma Bağdat ile umutsuz olduğumuzdan dolayı gittik. Bağdat, onlarla birlikte yaşamak konusunda bizi ikna etmeliydi. Kapının kapatılması konusu kimsenin çıkarıda değil. Hem bizim hem Türkiye'nin çıkarına değil. İki tarafta yaşayan halk zarar eder. Türkiye'nin Irak ve Kürdistan ile 2016 yılında yaptığı ihracat 10 milyar dolara ulaştı. 2017 ve 2018 yıllarında ticaret konusunda hedefimiz; 14 milyor dolara ulaşmasıydı. Habur kapısının kapanması kimsenin çıkarına değil. Böyle bir kararın verilmesinde hiçbir gerekçe görmüyoruz. Petrol boru vanası Türkiye'nin elindedir. Ama Türkiye ile imzalanan bir anlaşmamız var. Türkiye her zaman buranın enerjisini Avrupa ve Türkiye'ye aktarmak üzere güvenli bir bölge olduğunu ortaya koymuştur. Biz bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Referandum Türkiye milli güvenliğine bir tehdit olarak algılanmamalıdır. Tam tersine biz doğalgaz borusu döşeme çalışması içindeyiz. Bu meseleyi bu şekilde ele almak kimsenin çıkarına değil. Türkiye'nin bölgeye ve bize sunacağı en iyi katkı, Bağdat'a neden böyle bir durumun oluştuğunu, Kürtler'in neden böyle bir arayış içine girdiklerini sormasıdır. Kürt halkının korkusu Irak'ın gerçeğini görmekten kaynaklanıyor. Peşmerge, DEAŞ ile savaşta bugüne kadar 1800 şehit verdi. 10 bin yaralımız var. Irak Parlamentosu ve hükümeti bunu gündeme bile getirmek istemiyor. Kendimizi nasıl bu ülkenin vatandaşı olarak görebiliriz? Bağdat bizi bu yola itti. Irak'ın bütünlüğünü sağlamak üzere tüm çabaları gösterdik. Anayasayı uygulamadılar. Bizi böyle bir tavıra götüren Irak'ın bu tavrıdır. Bugünkü Irak tüm ortaklıkları bozan bir Irak'tır Bizi bugüne getiren etkenler bunlardır."
'İSRAİL İLE HİÇ BİR İLİŞKİMİZ YOK'
Referandum gösterilerinde IBKY dışında hiçbir bayrağın kaldırılması yönünde hükümetin bir politikası olmadığını belirten Barzani, "Hükumetimizin planı içinde böyle bir bayrak asılmış değildir. Resmi olarak İsrail ile hiçbir ilişkimiz yok. Ancak hiçbir millete karşı düşmanlığımız da yoktur. İsrail'in Mısır ve Türkiye ile ilişkileri, büyükelçilikleri var. Bu meseleyi çok fazla abarttılar. İsrail bayrağının asılmasının Kürdistan çıkarı yönünde olduğunu görmüyoruz" diye konuştu.
'KESİNLİKLE SINIRLARI DEĞİŞTİRMEYECEĞİZ'
Türkiye ile olan ilişkilerinin eskiye dayalı olduğunu ve devam edeceğini belirten Başbakan Barzani, şöyle devam etti:
"Kesinlikle sınırları değiştirmeyeceğiz, sınırlar olduğu gibi kalacaktır. Türkiye ile olan kardeşlik ve dostluğumuz devam edecektir. Kesinlikle Türkiye ile diyalogu geliştirmek istiyoruz. Türkiye sınırında yapılan tatbikatın sınırlarımız içine getirileceğine inanmıyorum. Türkiye'nin kendi topraklarında tatbikat yapması kendilerini ilgilendiren bir durum. Ancak bu tarafa geçmeyi düşünürse kesinlikle buna karşı tavrımız olacaktır. Ancak böyle birşey olacağını beklemiyor ve zannetmiyorum."
'DOĞALGAZ HATTI TÜRKİYE'DEN GEÇECEK'
Rus petrol şirketi Rosneft ile Türkiye'yi de kapsayan bir doğalgaz anlaşması yaptıklarını belirten Barzani, "Rosneft ile yaptığımız anlaşma; doğalgaz borusu döşenmesi ile alakalıdır. Irak Kürdistanı'ndan, Türkiye üzeri Avrupa'ya geçecek. Türkiye ile olan anlaşmamıza göre, herşeyden önce böyle bir anlaşmamız var. Bu doğalgazın bir bölümü Türkiye için olacak. Türkiye doğalgaza ihtiyaç duymakta. Türkiye'ye verilen doğalgazdan arta kalan fazlası Avrupa'ya aktarılacak. Rosneft ile yaptığımız anlaşma doğalgaz hattının Türkiye'den geçirilmesi ile alakalıdır. Birinci aşama için 1 milyar dolar yatırım yapacaklar. Rosneft ile görüşme devam ediyor. Bunun gerçekleşmesi halinde Türk ve yabancı firmaların daha fazla yatırım yapmaları yönünde görüşmelerimiz devam ediyor" dedi.
'BAĞIMSIZLIK YOLUNDA BİR SAVAŞ İSTEMİYORUZ'
Referandumun Irak toprakları içinde gerçekleştiğini kaydeden Başbakan Barzani, "Keza Irak sınırı içinde kalacaktır. Bağımsızlık yolunda bir savaş istemiyoruz. Bağdat ile diyalog yöntemleriyle çözüm istiyoruz. Bu referandum ile halkımızın iradesini Bağdat ve dünyaya göstermeye çalıştık. İkinci adımımız Bağdat ile masada meseleleri ele alıp çözmek istiyoruz. Biz diyoruz ki; hiçbir şekli ile Türkiye için tehdit değiliz. Türkiye bizim dışarıya açılan kapımızdır. Biz geçmişte, şimdi ve gelecekte de Türkiye'ye karşı tehdit olmayacağız. Tam tersi biz bölge için istikrar faktörü olacağız" diye konuştu.
'KERKÜK'ÜN YÖNETİMİNE KERKÜK HALKI KARAR VERECEK'
DEAŞ'ın Musul'u işgali sırasında dönemin başbakanı nezdinde peşmerge gönderip o bölgeyi korumak için çok girişimde bulunduklarını belirten Başbakan Barzani, sözlerine şöyle devam etti:
"Peşmerge göndermemize müsaade etmediler. O zaman DEAŞ'ın Kerkük'e yürümesi sözkonusu oldu. Irak Başbakanı o zaman peşmergeyi Kerkük'e göndermemizi istedi. Eğer peşmerge gitmeseydi Kerkük'ün durumu Musul'dan daha kötü olacaktı. Peşmerge Kerkük'te sadece Kürtleri değil, herkesi ve kente teröristlerden korudu. Kerkük birlikte yaşama kentidir. Kerkük sadece Kürtlerin kenti değildir. Türkmen, Arap, Kürt ve Hristiyanların kentidir. Hiçbir zaman biz Kerkük'ü dayatma ile Kürdistan'a dahil etmeyeceğiz. Kerkük'ün kendi halkı kendi kararını verecek. Hiçbir şekilde Kerkük'e karşı dayatmacı bir politika uygulamayacağız. Kerkük içinde yaşayan tüm halklar, kendi hür iradesiyle hangi modeli ortaya koyarsa, ona saygılı olacağız. Biz Kerkük hassasiyetini biliyoruz. Kerkük'te referandum yapılırsa kan döküleceği söyleniyordu ama olmadı. Hiçbir kötü olay yaşanmadı. Kerkük, kardeşçe, barışçıl yöntemlerle birlikte yaşamayı ortaya koyan en iyi sınavı verdi."
'KÜRT HALKI İLE PKK'NIN İSTEKLERİ ARASINDA HİÇBİR BENZERLİK YOK'
Irak'taki Bölgesel Kürt yönetimi ile PKK'nın 'Büyük Kürdistan' kuracağı yönündeki endişeler bulunduğu hatırlatılınca Barzani, şunları söyledi:
"Kürt halkının isteği ve PKK'nın istekleri arasında hiçbir benzerlik yok, tamamen ayrı bir durum. Biz bu meseleyi ele alırken Irak Kürdistanı meselesini ele alıyoruz. Hiç bir zaman başka bir yerin meselesini ele almadık ve almayacağız. Irak'taki Kürtlerin meselesi kendine has bir özelliğe sahip. Biz Kürdistan'daki tüm milletlerle huzur ve istikrar içinde yaşamak istiyoruz. Hiç bir sorun yaşamak istemiyoruz. Kerkük tüm oluşumların birlikte yaşamasını ortaya koyan en iyi örnektir."
'TEK TARAFLI BİR DAVRANIŞ OLURSA BUNA KARŞI TEPKİMİZ OLACAKTIR'
Irak Parlamentosu'ndan çıkan kararların kendilerini referanduma götüren zihniyeti ortaya koyduğunu belirten Barzani, "Referandumu yaptık, çünkü böyle bir zihniyetten endişe duyuyoruz. Ancak bütün meseleleri diyalogla halletmek istiyoruz. Bu meseleyi yine diyalogla çözmekte ısrar edeceğiz. Çünkü başka çözüm görmüyoruz. Biz tartışmalı bölgeleri DEAŞ'ın elinden aldık ve koruduk. Kesinlikle ileride nasıl koruyacağımızla ilgili diyaloga girmeye hazırız. Ama Irak hükümetinden tek taraflı bir davranış olursa buna karşı tepkimiz olacaktır" dedi.
İran ile ilişkiler konusunda sorulan soruyu yanıtlayan Barzani, "Basında sertler ama pratikte hiçbir değişim yok. Kardeşlik dostluk komşuluk ilişkimizin olduğu gibi devam etmesini istiyoruz. Şu ana kadar İran ile bu münasebetler doğal seyrindedir" karşılığını verdi.
'TÜRK ORDUSU İLE UZUN İLİŞKİLERİMİZ OLMUŞTUR'
Türkiye'nin askeri üsleri ile ilgili soru üzerine Başbakan Neçirvan Barzani, şunları söyledi:
"Türkiye milli güvenliğini tehdit edecek büyük bir şey yok. Biz umarız ki hiç öyle bir noktaya gelmeyecektir. Geçmiş yıllarda Türk ordusu çok uzun bir ilişki ve münasebetlerimiz olmuştur. Müttefik güçler çerçevesinde DEAŞ'a karşı yürütülen savaşta peşmergeyi eğitim konusunda katkıları olmuştur. Bizim kesinlikle böyle bir soruna gidecek ve yol açacak bir durum olmamasını umuyoruz. Gerçekten referandum kendi hacminden çok daha fazla abartıldı. Bunu da anlamış değilim. Biz kendi halkımıza bir soru sorduk. Her zaman Bağdat ile diyalog ile çözümü de vurguluyoruz. Halka sorulan bu soru Türkiye milli güvenliğinin neresini tehdit ediyor. Bunu biz de anlamak istiyoruz. Bu kadar abartılacak birşey yapmış değiliz ve gerekli de görmüyoruz. Yine komşu kalacağız ve birbirimize ihtiyacımız olacaktır. Geçmişe olan güzel ilişkimize zarar getirecek bir durum değil. Kesinlikle böyle bir yaptırım gerçekleşirse insanlar üzerinde etkili olacaktır. Kimse açlıktan ölmez. İizlediğimiz bu yol devam edecektir. Ama sorumuz şudur, neden bu durum bu noktaya varsın? Biz böyle bir noktaya varmasını istemiyoruz ve temenni etmiyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz