Türkiye'nin 1992 yılında başlattığı "Büyük Öğrenci Projesi" çerçevesinde üniversiteyi Türkiye'de okuyan Damka, Kosova'nın kuzeyinde yaşanan son gerilim ve Türkiye'den gerilimin azaltılması konusundaki beklentileri, savunma kapasitelerinin arttırılması konusunda atılan adımlar ile öğrencilik yıllarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Damka, Kosova'nın silahlanma konusundaki tutumunu "her türlü silah alımının sadece ülkenin savunmasına yönelik kullanılacağı" sözleriyle değerlendirerek, Türkiye'den Bayraktar SİHA satın almayı arzu ettiklerini söyledi.
Fikrim Damka, "Dünya gündeminde olan Bayraktar konusu, SİHA'lar konusu tabii ki bizim de gündemimizde. Bununla ilgili her seferinde devletimiz çalışmalar yapıyor. Ziyaretlerde bulunuldu. Cumhurbaşkanımız ve Savunma Bakanımız, Bayraktarları yerinde ziyaret etti. Tabii bu uzun vadeli bir süreç. Her devlet kendi hanesinde, kendi askeri silah deposunda SİHA'ları bulundurmak ister." ifadelerini kullandı.
"Bizler oradaki durumu tırmandırmak için değil uzlaşıyla çözülmesi için çaba sarf ediyoruz"
Son günlerde Kosova'nın kuzeyinde artan gerilime değinen Damka, bölgede vatandaşların günlük hayata dair hizmetleri alması için gerekenleri yaptıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süre zarfında Sırbistan'ın diyalog masasına oturtulması ve nihai bir çözüme kavuşulması gerekiyor. Kosova'nın gerilimi tırmandıran hareketleri yok. Barikatların kaldırılmasına yönelik de herhangi bir girişimimiz yok. Yapabiliriz ama bu tür girişimler belki tansiyonu daha da yükseltebilir. Dolayısıyla bunun barışçıl biçimde kaldırılmasına yönelik NATO'nun Kosova Gücü (KFOR), NATO, AB ve ABD ile iş birliği içerisinde hareket ediyoruz. Bizler oradaki durumu tırmandırmak için değil uzlaşıyla çözülmesi için çaba sarf ediyoruz."
Damka, Sırbistan'ın iki ülke arasında nihai bir barış anlaşmasına varılabilmesi için şart koştuğu, kuzeyde özerklik benzeri haklara sahip Sırp Belediyeler Birliği'nin kurulması talebinin, Kosova için kabul edilemez olduğunu da ifade etti.
Türkiye'nin bölgedeki kurumlarıyla gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getiren Damka, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün devletler, Balkanlar'da özellikle Kosova ile Sırbistan arasında olası bir çatışmanın önüne geçilmesi için teyakkuzda. Balkanlar'da söz sahibi olan Türkiye Cumhuriyeti de bu konuda tedirgin. Her an hadiseleri gözlemleyen, hem Kosova hem Sırbistan ile diyalog içinde olan Dışişleri Bakanlığının yürütmüş olduğu bir diyalog var. Türkiye gerekli katkıları bu konuda sunmakta. KFOR bünyesinde Mehmetçiğimiz bulunuyor. Hem elçilik hem de diğer kurumların kuzeyde barışın tesis edilmesi için çaba sarf ettiklerini görebiliyoruz."
"Bakanlık görevine gelmemde üniversiteyi Türkiye'de okumamın önemli katkısı var"
1992 yılında Türkiye'de öğrencilik hayatına başladığı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde Sabahattin Zaim gibi çok değerli hocalardan ders aldığını belirten Damka, Türkiye'de öğrenci olmanın getirdiği avantajlara değindi.
Eski Yugoslavya'dan öğrenim için Türkiye'ye giden ilk nesil olduklarını ve Balkanlar'da çıkan savaşlar sırasında Türkiye'de bulunduklarını söyleyen Damka, "Hiç unutamadığım anlardan bir tanesi, Sirkeci Tren Garı'nda gördüğüm Bosna-Hersek'ten kaçan mültecilerdi. Cağaloğlu'ndaki emniyet müdürlüğünde tercüman olarak çalışırdık. Bosna'dan gelen mülteci kardeşlerimize tercümanlık yapar, onların işlemlerine yardımcı olurduk." dedi.
Damka, Türkiye'de okuyan yabancı öğrencilerin, ülkeleriyle Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinde köprü görevi yürüttüklerine dikkati çekerek, "Belirli mevkilerde bizlerin, Türkiye'de okumuş olan gençlerin, Türk, Boşnak, Arnavut, milleti ne olursa olsun, okumuş olduğu ülkeyle bağları daha sıkı tuttuklarını, çünkü o bölgeyi daha iyi bildiklerini, oranın kültürünü, eğitim seviyesini, sosyal, kültürel ve siyasi dengelerini çok iyi gözlemlediklerini, oradaki gelişmişliğin, Kosova ve diğer ülkelere nasıl taşınabileceği konusunda ön ayak olduklarını görebiliyorum."
Fikrim Damka, bugün bakanlık görevine gelmesinde, üniversite öğrenimini Türkiye'de görmesinin çok önemli katkısı olduğunu da kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz