Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) hakim iki parti olan Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki "sessiz gerginlik" sürüyor.
KYB'li üst düzey komutan Mahmut Sengavi'nin geçen perşembe günü Erbil'e girişine izin verilmemesinin ardından cuma günü önce KDP'nin Süleymaniye ofisi, akabinde de KYB'nin Erbil ofisine ateş açılması iki parti arasındaki gerginliği tırmandırdı.
Bu gelişmelerin ardından önceki gün ilk kez Erbil'de KDP ile KYB yetkilileri bir araya geldi. Görüşmeyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmazken, iki partinin birbirini suçlamaktan çekinmesi ve tarafların hedef oklarını kimseye çevirmemesi dikkati çekti.
- "Her iki saldırı kararının da aynı odaktan verildiğine inanıyoruz"
KDP Süleymaniye ve Halepçe İl Başkan Sözcüsü Atâ Şeyh Hasan, "Olaylarda KDP olarak hiçbir siyasi tarafı suçlamadık. Süleymaniye'deki parti binamıza ateş açılmasından sonra, güvenlik güçlerinden parti binamızın korunmasını istedik." dedi.
KYB ile birçok ortak noktaları olduğunu vurgulayan Hasan, söz konusu olayların ardından partisi yönetiminden "sağduyuyla hareket etmeleri" mesajı aldıklarını ve gerginliğin artmaması için çalıştıklarını söyledi.
Hasan, KDP ile KYB'nin parti binalarına düzenlenen saldırıların, toplumun huzurunu hedef aldığını belirterek, "Her iki saldırı kararının da aynı odaktan verildiğine inanıyoruz. İçişleri Bakanlığının toplumun barışını bozacak bu olayların detaylarını kamuoyuyla paylaşmasını ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.
- KDP binasına yapılan saldırının faili yakalandı
Süleymaniye Polis Müdürlüğünün önceki gün yayımladığı yazılı açıklamada, KDP binasına düzenlenen saldırının faili ile iş birlikçi iki kişinin yakalandığı belirtildi.
Açıklamada, "İlk sorgularında saldırganlar herhangi bir yerden emir almadıklarını saldırıyı bireysel olarak gerçekleştirdiklerini söylediler. Soruşturmalar devam ediyor ve tüm yasal yollar kullanılacak." denildi.
KYB'nin Erbil ofisine düzenlenen silahlı saldırının failleri ise henüz yakalanamadı. Yetkililer soruşturmanın devam ettiğini ifade ediyor.
- Olaylar nasıl gelişti?
KBY'li komutan Mahmud Sengavi'nin 19 Eylül'de partisinin toplantısına katılmak için gittiği Erbil'e girişine izin verilmedi.
Bunun üzerine KYB'nin Politbüro Sözcüsü Latif Şeyh Ömer, Erbil'de bir basın toplantısı düzenleyerek, kendilerine bağlı bir askeri yetkilinin Erbil'in Simakuli kontrol noktasından geçişine izin verilmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Tepkilerin artması üzerine IKBY İçişleri Bakanlığı konuya dair bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Simakuli kontrol noktasında istenmeyen bir olay yaşandığı ve Sengavi'nin geçişine izin verilmemesi yönünde herhangi bir talimat bulunmadığı kaydedildi.
Cuma günü öğle saatlerinde ise KDP'nin Süleymaniye'deki parti binasına silahlı saldırı düzenlendi. Aynı gün akşam saatlerinde KYB'nin Erbil ofisine kimliği belirsiz kişilerce ateş açıldı.
- Sengavi'ye neden izin verilmedi?
IKBY'deki askeri ve siyasi nüfuzu elinde bulunduran KDP'den şu ana kadar KYB'li Sengavi'nin Erbil'e girişine izin verilmeme nedenine dair net bir açıklama gelmedi.
Halihazırda Süleymaniye'de ikamet eden Sengavi, KYB'nin haziran ayında düzenlediği bir etkinlik sırasında Mesut Barzani için "küçük adam" ifadesini kullanarak çeşitli ithamlarda bulunmuştu.
Bunun üzerine KDP de bir açıklama yaparak Sengavi'nin "cevap verilmeyecek kadar değersiz olduğunu" ifade etmişti.
- KDP ile KYB arasındaki çekişme
Irak'ın Duhok ve Erbil kentlerinde etkin bir nüfuza sahip KDP ile Süleymaniye merkezli KYB arasında uzun yıllardır ciddi çekişme yaşanıyor.
IKBY'nin 1991'de kurulmasından birkaç yıl sonra iki parti arasında kanlı çatışmalar başlamış daha sonra ABD'nin ara buluculuğuyla barış sağlanabilmişti.
ABD'nin 2003'te Irak'ı işgal etmesinin ardından yeni hükümetin kurulduğu 2005'ten 2013'e kadar yapılan seçimlere birlikte giren KDP ve KYB, iki stratejik ortak olarak önemli kazanımlar elde etmişti.
Ancak KYB'nin kurucu lideri Celal Talabani'nin 2012'de hastalanması ve 2017'de hayatını kaybetmesiyle iki parti arasındaki gerginlikler tekrar gün yüzüne çıkmıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz