İsviçre'nin Cenevre kentinde BM gözetiminde Suriyeli taraflar arasında süren 4. tur görüşmelere katılan Alluş, AA muhabirinin iç savaştaki duruma ilişkin sorularını yanıtladı.
İslam Ordusu'nun siyasi temsilcisi Alluş, 23-24 Ocak'ta Türkiye ve Rusya öncülüğünde düzenlenen Astana toplantısında Esed rejimine profesyonelce hazırlanmış belgeler sunduklarını söyledi.
Alluş, ateşkesin güçlendirilmesi, tutukluların serbest bırakılması ve ablukaların kaldırılmasını içeren belgelere 6 Şubat'taki ikinci Astana toplantısında cevap beklediklerini, ancak rejim heyetinin başka bir belgeyle karşılık verdiğini aktardı.
- "Rusya, sözünü tutmadı"
"Bir belge verdiğimizde, onun üzerinde konuşmamız lazım. Başka bir belgeyle karşılık vermek olmaz." diyen Alluş, şöyle devam etti:
"Rusya, belgemizi çok ayrıntılı buldu. İki gün içinde Ankara'da tek tek ayrıntılı şekilde ele alalım dediler. Ancak şimdiye kadar dönüş olmadı. İkinci Astana'da son oturuma katılmak istemedik. Bunun üzerine Rusya, bize bombardımanın duracağı sözünü verdi. Bu söze Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı şahitti. Ancak Rusya, sözünü tutmadı."
Alluş, Astana'da Rus heyetine ateşkesi izleme mekanizmasına ilişkin çalışma sunduklarını ancak, "uluslararası hukuka aykırı" cevabını aldıklarını anlattı.
Muhammed Alluş, şöyle devam etti:
"Uluslarası hukuka neden aykırı olduğunu sorduk. Ancak cevap alamadık. Onlar da, 'Rejim bu maddeleri reddetti' dedi. Biz de 'Hangisini kabul ettiyse, oradan devam edelim' dedik. Buna da cevap vermediler. Biz belgemizi Astana'da BM'ye ve diğer ülke heyetlerine de ilettik. Belgemizi övdüler."
- "Rejim, Humus'ta tiyatro oynadı"
Alluş, "Rusya'nın stratejisi nedir?" sorusuna, "Ya sözünü rejime ve İran'a geçiremiyor veya bazı siyasi hedeflere varmak istiyor. Bizi kullanamadığını görünce, rejime tekrar yeşil ışık yaktı. Rejimi kontrol altına aldığı gibi, muhalifleri de kontrol altına almak istiyor." dedi.
"Rejim, ateşkes istemiyor. Kan ile besleniyor. Ateşkes olursa, rejim ölür." ifadesini kullanan Alluş, Esed'in müzakerelerde ciddi yaklaşım sergilemediğini dile getirdi.
Alluş, şunları kaydetti:
"Hatta (Rejim görüşmeler sırasında) kendi kendine terör saldırısı yapıyor. Bunu, dünyaya terörle ilgili kendi görüşünü empoze etmek için yapıyor. Bunun örneği Humus'ta oynadığı tiyatrodur. Beşşar Caferi, Humus saldırısından çok mutlu oldu ve 'Terörü kınayın' dedi. Caferi'nin terörün kınanmasını istediği gün, rejim Suriye'de sivilleri öldürüyordu. Sivil katliamı, binlerce kadını tutuklamak, insanları kimyasal silahla hedef almak, milyonlarca insanı tehcir etmek, terör değil mi? Rejim, DEAŞ'ın en büyük işbirlikçisi. Rejimi en çok destekleyen DEAŞ'tır. Ruslara rejim ve DEAŞ işbirliğine dair kanıtlarımız olduğunu söyledik. Ruslar da 'evet, biliyoruz' dediler.
Suriye'deki Şii milislerin varlığına dikkati çeken Alluş, "Lübnan Hizbullahı, Irak Hizbullahı El Nuceba Hareketi, Zeynebiyyun, Fatimiyyun Suriye'de ne yapıyor? Bunlar teröristler. Bir an önce çıkmalılar. Sadece bir grubu (Nusra Cephesi) çıkmaya zorlamak, anlamsızdır." diye konuştu.
Alluş, "Suriye'nin geleceği ne zaman iyi olur?" sorusuna, "Suriye'nin geleceği, ancak Beşşar Esed giderse, iyi olur. Başka türlü iyi olması mümkün değil." yanıtını verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz