Moskova
Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna arasında çatışmaların 2014’ten bu yana sürdüğü Donbas’ta, tüm dünya Rusya ve ABD arasındaki restleşmelerle bölgede topyekun bir savaşın çıkma ihtimalini endişeyle takip ediyor.
AA muhabiri, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’ta krizin nasıl geliştiğini, bölgenin önemini, krizin neden çözülemediğini ve yakın coğrafyada artan askeri faaliyetlere ilişkin son durumu derledi.
ABD ve bazı Batılı ülkelerin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal hazırlığında olduğuna yönelik iddiaları, Rusya’nın söz konusu iddiaları reddetmesine rağmen bölgede artırdığı askeri hareketlilik, gözlerin tekrar Donbas’a çevrilmesine yol açtı.
Başta ABD ve İngiltere olmak üzere bazı Batılı ülkelerin Ukrayna’ya yönelik askeri sevkiyatlarını artırması, Rusya’nın söylemlerini sertleşmesiyle giderek tırmanan gerginlik, tarafların hangi bölgede ne kadar askeri varlığının bulunduğu sorusunu gündeme getirdi.
Rusya’nın Ukrayna çevresindeki askeri faaliyetleri arttı
Rus kuvvetlerinin 2014’teki ayaklanmanın ilk günlerinden beri Donbas'ta bulunduğuna dair kuvvetli emareler olduğu belirtilse de Rusya, bölgedeki varlığını inkar etmeye devam ediyor. Rus yetkililer, Donbas'taki krizin Ukrayna’nın iç savaşı olduğunu ve bölgede konuşlanmış askeri olmadığını savunuyor.
ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın Ukrayna sınırına yaklaşık 110 bin asker konuşlandırdığını iddia ederken; Rus yetkililer, Ukrayna sınırında askeri yığınak yapıldığına yönelik iddiaları doğrulamıyor.
Ancak Rus ordusunun tatbikatlar gerekçesiyle Ukrayna’nın doğu sınırında, kuzeyde Belarus’ta ve Karadeniz’de son aylardaki askeri faaliyetlerini artırması dikkati çekiyor.
ABD’nin NATO Mukabele Gücünün aktif hale getirilmesi durumunda destek sağlamak üzere 8 bin 500 askeri teyakkuza geçirmesi üzerine Rus ordusu da harekete geçti.
Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkenin Ukrayna sınırını da içine alan Güney Askeri Bölgesi'nde yaklaşık 6 bin askerin katıldığı askeri tatbikat başlattığını duyurdu. Açıklamada, tatbikatların savaş uçakları, uçaksavar sistemleri, Karadeniz ve Hazar Denizi filolarından gemilerle muharebe atış tatbikatlarını içerdiği bildirildi.
Ukrayna’nın kuzey komşusu Belarus’ta Rusya’nın da katılacağı 10 Şubat’ta başlayacak "Müttefik Kararlılığı-2022" tatbikatı kapsamında ise çok sayıda Rus askeri unsuru bölgeye naklediliyor. Rus tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, Belarus’a bugüne kadar iki S-400 hava savunma sistemi, Su-35 savaş uçakları, Pantsir-S hava savunma füze sistemleri gönderildi.
Rusya Savunma Bakanlığından 20 Ocak’ta yapılan açıklamada, Rus donanmasının ocak ve şubat aylarında "sorumlu" olduğu tüm bölgelerde, seri askeri tatbikatlar gerçekleştireceğini bildirmesi, askeri faaliyetlerin denizlerde de artacağını gösterdi.
Rusya Savunma Bakanlığı, 20 savaş gemisinin askeri tatbikat için Baltık Denizi'ne, 20’den fazla savaş gemisinin ise Karadeniz’e girdiğini duyurdu.
Ukrayna ordusunun ise Donbas temas hattı yakınına doğru 120 bin asker ve askeri teçhizatı sevk ettiği belirtiliyor.
ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya silah sevkiyatları sıklaştı
Geçen yıl Ukrayna'ya 650 milyon dolardan fazla güvenlik yardımı sağladığını duyuran ABD, 2014'ten itibaren bu alanda yapılan yardımların 2,7 milyar doları geçtiğini bildirdi.
Son olarak 22 Ocak’ta Ukrayna'ya 90 ton silah ve mühimmat yardımı gönderen ABD yönetiminin, Ukrayna’ya son yıllarda verdiği silahlar arasında Javelin tanksavar füzeleri, kıyı devriye botları, askeri araçlar, keskin nişancı tüfekleri, keşif droneları, radar sistemleri, gece görüş ve radyo ekipmanları bulunuyor.
ABD yönetimi, Letonya, Litvanya ve Estonya'ya ellerindeki ABD menşeli silahları Ukrayna'ya destek amacıyla göndermelerine de izin verdi. Bu kapsamda Estonya’nın Javelin, Litvanya ve Letonya’nın ise Stinger füzeleri sevk edeceği açıklandı.
Ukrayna’ya yönelik son dönemdeki en büyük silah sevkiyatlarından birisini ise İngiltere, yaklaşık 2 bin hafif anti-tank savunma silah sistemi tedarik ederek gerçekleştirdi. İngiltere, az sayıda İngiliz personelin de Ukrayna’da kalarak eğitim vereceklerini duyurdu.
Donbas, zengin kömür madenleriyle dikkat çekiyor
Donetsk ve Lugansk bölgelerinden oluşan Donbas, özellikle zengin kömür madenleriyle dikkati çekiyor.
Bölgeden Rusya’ya kadar uzanan geniş kömür sahası, 10 milyar tonun üzerinde tahmin edilen rezervle "Avrupa'nın en büyük 4'üncü kömür madeni" konumunda.
Rusya yanlısı ayrılıkçılarla çatışmalar başlamadan önce bölge ekonomisi, Ukrayna’nın toplam gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 20’sini, ülkenin toplam ihracatının da yüzde 20’sini oluşturuyordu.
Ukrayna’da kömür üretimi 2013’te 84 milyon düzeyinde gerçekleşirken, 2014’te Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde bağımsızlıklarını ilan etmesinden önce ülkedeki kömürün yüzde 75’i Donetsk ve Lugansk’ta üretiliyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Kasım’da Donbas’ta üretilen ürünlerin, Rusya pazarında Rus ürünleriyle denk statüye sahip olmasını öngören bir kararnameye imza atmıştı.
Ukrayna’nın sert tepki gösterdiği kararname, özellikle bölgedeki kömür ve metalürji ürünlerinin Rusya tarafından daha kolay ithal edilmesini sağlayacak.
Putin tarafından 2018’de imzalanan bir başka kararnameyle, Donbas bölgesinde yaşayanların pasaport, doğum-ölüm gibi çeşitli belgelerinin Rusya’da kabul edilmesine karar verilmişti.
Rusya, Donbas bölgesine yönelik ekonomik ve sosyal içerikle desteklerin yanı sıra askeri alanda da destek iddialarının adresi olmuştu.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünce (SIPRI) yayımlanan çeşitli raporlarda da Rusya’nın Donbas'a tanklar, uçaksavar füzeleri ve tanksavar silahları tedarik ettiği öne sürülmüştü.
Krizin tarihçesi ve taraflar ne istiyor?
Ukrayna’da iktidarda bulunan ve Rusya yanlısı olduğu bilinen Viktor Yanukoviç’in 2013’te Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması’nı askıya almasıyla ülkede başlayan kriz, "meydan olayları" olarak bilinen şiddetli protestolarla 2014’te de devam etti.
Protestoların şiddetinin artmasıyla Yanukoviç Rusya’ya kaçarken, Ukrayna’nın geçici bir hükümet ve hazırlıksız bir orduya sahip olmasını fırsat bilen Rusya, Mart 2014’te Kırım’ı yasa dışı bir şekilde ilhak etti.
Kırım’daki kriz kısa sürede Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine sıçrarken, buradaki Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. "Donbas" denilen bölgede, Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 8 yıldır sürüyor.
Rus yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında devam eden çatışmaları durdurmak için 2014 ve 2015’te Minsk Anlaşmaları imzalandı.
Anlaşmalara göre, bölgede ateşkes sağlanacak, esir takası yapılacak, Kiev yönetimi merkezi gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerini artıracak ve Donbas’a özel statü sağlayacak anayasa değişikliği yapacaktı.
Rus yanlısı ayrılıkçılar ise Ukrayna-Rusya sınırının kontrolünü devlete geri verecek, bölgedeki silahlarını çekecekti. Ancak bugüne kadar iki tarafın karşılıklı birbirini ateşkesi ihlal ettiğini suçlamasıyla anlaşmalar yürürlüğe konmadı.
Rusya, Ukrayna'nın NATO'ya girmesini ve NATO’nun Rusya sınırlarında daha fazla genişlemesini "kırmızı çizgi" olarak tanımlarken; ABD ve NATO’yu, Ukrayna’ya silah sevkiyatları yaparak gerilimi körüklemekle suçluyor.
Ukrayna ise 2020'de "NATO genişletilmiş fırsatlar partneri" statüsünü almıştı. Toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen Kiev, bu sorunun çözümü için de bir an önce NATO Üyelik Hareket Planı almak ve üyelik görüşmelerini başlatmak istiyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz