KERKÜK-DAEŞ'in uzun süre kontrolünde bulundurduğu Kerkük'ün güneyindeki Süleymanbeg nahiyesi halkı, Irak hükümetinden evlerine dönmek için izin vermesini talep etti.
Selahaddin vilayetine bağlı Tuzhurmatu ilçesinin Süleymanbeg nahiyesi, 7 ay önce DAEŞ'ten temizlendi, ancak bölge halkı sığınmacı olarak yaşamaya devam ediyor. Kerkük'te düzenlenen konferansta bir araya gelen Selahaddin vilayeti Milletvekilleri, Süleymanbeg bölgesindeki Al-Beyat Kabilesi bünyesindeki Albu Hasan, Albu Hamdan, Albu Mufarrec, Albu Iz, Albu Karağol, Albu Harp, Albu Zengene, Türkmen aşiret reisleri ve diğer yetkililer, Irak hükümetinden halkın evlerine dönmesi için izin vermesini ve gerekli güvenlik tedbirlerini almasını istedi.
Irak Parlamentosu Milletvekili Abdulkahhar el-Samarayi, konferansta yaptığı konuşmada, Tikrit operasyonuyla Doğu Dicle bölgesinin tamamının DAEŞ'ten temizlendiğini belirterek, "Bu yüzden bölge halkı artık ilçe, kasaba ve köylerine geri dönmek istiyor. Halkın Başbakan İbadi'den güvenliğin sağlanmasına yönelik beklentileri var. Salahaddin vilayetine bağlı Yetrip, Dor, Beled ve Alem gibi Süleymanbeg nahiyesinin de güvenliği sağlanmalı" şeklinde konuştu.
Milletvekili Mutaşşar Alevi de, Süleymanbeg ve çevresindeki bölgelerde patlamaya olaylarına karşı güvenlik önlemlerinin alınmasını isteyerek, "Halk evine dönmek için hükümetin önlem almasını istiyor. Hükümet bu konudaki görevini yerine getirmeli ve halkın eve dönüşünü sağlamalıdır" görüşlerini dile getirdi.
EVLERİNE DÖNMEYE BAŞLADILAR
Milletvekili Emel Meri ise sığınmacıların kötü şartlarda yaşadığına dikkati çekerek, "Hükümet, bu insanların köylerine ve evlerine geri dönmeleri için somut bir adım atmamıştır. Sığınmacı durumunda yaşayan insanların durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bu yüzden hükümetten talebimiz tüm kurtarılan bölgelere eşit gözle bakmasıdır. Alem ve Duluiye nahiyelerinin kurtarılmasından sonra nasıl ki halkının geri dönmesi kısa zamanda sağlandıysa Süleymanbeg için de aynı şey yapılsın" talebinde bulundu.
Al Bayat Kabilesi Başkanı Sami el-Beyati, yaptığı konuşmada Süleymanbeg ve diğer bölgelerin güvenliğini sağlayabileceklerini ve bunun için 535 gönüllü savaşçının hazır olduğunu vurgulayarak "Bölgenin korunması için daha önce de hükümete bir liste sundum. Bölge halkından 535 gönüllünün ismi bende kayıtlı. Bunu resmi olarak ilgili yerlere de sundum, fakat şu ana kadar bir yanıt alamadım. DAEŞ olayları sırasında da hükümet bizi yalnız bıraktı. Bizler mutlaka kendi bölgemize geri dönmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Al Beyat Kabilesi Albu Hasan Aşiret Başkanı Tahir Hindi tarafından okunan konferansın sonuç bildirgesinde, bölge milletvekilleri, aşiret reisleri, yetkililer ve basının Sülemanbeg nahiyesine girmelerine izin verilmesi; heyetlerin bölgedeki tahrip ve hasar tespiti yapması; bölgede adı yasa dışı eylemlere karışanların tesbit edilerek yargılanması; sığınmacıların evlerine geri dönmesi için gerekli hazırlıkların yapılması; mezhepçilik uygulamalarından dolayı Başbakan tarafından özel bir gücün bölgeye gönderilmesi ve bölgenin korunmasının sağlanması; terörden etkilenen insanlara tazminat ödenmesi ve bölgenin altyapısının bir an önce yeniden imar edilmesi gibi talepler dile getirildi.
Irak ordusu, Peşmerge güçleri ve Şii milislerin desteğiyle, 2 Eylül 2014'te Süleymanbeg nahiyesini ele geçirdikten sonra çevredeki DAEŞ hedeflerine yönelmiş ve geniş çaplı operasyon sonucu, bölgedeki 33 köy tamamen kontrol altına almıştı. Amirli-Kerkük arasındaki karayolu da tekrar ulaşıma açılmıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz