Suriye krizine çözüm bulmak amacıyla diplomasi trafiği hızlanırken bir yıl aradan sonra, soruna taraf olan aktörler, Cenevre'de siyasi görüşmeler için Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında bir araya gelecek.
Perşembe günü başlaması planlanan görüşmeler öncesinde BM Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura, tarafları Cenevre’ye davet etti. Mistura’nın bugün düzenleyeceği toplantıda görüşmelerin yarın başlayıp başlamayacağına, katılımcılara ve gündeme dair bir açıklama yapması bekleniyor.
Muhalefet ve Beşşar Esed rejimi heyetlerinin yanı sıra, başta Rusya, Türkiye, İran ve ABD olmak üzere çok sayıda ülke, BM tarafından görüşmelere davet edildi.
- Siyasi geçişin yol haritası
Cenevre müzakerelerinin zeminini, 2012'nin haziran ayındaki ilk toplantıda kabul edilen Cenevre 1 Bildirisi oluşturuyor.
Söz konusu bildiri, ateşkes sağlanmasını, tutukluların serbest bırakılmasını ve abluka altındaki bölgelere insani yardım ulaştırılmasını hedefliyor. Ardından, muhalefet ve rejimin karşılıklı rızasıyla belirlenen isimlerden oluşacak tam yetkili geçiş yönetimi kurulması gerekiyor. Geçiş yönetiminin tam yetkili olması, devlet başkanının yani Esed’in üzerinde bir pozisyonda olmasını beraberinde getiriyor.
Aralık 2015'te kabul edilen 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı da muhalefet ve rejim heyetlerinin müzakereleri sonuçlandırmasının ardından, geçiş yönetimi kurmasını öngörüyor.
Buna göre müzakerelerin 6 içinde tamamlanıp geçiş yönetimi kurulması, yeni yönetimin 12 aylık dönemde bir anayasa hazırlayıp ülkeyi adil seçime götürmesi gerekiyor.
- Rusya’nın tutumu
Rusya, BMGK kararında ortaya konulan yol haritasının dışında bir gündemle Cenevre'ye geliyor.
AA’nın Rus diplomatların temasta olduğu taraflardan aldığı bilgiye göre, Moskova bir tür "ulusal birlik hükümeti"nin peşinde. Esed yönetimine bazı muhalifleri dahil ederek bu görüntüyü vermek isteyen Rusya, böylece tam yetkili bir geçiş yönetimi gündemini rafa kaldırmak istiyor. Bunun mümkün olması halinde ise Esed tüm yetkilerini koruyarak yerini sağlamlaştırmış olacak.
Rusya, geçen ayki Astana görüşmelerinde muhaliflere bir anayasa taslağı vererek, BMGK kararındaki yol haritasını değiştirmek istemişti.
Moskova, "geçiş yönetimi" tarafından ve “Suriyelilerin öncülüğünde” yapılması gereken anayasayı kendisi hazırlayarak, süreci hızlandırmak istediğini savunmuştu.
- İran'ın planı
İran, acil ateşkes, ulusal birlik hükümeti kurulması, anayasada azınlık haklarının garanti altına alınması ve devlet başkanlığı seçimlerinin düzenlenmesini içeren 4 maddelik planını uygulatmak istiyor.
Tahran yönetimi, söz konusu planı mart 2014'te ortaya koymuştu.
İran'ın planı da Rusya'nınki gibi Esed yönetiminin güç paylaşımında bulunmadan yoluna devam etmesini öngörüyor.
- ABD duruşunu netleştirmedi
ABD'de geçen ay başkanlığı devralan Donald Trump yönetiminin Suriye politikası ise halen netleşmedi.
Diplomatik kaynaklar, Türkiye ile ABD arasında son 2 haftadır yapılan temaslarda, Amerikalı yetkililerin genellikle “dinleyen ama net görüşler belirtmeyen” durumda olduğunu, ilgi odaklarının şimdilik DEAŞ’la mücadeleyle sınırlı kaldığını dile getirdi.
Trump, görevi devraldığı hafta, savunma bakanlığından 30 gün içinde "terör örgütü DEAŞ ile mücadele, eğitim, bakım, mühimmat gibi konularda ordunun hazırlığı ile ilgili bir rapor" hazırlamasını istemişti.
Trump yönetiminin Suriye politikasının söz konusu raporun ortaya çıkması ve Başkanlık kararına dönüşmesiyle netlik kazanması bekleniyor.
- Türkiye, BMGK'nın 2254 sayılı kararına sadık kalınmasını istiyor
Diplomatik kaynaklar, AA muhabirine yaptıkları açıklamada Türkiye’nin beklentisinin, BMGK’nın 2254 sayılı kararına sadık kalınması olduğunu vurguladı.
Kaynaklar, "ulusal birlik hükümeti" gibi formüllerin "tam yetkili geçiş yönetimi"nin yerini tutamayacağına dikkati çekti.
BMGK kararına göre anayasayı hazırlaması gerekenlerin bizatihi Suriyelilerin kendileri olduğunun altını çizen kaynaklar, bu çalışmayı yapmakla sorumlu adresin “geçici yönetim” olduğuna işaret etti.
Diplomatik kaynaklar, Rusya tarafından sunulan anayasa taslağındaki ifadelerin Suriye’nin bölünmez bütünlüğünü dolaylı olarak tartışmaya açan, böylelikle terör örgütü PKK/PYD’ye mesaj veren ayrıca Esed’in görev süresini uzatan ayrıntılar içerdiğinin de altını çizdi.
Kaynaklar, buna karşın Astana'da Rus heyetinin de imzaladığı sonuç bildirisinde Suriye'nin bölünmez bütünlüğünün yer aldığını hatırlattı.
Diğer taraftan, BM Temsilcisi Mistura'nın PYD/PKK'nın Cenevre görüşmelerine davet edilmeyeceği konusunda Ankara'ya güvence verdiği öğrenildi.
Cenevre görüşmelerinde Türkiye'den, Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu'dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal ve beraberindeki heyet yer alacak.
- Muhalefetin beklentileri
Muhalifler de BMGK’nın 2254 sayılı kararının uygulanarak tam yetkili geçiş yönetimi kurulmasını istiyor.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ta dün bir araya gelen müzakere heyeti, Cenevre'de gündemin siyasi geçiş olmasını noktasında fikir birliğine vardı.
Heyet, anayasa hazırlanmasının BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında öngörüldüğü üzere son aşamaya bırakılması gerektiğini savunuyor.
Esed rejiminin ateşkes ihlallerinin sürdüğüne dikkati çeken muhalifler, ateşkesin güçlendirilmesi konusunu da Cenevre'de masaya getirmek istiyor.
Muhaliflerin müzakere heyeti, ablukaların sonlandırılması, insani yardım koridoru açılması ve tutukluların serbest bırakılması taleplerini yineliyor.
Bu arada, Rusya ve Mistura'nın istekleri çerçevesinde muhalefet heyeti içerisinde Moskova ve Kahire yönetimlerine yakınlığıyla bilinen bazı siyasetçilerin yer alması gündemde. Ancak rejim karşıtı muhalifler, söz konusu isimlerin, muhalefet cephesini "sulandırma" amacı taşıdığına dikkati çekerek sayılarının fazla tutulmasına karşı çıkıyor.
Muhaliflerin heyetine Suriye Ulusal Koalisyonu (SMDK) siyasi komite üyesi Nasır Hariri başkanlık edecek. Heyetin başmüzakereciliğini Muhammed Sabra yapacak.
- Rejimin sert mesajları
Esed rejimi ise müzakere heyetindeki muhalifleri terörist olarak nitelemeye devam ediyor.
Rejim ve İran destekli yabancı terörist gruplar, Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde 23-24 Ocak'ta ateşkesi güçlendirme gündemiyle düzenlenen Astana toplantısından bu yana, saldırılarını Şam ve çevresine yoğunlaştırdı.
Halihazırda, Şam'ın doğusundaki Kabun ve Bezze bölgeleri ile Humus'ta abluka altındaki Vaer bölgesi, yoğun hava saldırısına maruz kalıyor.
Saldırılarda, İran destekli yabancı terörist gruplar da Esed ordusuna destek veriyor.
Diplomatik kaynaklar, rejimin Astana’dan bu yana süren saldırılarla muhalifleri çatışmalara çekmeye çalıştığını ve müzakere masasından uzaklaştırmaya çalıştığı tespitinde bulundu.
- Mistura’nın yolu
Birleşmiş Milletler kaynaklarından edinilen bilgiye göre, BM Suriye temsilcisi Mistura, Güvenlik Konseyi kararında öngörülen siyasi geçiş süreci ile Rusya ve İran’ın talepleri arasında bazı formülleri taraflarla tartışıyor.
Mistura’nın önerilerinin merkezinde, geçiş yönetimi, anayasa hazırlığı ve seçimlere dair üç ayrı komisyonun eş zamanlı çalışması var.
Ancak bu durumda, BMGK kararında öngörüldüğü üzere anayasa taslağı, geçiş yönetimi tarafından hazırlanmamış olacak.
Cenevre müzakerelerinin ilki, 30 Haziran 2012'de yapılmıştı. Cenevre-2, 22 Ocak 2014'te başlamış, ancak sonuçsuz kalmıştı. 29 Ocak 2016'da üçüncü kez başlayan görüşmeler, Esed rejiminin Halep'i kuşatmaya alması nedeniyle sona ermişti.
Türkiye ve Rusya garantörlüğünde 30 Aralık 2016'da ilan edilen ateşkesin savaşın şiddetini azaltmada başarılı olmasıyla uluslararası toplum Cenevre’de siyasi müzakerelerin yeniden başlatılmasında mutabık kalmıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz