MEB, Ortaöğretim Projesi kapsamında geliştirilerek uygulamaya konulan genel ortaöğretim ders programlarının değerlendirilmesine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi.
Araştırma için ders programları hakkında öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin ve yöneticilerin düşüncelerine yönelik anket çalışması uygulandı. Anket, 268 genel ortaöğretim kurumlarında yapılırken, 2 bin 895 öğretmene, 2 bin 212 öğrenciye ve 2 bin 161 veliye sorular yöneltildi.
Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin çoğu “genel ortaöğretim programlarını eğitimin genel amaçlarıyla tutarlı” bulurken, çok az sayıdaki öğretmen, “program belli bir felsefi görüşü temele almaktadır” görüşüne katıldığını belirtti.
Ders saatleri artabilir
Ders programlarında yer alan kazanımların ölçülebilir nitelikte olduğunu ifade eden öğretmenler, içeriğin bilgi yoğunluğu bakımından kapsamlı olduğunu ifade etti. Öğretmenlerin bir kısmı ise içeriklerin öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olduğunu belirtti.
Programların çeşitlilik gösterdiğini ifade eden öğretmenlerin oranı yüzde 84,8 olarak belirlenirken, öğretmenlerin yaklaşık yarısı programın bireysel farklılıkları dikkate aldığını kaydetti.
En çok “yazılı” sınav yapılıyor
Öğretmenlerin büyük çoğunluğu yazılı sınavları ve sözlü sınavları “ara sıra” veya “her zaman” kullandıklarını ifade ederken, yazılı sınavları matematik-geometri, fizik ve tarih dersi öğretmenlerinin daha sık kullandığı, İngilizce öğretmenlerinin ise daha az kullandığı belirlendi.
Sözlü sınavlar en fazla coğrafya, en az fizik öğretmenleri tarafından kullanılıyor.
Öte yandan ankete katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğu “çoktan seçmeli testleri”, “doğru-yanlış testleri”, “kısa cevaplı testleri” ve “eşleştirme testlerini” ara sıra veya her zaman kullandıklarını belirtti. Çoktan seçmeli testleri en sık biyoloji ve coğrafya öğretmenleri uyguluyor.
Ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden “projeleri”, “performans görevleri” ve “portfolyo” ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanan öğretmenlerin oranın da yüksek olduğu belirlendi. Liselerde ders saatlerinin artırılması isteniyor
Araştırma, öğretmenlerin en çok “yazılı sınavı” ölçme ve değerlendirme aracı olarak kullandığını ortaya çıkardı.
Performans görevi en çok fen liselerinde
Genel ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler ise programları gelişim düzeylerine uygun bulduklarını ifade etti. Öğrencilerin derslerde kullanılan öğretim yöntem, tekniklerine ilişkin görüşleri incelendiğinde, öğrencilerin derslerde en sık “anlatma” ile “soru-cevap” yönteminin, en az ise “drama ve rol oynama”, “küme çalışması” ve “bilgisayar destekli öğretim” yöntemlerinin kullanıldığını belirttiği ortaya çıktı.
Öğrencilerin çoğu “performans görevi”nin derslerde ara sıra kullanıldığını belirtirken, fen lisesi öğrencileri bu yöntemin en çok kullanıldığını, genel lise öğrencileri en az kullanıldığını ifade etti.
Mevcut programla öğrenciler kendilerinde görece en olumlu yönde değişim gösteren becerinin “problem çözme becerisiyle”, “araştırma becerisi” olduğu yönünde görüş bildirdi. Öğrenciler, en az olumlu değişim gösteren becerinin “grupla çalışma beceresi” olduğuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
Öğrenciler program sayesinde derse karşı ilgilerinin arttığını ifade ederken, ders geçme kaygısında da olumlu yönde değişim olduğunu belirtti.
“Temel hayat becerilerini kazandırıyor”
Velilere de sorular yöneltilen araştırmada, veliler “ortaöğretimde alınan eğitimin öğrencilere temel hayat becerilerini kazandırdığı” görüşünü dile getirdi. Veliler, alınan eğitimin veliyi öğrenme sürecine dahil etmediğini bildirdi.
Velilerin çocuklarını duyuşsal özelliklerinde, becerilerindeki değişimi belirlemeye yönelik ifadelere de yer verilen araştırmada, şunlar kaydedildi:
“Velilerin görüşlerine göre, okulda alınan eğitim çocuğun özelliklerinde, becerilerinde genel olarak olumlu değişmelere yol açmıştır. Çocukların tahmin becerilerinde ve sorumluluk bilincinde diğer konulara göre daha olumlu gelişme sağlandığı görülmüştür. Olumlu olmakla birlikte görece daha az gelişme gösterilen özellikler öğrendiklerini günlük hayatta kullanma becerileri ve planlı ders çalışma alışkanlığıdır.”
“Müfredat çok yoğun”
Mevcut ortaöğretim programının güçlü yönlerini değerlendiren öğretmenler, “programın bireysel farklılığı gözettiğini, araştırmaya yönlendirdiğini, kazanım sayısının az olduğunu, öğrenciyi keşfe yönlendirdiğini” ifade etti.
Zayıf yönlerini de değerlendiren öğretmenler programın “etkinliklerin amaca hizmet etmediğini, öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmaya müsait olmadığını”, “mevcut sınav sisteminin öğrenciler ve öğretmenleri ezberci olmaya zorladığı, çok ev ödevinin öğrencileri yorduğu, kitaplarda sürekli tekrar görüldüğü, dersler erken bittiği için öğrencilere fazla boş vakit kaldığı, ders kitaplarının günceli takip etmediği, müfredatın çok yoğun olduğu, öğrencilere üniversite düzeyinde bilgi yüklemesi yapıldığı, kitapları yazan kadronun donanımlarının yetersiz olduğu” şeklinde görüşler dile getirdiler.
Programda yer alan bazı kazanımların” gereksiz, öğrencinin hiçbir alanda işine yaramayacağı” düşüncesini belirten öğretmenler, programın genellikle “ÖSS doğrultusunda akademik bilgilerle yüklü, çok fazla ezber bilginin yer aldığı, sayısal bölüm öğrencisini dersten soğuttuğu” fikrini savundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz