Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), yeni eğitim öğretim yılına ilişkin Genel Merkez binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, 2022-2023 yılına dair eğitim durumuna ilişkin sendikanın hazırladığı rapor açıklandı. Toplantıda konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, bir yıldır eğitim ve öğretim sorunlarına ilişkin Mili Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) randevu almaya çalıştıklarını ancak görüşme sağlayamadıklarını ifade etti.
VELİLER BORÇLANIYOR
Son yıllarda özellikle bütçe görüşmeleri dönemlerinde iktidarın “eğitime en çok payı biz ayırdık” açıklamalarını hatırlatan Kurul, eğitim bütçesinin sadece sayısal verilerden ibaret görüldüğünü ifade etti. Kurul, “Bütçeden eğitim yatırımlarına ayrılan payı göz ardı ettiğimizde, bütçeden eğitime ayrılan payı ve rakamsal olarak arttığını söylemek mümkündür. Ancak bu durum, eğitim bütçesini nereye harcandığının üstünü örtmektedir. Geçtiğimiz yıllar içerisinde devlet okullarına ihtiyaç kadar ödenek ayrılmaması, kaçınılmaz olarak öğrenci velilerinin eğitimin finansmanına doğrudan katılımını beraberinde getirdi. Başta gönüllü bağış adı altına toplanan kayıt parası olmak üzere hemen her okulda çok sayıda kalemde para toplanarak eğitim harcamaları büyük ölçüde velilerin sırtına yıkılmaktadır. Veliler borçlanarak çocuklarını okula hazırlıyor, kırtasiye masrafları, servis ücretleri iki üç katına çıkmış durumda” diye belirtti.
EĞİTİM HARCAMALARI
Kurul, Türkiye’nin eğitim sisteminin çocuklara ve gençlere mutlu ve umutlu eğitim sistemi sunmaktan çok uzak olduğunu belirterek, “Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içerisine çekilen, her adımın paralı hale geldiği bir eğitim sisteminde öğrencilerin, velilerin ve eğitim emekçilerin taleplerinin gerçekleştirmenin tek yolu herkesin eğitim hakkında eşit koşullarda parasız olarak yaralanmasıdır. Bu temel koşulların sağlanması için eğitim harcamaları devlet tarafından karşılanması da yeterli değil, okullarda verilen eğitimin içerik bakımından dini değil, bilimsel esaslara dayalı olması gerekiyor. Eğitim demokratik bir yapıda örgütlenmesiyle gerçek anlamda laik, özgürlükçü ve herkesin kendi anadilinde eğitim görebildiği bir yapıda olması lazım” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz