Eğitimdeki Çözümsüzlük

Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla müfredat, öğretmen atamaları ve TEOG Sınavının kaldırılmasıyla ilgi tartışmalar da devam ediyor.

Eğitimdeki Çözümsüzlük

Eğitimci Yasin Yıldız, öğretmen yetersizliği, ücretli öğretmen, mülakat ve idarecilerin atanması önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti.

Özellikle 15 yıldır iktidar olan AK Parti döneminde eğitim sistemin sürekli değiştiğine işaret eden Eğitimci Yasin Yıldız,  bunun da tüm Milli Eğitim Bakanlarının bir memnuniyetsizlik içerisinde olduğuna işaret ettiğini belirtti.

Yıldız, "Özellikle son 15 yıla baktığımızda gelen tüm Milli Eğitim Bakanlarının bu sistemden şikâyetçi olduğunu ve sistemin değişmesi gerektiğini, ilk göreve gelir gelmez icraatlarıyla göstermişler. Bu doğrultuda da tasarrufları olmuş. Sistem değişikliği ile ilgili, sınavların değişikliği, idareci ve öğretmen atamalarıyla ilgili değişikliklerini görüyoruz. Sonuç itibariyle hepsinde de bir memnuniyetsizlik görüyoruz." dedi.

Son idareci atamaları ve mülakatlarda memnuniyetsizliklerin olduğunu dile getiren Yıldız, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Son idareci atamalarında malumunuz uygulanan mülakat bazıları açısından sevindirici olsa da paylaşımlarda gördüğümüz bir memnuniyetsizlik de var. Bu özellikle liyakatlerde sorun oluşturuyor. Bunun bana göre objektif kriterlere dayandırılması lazım. Yani idareci atamalarında kriterler belirlenip, bu kriterlere göre idareci ataması olduğu zaman daha kalitenin artacağını düşünüyorum. Mesela idareci atamasında kriterler neler olabilir diye baktığımızda liyakatte kişinin kıdemiyle birlikte yayınlamış olduğu eserleri varsa bunlar kriter alındığı zaman daha objektif bir idareci ataması önüne çıkmış olacak. Burada memnuniyet ve kalite daha artmış olacak."

"Mülakatların ve öğretmen yetiştirmelerin mutlaka objektif kriterlere dayanması gerekir"

Yıldız, "Öğretmen alımlarından tutun, öğretmen mülakatlarına kadar yine günümüzün konusu öğretmen yetiştirme yöntemleri öğretmen yetiştirirken kurumların yetersizliği, ücretli öğretmenlik ve öğretmen ücretiyle ilgili çok önemli sorunlar karşımıza çıkıyor. Eğitimin lokomotifi olan öğretmenliği merkeze alıp sorunlarını gidermeden sağlıklı bir sonuç beklememiz biraz hayal olur düşüncesindeyim. Öğretmen alımları, mülakatların ve öğretmen yetiştirmelerin de mutlaka objektif kriterlere dayanması gerekir." ifadelerini kullandı.

"Öğretmenliğin çeşitliliği olmaz, öğretmen öğretmendir"

Öğretmen açığına da dikkat çeken Yıldız, "Bu açık ne ile dolduruluyor? Ücretli öğretmenlik. Bana göre bu bir emek sömürüsüdür. Bu emek sömürüsünün bir an önce sona erdirilmesi lazım. Bugün normal bir öğretmen yani ek ders hariç, net olarak bilmiyorum, 3 bin civarında bir ücretle çalışıyorken ücretli öğretmenlik çoğu zaman ful çalışsa bile bu 2 bini bulmuyor. Dolayısıyla bana göre bu bir ücret sömürüsüdür. Öğretmenliğin aslında çeşitliliği olmaz, öğretmen öğretmendir. Öğretmeni daha iyi yetiştirip, dediğim gibi merkeze koyup bu trenin lokomotifi haline getirip daha kalıcı ve verimi artıran niteliğe büründürülmesi gerekir."

Batı illerde öğretmen fazlalığı olduğuna da işaret eden Yıldız, "Batı illerinde öğretmen fazlalığı, olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bunun mutlaka giderilmesi, dengelenmesi lazım. Geçmişte Olağanüstü Hal Bölgesinde çalışanlara ek bir ücret ödeniyordu. Biz de bunu olağanüstüyle değil de kalkınmada öncelikli illere ek bir ücret verilerek öğretmen burada kendi isteğiyle kalmasına yol açacak uygulamaların yapılmasını istiyoruz. Böyle yapılırsa öğretmenler, en azından gittiği yerde isteyerek ve severek kalacaklar. En azından o ödemiş olduğu ya da katlanmış olduğu sıkıntıları göze alacak bir ücretin verilmesi durumunda, açığın giderilebileceğini düşünüyoruz. Diğer türlü öğretmen burada zamanını doldurduğunda, zorunlu hizmeti doldurduğunda hemen kendi bölgesine ve iline gidecek ve bu açık katlanarak devam edecek. Bunun mutlaka iyileştirilmesi lazım." şeklinde konuştu.

Derslik yetersizliği sorununa da değinen Yıldız, "Derslik yetersizliği öteden bizim bu bölge ve kalkınmada öncelikli bölgelerde devam eden bir sorundur. Bu son hükümet döneminde son 10 yılı 15 yılı göz önüne aldığımızda bayağı bir ilerleme kat edildi. Derslik sorunun giderilmesi açısından büyük bir çaba ve yatırımlar yapıldı. Ancak bu henüz bitirilmiş bir sorun değil." dedi.

"Alanında uzmanlaşmış öğretmenler, öğrenciler açısından daha verimli olmaktadır"

Eğitimde branşlaşmanın her şeyden önemli olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, farklı branşlardan bu tür alanlara atamanın yapılmasının kesinlikle doğru olmadığını söyledi.

Alanında uzmanlaşmış öğretmenin öğrenciler açısından daha verimli olacağını ifade eden Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: "Bu tür uygulamaları sık sık duyuyoruz. Bunun kesinlikle tasvip edilecek bir yönü yok. Yani yetkililerin de mutlaka buna çözüm getirmesi lazım. Hatta ben eğitimin içindeyken şöyle uygulamaları da duyuyorduk, mesela özellikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin branş öğretmeni yoksa bunun ilgisi olmayan branşıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan sırf ücreti alabilmesi için öğretmenlere dağıtıldığını biliyoruz. Bunun da gerçekten öğrenciler üzerinde kesinlikle bir kalite düşüklüğüne neden olduğunu biliyoruz. Bunun mutlaka giderilmesi lazım."

Son olarak TEOG’ un kaldırılmasının sağlıklı olmadığını sözlerine ekleyen Yıldız, "Bir sistemi kurup kaldırılırken mutlaka eğitimin içerisinde olan paydaşlarıyla enine boyuna tartışılması gerekir. Tabi sınav sistemi öteden beri eğitimin bir parçasıdır. Yani olmazsa da yerine konulabilecek çözüm arayışları hep olmuştur. Dolayısıyla son gündeme gelen TEOG sınavının birden kaldırılması gündeme geldi. Ben bunun da bir eğitimci olarak sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bir sistemi kurarken de kaldırırken de onun mutlaka eğitimin içerisinde olan paydaşlarıyla enine boyuna tartışılıp kaldırılması gereken yönleri nelerdir ya da kalması gereken yönleri nelerdir? Bunlar masaya yatırılmadan oldubittilere getirilmemesi lazım." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler