40 yıldır ahşap oymacılığı mesleğini Şanlıurfa'da sürdüren 65 yaşındaki emekli öğretmen Fikret Ergin, yeni popüler oymacılıkla yöreye özgü oymacılık arasındaki farkları inceleyerek, yeni eserler oluşturuyor. Ahşap oymacılığında süslemenin önemine değinen Ergin, işlemenin ahşaba can verdiğini belirtti. Ahşap oymacılığında, çeşitli takı kutusu, hediyelik kutular, sandık, sandalye, sehpa, kapı, pencere kepenkleri, tabureler ve daha birçok yeni eserler yaptığını aktaran Ergin, işi daha çok hobi olarak yaptığını aktardı.
Şimdi oymacılık mesleğinin daha kolay olduğunu dile getiren ahşap oymacısı Fikret Ergin, “Ahşap oymacısıyım. Esasen ben emekli öğretmenim. 40 yıldır bu mesleği yapıyorum. 1977’den beri bu işi yapıyorum. Yeni popüler oymacılıkla yöremize özgü oymacılık arasındaki farkları da inceliyorum. Oymacılıkta yapılan işlemler, ürünler üzerine oymalar yapmaktır. Oymada düzenli süslemeler bütünüdür. Düzenli bir şekilde olmazsa oymacılık olmaz. O düzensiz bir şey olur. Yapacağınız işlemlerde önce yapacağınız ürünü yaparsınız, ondan sonra dönersiniz oymasını yaparsınız. Eskiden de hep öyleydi kapıyı yaparlar, ondan sonra sökerler kapının üzerindeki oymaları yaparlar tekrar kapıyı yaparlar ve yerine takarlar. Biz de şimdi o şekilde yapıyoruz. Rahle yapıyoruz, rahlenin üzerindeki oymaları yapıyoruz, ondan sonra rahleyi bitiyoruz ve satışa sunuyoruz. Bunun yanında yöremizde yapılan sandalyeler, sehpalar, kapı, pencere kepenkleri, tabureler, kutular, çeşitli takı kutusu, büyük kutu, küçük kutu, sandık, büyük sandık gibi ve daha birçok yeni eserler yapıyoruz” dedi.
“Mozaiğinin üzerine de işlemeler yapıyoruz”
Mozaiğinin üzerine de işlemeler yaptığını aktaran Ergin, “Mozaiği de biz ahşaba işlemeye çalışıyoruz. Mozaikte olan resimleri biz ahşapta uyguluyoruz. Şimdi aslında daha güzel olması lazım, daha fazla kişilerin yapması lazım, eskiye göre daha güzel oymacılık ortaya çıkıyor. Çünkü teknik geliştiği için çeşitli makinalar da çıktığı için daha güzel oymalar ortaya çıkıyor. Biz de toplumumuzda genç kuşaklar da daha rahat para kazanma sevdasındalar onun için o biraz zor oluyor. Aslında çok güzel bir meslek, gelir getiren bir meslek ama yapamıyorlar. Biz de iktisatta bir söz vardır, ‘Karşıdakine toplumun ihtiyacını hissettirmek önemlidir, toplum ihtiyacını hissettirirseniz o malı satarsınız. O malın ihtiyacını hissettirmezseniz satamazsınız” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz