Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Acıbadem Sports Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, “Her geçen gün televizyon, bilgisayar, internet, “play station” ve “game boy” gibi oturarak yapılan işlere daha çok vakit harcayan çocuklarımızı sokağa çıkarmak ve onların mümkün olduğunca çok hareketli bir yaşam sürmelerini sağlamak zorundayız” diyor.
Prof. Dr. Tolga Aydoğ çocuklara küçük yaşlarda spor/ fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı kazandırılması gerektiğini belirtirken, bunları yaparken de onları yapılan işin sonucuna göre değil, düzenli ve keyif alabilecekleri şekilde organize etmek gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Tolga Aydoğ hangi yaşta hangi spora başlanabileceğini ve sporda başarının 8 püf noktasını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Bu yanlışa düşmeyin
Eğer sağlık ile ilgili herhangi bir engeli yoksa kesinlikle her çocuk her sporu yapabilir. Burada en önemli koşul, çocuğunuzun ilgi duyduğu, arkadaşları ile eğlenebildiği ve sizin kolaylıkla getirip-götürebileceğiniz bir spor kulübü tercih etmeniz. Eğer seçilen kulüp doğru ise ilk etapta seçilen sporun ne olduğunun; futbol, basketbol, voleybol, jimnastik, koşu, yüzme, tenis olmasının, seçilen sporun takım ya da bireysel spor olmasının fazla önemi yok. Çünkü çoğu sporda temel hareketler birbirinin çok benzeri olduğundan sporlar arasında geçiş yapılabiliyor.
Sevmediği alanda zorlamayın!
Çocuğunuzu kesinlikle sevmediği alanda zorlamayın; ona başka bir spor branşını deneme fırsatı verin, alternatif sunun. Çocuğunuzun sporu yaşam tarzı haline getirmesini istiyorsanız spora giderken mutlaka keyif alması ve çok istekli olması gerektiğini unutmayın.
Duygusal ve fiziksel olarak gözlemleyin
Sağlıklı olan hemen her kişinin, her yaşta her spora başlayabileceğini bilin. Burada ana kural yüklenme şiddetinin belirlenmesi ki bu görev iyi antrenörlere düşüyor. Bir spora başlayan çocuk, akranlarından çok hızlı bir gelişme gösteriyor ise kendinden daha büyüklerle ya da yavaş gelişme gösteriyorsa daha küçüklerle program yapabilir, bu açıdan eğiticilerin çocuğun gelişimini iyi izlemesi ve gereken düzenlemeyi yapması çok önemli.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırın
Çocuğunuza mutlaka sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırın. Beş ana gıdayı; makarna, ekmek gibi karbonhidratlar; tavuk, balık gibi protein; tereyağı ve zeytinyağı gibi yağ; sebze ve meyveden elde edeceğiniz vitamin ve mineraller; süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerinin tüketilmesi hedeflenmeli. Düzenli egzersiz/fiziksel aktivite ve spor yapan çocukların enerji harcaması arttığı için daha çok yemesi gerekiyor ki, ana gıdaların miktarını artırarak bunu çok rahat karşılayabilirler.
Siz de spor yaparak örnek olun
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Spor/fiziksel aktivite ve egzersiz çocukların fiziksel, mental ve ruhsal gelişimini desteklediği gibi, özgüvenlerini, yeni arkadaş kazanmalarını sağlayan çok iyi bir araçtır. Yapılan birçok çalışma düzenli spor/fiziksel aktivite ve egzersiz yapan çocukların okulda ve sosyal hayatta daha başarılı olduğunu, kendileri ile daha barışık ve daha sorumluluk sahibi olduğunu ortaya koymaktadır. Aileler bu nedenle çocuklarına çok küçük yaşlarda spor alışkanlığı kazandırıp, buna her ne pahasına olursa olsun devam etmelerini sağlamalıdır. Anne babanın da düzenli spor yapması çocuğu motive etmekte büyük rol oynuyor. Bu nedenle ebeveynler önce kendileri spor/fiziksel aktivite veya egzersiz yapıp çocuklarına iyi örnek olmalıdırlar” diyor.
Hırs yapmayın destekleyin!
Çocuğunuzu sabırlı, sakin ve düzenli olarak destekleyin. Sporda kazanmayı ana hedef olarak görmeyin; aksi halde kazanmayı ilk kriter olarak gören aileler çocuklarını istemeden de olsa yanlış yöne sürükleyebiliyor. Maçların sonunda bir taraf kazanırken bir tarafın yenileceğini unutmayın yenilgiyi olgun bir şekilde karşılayın. Onları ellerinden gelenin en iyisini yapmaya motive edin.
Antrenmanlara düzenli katılımını sağlayın
Spora gittiği yerin evine yakın olması da sporun devamlılığı açısından çok önemli. Aksi halde çocuğunuzu spora bir hafta götürüp, sonraki hafta götüremezseniz gereken alışkanlığı kazanamaz ve devamlılık sağlanamaz.
Sağlık kontrolünü ihmal etmeyin
Eğer çocuğunuzun herhangi bir sağlık sorunu yoksa, ailede 50 yaşından önce kardiyak problemlerden ya da bilinmeyen bir nedenden hayatını kaybetmiş kimse yoksa ve sürekli bir hekim kontrolünden (en son muayenesinden bu yana en fazla 6 ay) geçiyorsa, spora başlamadan önce yeniden sağlık muayenesinden geçmesine gerek yok. Ancak akut veya kronik bir hastalığı var ise spora başlamadan önce mutlaka ilgili hekim tarafından gözden geçirilmeli. Hekimin önerisi doğrultusunda bir takım kan tetkikleri ve kalp testleri yaptırılmalı.
2–3 Yaş
Koşma, yakalama, zıplama gibi temel hareketleri yapabildiklerinden; bahçede koşma, yürüme, dans etme, suda gözetim altında oynama, ciddi deneyimli kişiler eşliğinde jimnastik seçilebilir.
4–6 Yaş
Dans etme, yüzme, jimnastik, ip atlama, elim sende, seksek, üç tekerlekli bisiklete binme seçilebilir. Altı yaşından sonra çocuklarda güvenli ve kontrollü hareket yapma yeteneği gelişir.
7–10 Yaş
Jimnastik, yüzme, futbol, basketbol, voleybol, hentbol, bisiklet, tenis, yüzme gibi sporlarla ilgili temel eğitimin yanı sıra daha ileri egzersizlere ve bunların birleşimini içeren sporlara başlayabilirler.
10 Yaş sonrası
Daha önceki yaşlarda başladıkları sporları daha organize olarak yapmaya devam ederken, atletizm, güreş ve küreğe başlayabilirler. Birkaç yıl sonra ise tekvando, karate gibi daha çok kuvvet gerektiren sporlara başlamak uygundur.
Kaynak: Diyarbakır Söz