Karnelerin alınmasına sayılı günler kaldı. 8 Haziran 2018 Cuma günü son ders zili çalacak ve öğrenciler uzun bir eğitim sezonunu geride bırakacak. Karnenin okulun verdiği eğitim, ailenin yönlendirmesi ve desteği, çocuğun potansiyelinin ve çalışma performansının bir sonucu olduğunu belirten uzmanlar, değerlendirmenin de tüm yönleriyle yapılması gerektiğini vurguladı. Psikolog Esma Uygun, ortada bir başarısızlık varsa bunun sadece çocuğa ait bir başarısızlık olmadığını belirterek anne babaların bazı soruları kendine sorması gerektiğinin altını çizdi.
Anne- baba başarısızlıktaki paylarını sorgulamalı
Ebeveynlere “Eğitim öğretim dönemi boyunca çocuğunuzun okul durumunu yakından gözlemlediniz mi? Desteğe ve yardıma ihtiyaç duyduğu her noktada yanında olup yol gösterdiniz mi? Çözüm yolları arayıp yardımcı oldunuz mu?” sorusunu yönelten Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, şunları söyledi:
“Bunları yapmamış, çocuğunuz ile hem duygusal hem akademik olarak yeterince ilgilenmemişseniz ve sene sonunda ortada bir başarı eksikliği varsa bunda kuşkusuz sizin de payınız bulunmaktadır. Bu durumda çözüm yollarını araştırıp kendinizi de sorgulamalı ve çözüm yollarını birlikte konuşarak üretmelisiniz. Ders notları yeterince başarılı olmasa da eğer davranış puanları iyiyse onu takdir edin”
Başarısız karnede çocuğa yaklaşım nasıl olmalı?
Uygun, tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Asla çocuklarla alay edici, incitici, aşağılayıcı bir şekilde konuşmayın. Sözel ve fiziksel şiddetten kaçının! Aksi takdirde çocuğunuzu ruhsal açıdan örselemekle birlikte telafisi güç yaralar açmış olursunuz. Olumsuz bir tavır içinde olduğunuz takdirde çocuğunuzun özgüven eksikliğine ve kişilik gelişiminde bazı sorunlara neden olmanız kaçınılmazdır.Karne notları ne olursa olsun onun yanında olup ona sizin için değerli olduğunu söyleyin ve bunu hissettirin.”
Pahalı hediyelerden kaçının
Karnenin başlı başına bir ödül-ceza sistemi olduğunu belirten Esma Uygun, ceza ve ödülde de bir dengenin olması gerektiğine dikkat çekti. Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, “Ceza vermek genellikle işe yarayan bir yöntem olmayacaktır. Düşük notların olduğu dersler ile ilgili olarak tatilde neler yapılabileceği konusunda gerçekçi planlamalar yapmak gerekir. Pahalı hediyeler vermekten kaçının. Sosyal ilişkilerini artırabileceği etkinlikler planlamak en iyi ödül olacaktır” tavsiyesinde bulundu.
Kardeşleri kıyaslamayın
İki ya da daha fazla çocuklu ailelerde anne-baba tutumlarının da önemli olduğunu ifade eden Uygun, önerilerini şöyle sıraladı: “Asla kıyaslama yapmayın. Her çocuğun farklı yetenekleri ve farklı alanlarda güçlükleri olduğunu bilin. Bu nedenle; bu çocuğunuzun akademik olarak güçlü ve zayıf olan yanlarını bir uzman yardımıyla değerlendirin. Beklentileriniz çocuğunuzun potansiyeline uygun olmalı.Kardeşiyle ya da çevredeki diğer çocuklarla kıyaslama yapmak yarar sağlamayacaktır. Aksine çocukta öfke ve kıskançlık duygularını ortaya çıkaracaktı. Diğer alanlardaki başarılarını vurgulayın. Ders dışında resim, müzik, spor gibi alanlarda da destekleyin ve bu alanlardaki başarılarına vurgu yapın. Her çocuğun becerileri farklılık gösterecektir.
Hatalı inançlar geliştirebilirler
Akademik başarıya odaklı ailelerin çocukları“Notlarım yüksek olursa başarılıyım ve ailem için değerliyim, sevilirim” gibi hatalı inançlar geliştirirler. Bu durum çocuğunuzun ruh sağlığını ve kişilik yapısını oldukça olumsuz bir şekilde etkileyecektir. Onları koşulsuz sevdiğiniz ve benimsediğiniz mesajını her fırsatta vermelisiniz.”
Düşük not başka sorunların habercisi olabilir
Uygun, düşük notların sadece ders çalışmanın karşılığı olmadığını, başka sorunların da habercisi olabileceğine dikkat çekerek “Öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği olan çocuklar ders çalışıyor olsa bile düşük performans sergileyebilirler. Çocuk; dersi anlamakta güçlük çektiği veya dinlemeyi sürdüremediği için sınavlarda düşük performans gösteriyor olabilir. Bu durumda bireysel eğitim desteği gerekli olabilmektedir. Bir uzman yardımıyla çocuğun değerlendirilmesi gerekir” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz