Akşahin, Türkiye’nin pandemi nedeniyle okulların en uzun kapalı kaldığı Meksika’dan sonra gelen ülke olduğunu belirtti. Okulların çocuklar için sadece eğitim alanları olmadığı, aynı zamanda sosyal ve psikolojik açıdan geliştikleri yerler olduğunu söyleyen Akşahin, yüz yüze eğitim ile ilgili alınan kararın duyurulmasından sonra salgının seyrinin kontrol altına alınamayacağı uyarısında bulunduklarını hatırlattı. Akşahin, “Biz yüz yüze eğitimin amasız fakatsız başlamasını savunuyoruz ve bu yönlü çalışmalarımız sürüyor. Ancak bakanlık düzeyinde ve yerelde, okulların açılmaya hazırlandığı ve sürece hazırlık yapıldığı söyleniyor. Bizim istediğimiz sürecin somut adımlarla açıklanmasıdır. Nasıl bir hazırlık yapıldığına dair kamuoyunu şeffaf bir şekilde bilgilendirilmelidir” dedi.
Okulların açılmasına yakın pandeminin pik yaptığını anımsatan Akşahin, bu sebeple hem velilerin, hem eğitim emekçilerinin hem de çocukların okulların açılmasına büyük bir kaygıyla baktıklarını söyledi.
EK DERSLİK İHTİYACI
Atılan somut adımların durumuna dair kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadığını belirten Akşahin, “Geçen dönemden bu yana söylüyoruz. Kalabalık sınıflar, bulaş riski ve salgını arttıran fiziki bir ortam yaratıyor. Sınıfların mevcudunun düşürülerek seyreltilmiş bir eğitimin başlaması gerekiyor. Bu adımdan sonra ortaya çıkacak olan ek derslik ihtiyacının giderilmesidir. Yeni okulların açılması, eğer yeni okul açma durumu yoksa, resmi kullanılmayan metruk binaların eğitim ve öğretime geçici olarak açılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
SAĞLIK ODALARI ŞART
Her okula mutlaka bir sağlık odasının açılması ve sağlık personeli atanmasının yapılması gerektiğine dikkat çeken Akşahin, şöyle konuştu: “Okullarda pandemi koşulları gözetilerek fiziki alt yapılar güçlendirilmelidir. Okullarda öğretmen odalarının sayısında değişikliğe gidilerek, arttırılmalı. Sadece eğitim emekçileri olarak değil, veli ve öğrencilerin de bu konuyla ilgili kaygıları var. Bütün bu tedbirlerin somut olarak yapılması ve şeffaf olarak paylaşılması hakkında beklentilerimiz var. Geçtiğimiz dönem okulları açtıklarında sadece hijyen malzemeleri gönderdiler. Okullara sadece maske, dezenfektan ve temizlik malzemeleri göndererek, fiziki koşulu sağlayamayız. Bu şekilde alınan tedbirler yüzeysel tedbirlerdir.”
AŞI TEREDDÜDÜ
Aşılamanın önemine de vurgu yapan Akşahin, “Pandemi süreci başladıktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın bürokratik bir yöntemle pandemi sürecini yönetmeye çalışması, demokratik kitle örgütleriyle birlikte hareket etmemesi hem toplumda bir güvensizliğe neden oldu hem de aşılanmaya karşı bir tereddütte sebep oldu. Aşılanmanın toplumsal bir sorumluluk olduğu ve sadece aşılanarak bu süreçten kurtulabileceğimize inanıyoruz. Üyelerimize ve çevremizdekilere, ikna yoluyla aşılanma yapılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz