OKULLARDA EŞCİNSELLİK EĞİTİMİ PROVOKASYONU

Eğitim Sen Sendikası'nın 10 Mart Pazartesi günü okullarda "toplumsal cinsiyet eşitliği dersi " adı altında ders vereceğini açıklaması büyük tepkilere yol açtı.

OKULLARDA EŞCİNSELLİK  EĞİTİMİ PROVOKASYONU

Eğitim Sen'in çocuklara escinselliği aşılamayı amaçladığı, aile kavramı başta olmak üzere toplumun değerlerini yok etmeyi planladığına dikkat çeken Memur Sen'e bağlı sendikalar ve islami STK'lar ortak eylem yaparak bu duruma sert tepki gösterdi.

Yapılmak istenen şeyin provokasyon olduğunu belirten Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir, toplumun tüm kesimlerini nesilleri ifşat etmeyi ve zehirlemeyi planlayan bu şaşkınlığa karşı duyarlı ve duruş sergilemeye çağırdı.

Eğitim Sen Sendikası, 10 Mart Pazartesi günü okullarda "toplumsal cinsiyet eşitliği dersi " adıyla ders vereceğini açıkladı, bu durumun LGBT ve escinselliği çocuklara aşılama amaçlı olduğuna dikkat çeken toplumun bir çok kesiminden sert tepki geldi.

Diyarbakır'da Memur Sen ve bağlı sendikalar ile islami STK'lar ortak eylem ve açıklama yaparak Eğitm Sen'in bu projesine tepkilerini ortaya koydu.

Düzenlenen eylemde toplumun tüm duyarlı kesimleri bu provokasyona karşı tavır takınmaya davet edildi.

Memur Sen Ve İslami STK'lardan Sert Tepki

Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir, toplumun temel dinamiğini oluşturan aileyi yok etmek amacıyla şer odakları tarafından fonlanan ve yaygınlaştırılmaya çalışılan LGBT sapkınlığının sosyal medya ve dijital platformlar başta olmmak üzere Sanattan sinemaya, müzikten siyasete varana kadar çeşitli yöntemlerle yaygınlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekti.

Tekdemir ,"Ku¨resel ku¨ltu¨ru¨n baronları tarafından LGBT sapkınlıgˆı birc¸ok alanda tes¸vik edilmekte ve o¨zendirilmektedir. Çocukları da eşcinsellik batağına düşürmek için her yolu denemektedirler.

Bölgemizde kürtlerin haklarını savunduğu iddiasıyla safi zihinleri idlal eden malum parti ile entegre sendika ve stk bileşenlerinin aile değerlerimize ve toplumsal yapımızın temel dinamiklerini hedef alan saldırılara ve toplumsal cinsiyet maskeli Küresel İfsat Projesi LGBT sapkınlığını yayma girişimlerine taşeronluk yapması, fonlanması kürtler için iğrenç bir utançtan başka bir şey değildir.

Sivil toplum kuruluşları içinde yaşadıkları toplumun değerlerine ve tercihlerine saygı duymalı ve göstermelidir. Aynı zamanda kendilerini toplumun geçmişi ve bugünü yorumlamasından, geleceğe dair beklentilerinden ve hayallerinden dışarıda tutamazlar.

Eğitim-Sen’in 10 Mart tarihinde okullarda ilk ders olarak gerçekleştireceğini kamuoyuna duyurduğu toplumsal cinsiyet eşitliği dersi eylemi ideolojik körlüğün ve toplumuna yabancılaşmanın en bariz örneği olarak karşımızda durmaktadır.

Eğitim Sen’in özgürlükler alanındaki sicili, amaçlarının eğitimde fırsat eşitliği ve kız öğrencilerin okullaşması olmadığını ayan beyan ortaya koymaktadır. Yüz binlerce kız öğrenci okullarına alınmazken, sınıf ve kampüslerden yaka paça atılırken,  Diyarbakır Anneleri başta olmak üzere okul çağında dağa kaçırılan binlerce kız çocuğu eğitim hakkından mahrum kalırken sus pus olan sözde sendikanın bugün Lut kavminin sapkınlığını okullara taşımak üzere çocuklarımızı denek, Eğitim alanını provokasyon sahası öğretmenleri bozguncu olarak kullanma girişimleri asla kabul edilemez." ifadelerini kullandı.

"Velileri Ve Öğretmenleri Duyarlı Olmaya Davet Ediyoruz"

Milli ve manevi değerler hedef alınarak nesillerin zehirlenmek istendiğinin altını çizen Tekdemir, velilerden öğretmenlere kadar herkesin duyarlı ve buna karşı mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

Tekdemir ,"Sendika kisvesine bürünmüş bu örgütlü kötülük eğitimde fırsat eşitliği, ayrımcılığa son vermek, şiddete karşı olmak, kadın hakları ” gibi masum söylemlerin arkasına gizlenerek, aile yapımızı, manevi değerlerimizi,  okul iklimimizi ve hukuk kurallarımızı hedef almaktadır.

Eğitim Sen için, “aile, okul, hukuk, din ve ahlak” ulaşmak istedikleri sapkınlık zirvesi için etkisiz hale getirilmesi gereken etkenlerdir.

Değerlerimiz, medeniyetimiz, tarihimiz, ailemiz dediği için yeni müfredata karşı çıkmakta, aile devletten sonra gelen en geric kurumdur diyen partiyle eş güdüm çalışarak kadın için en güvensiz yer evidir demekte, aile korumasız bir toplumda sapkın eylemlere ulaşmanın daha kolay olduğunu bilmekte, cinsel yönelim farklılıkları diyerek de sapkınlığın zeminini inşa etmeye çalışmaktadırlar.

Toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında, özellikle Ramazan ayında fıtrata savaş anlamına gelen bu provokasyona asla izin verilmemeli, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere eğitim paydaşlarının bu açık provokasyona karşı caydırıcı tedbirler almaları gerekir.

Müslümanların, 11 ayın sultanı olarak adlandırdığı, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği kutsal Ramazan ayını özellikle seçerek Ramazan ayının manevi iklimini, toplumsal cinsiyet eşitliği sapkınlık propagandası ile kirletmek için eylem kararı alanEğitim-Sen’in ideolojik bir körlükle öteden beri sürdürdüğü eşcinsellik propagandasını Müslümanlar açısından kutsal bir zaman dilimi içerisinde vites artırarak sürdürmesi aymazlık değil açık bir provokasyondur.

Aile kavramına savaş açan düşüncelerin, eşcinsellik ve benzeri sapkın yaşam biçimlerinin çocuklarımıza ders adı altında propagandasına müsaade edilemez.

Okullarda bir dersin değiştirilerek Cinsiyet Eşitliği Dersi olarak işlemesi, sendikal bir hak değil adli ve idari anlamda alenen işlenen suçtur. Çocuğa karşı işlenen suç kategorisinde işlem görmelidir.

Bu konuda gerekli Adli ve idari işlemler derhal başlatılmalı..

Bugün ve bundan sonra okullarda sergilenmek istenen bu türden sapkınlıkları bertaraf etmek için veli, öğretmen, idareci, bürokrat, vatandaş hepimize önemli görevler düşüyor.

Birçok Avrupa ülkesinde bile yasaklanan bu sapkınlığın okullarımızda bir aşama daha kaydetmesine göz yumamayız.

Çocularımızı sapkın fikir ve eylemleriyle zehirlemeye çalışanlara karşı çocuklarımıza ve eğitimm yuvalarımıza sahip çıkmalıyız.

Her kademeden idareci ve öğretmen bütün üyelerimizi, okullarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkmaya, yasal sınırlar içinde kalarak gereğini yapmaya davet ediyoruz. 

Eğitim Sen’i de eşcinsellik propagandasından ve provokasyondan vazgeçmeye, içinde yaşadıkları toplumu tanımaya, inanç ve değerlerine saygılı olmaya davet ediyoruz.

Hasbelkader bu sendikaya üye olmuş ve üyelik ilişkisi devam eden eğitim çalışanlarını ise maneviyatımıza ve aile değerlerimize savaş açan bu sendikaya tepkilerini göstererek istifa etmeye davet ediyoruz."dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz