Piyasa değeri 300 ile 500 TL arasında değişen ve dar gelirliler için oldukça ağır bir külfete neden olan yardımcı ya da kaynak kitaplar, aile bütçesini ciddi şekilde zorluyor. Veliler, tüm sıkıntıları rağmen "çocuklarının eğitimine katkı sunacak" diye bu ekstra masrafı ödemek zorunda kalıyor.
Öğrencilere verilen kaynak kitapların sınava dayalı bir sistemin sonucunda ortaya çıktığına dikkat çeken Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Siirt Şube Başkanı Murat Kalkan, LGS ön planda olduğu müddetçe velilerin yardımcı kaynak kitaplarını almak zorunda kalacağını belirtti.
Kalkan, devletin verdiği ders kitaplarındaki asıl sorunun ise öğrencilerin çözebileceği soru bankalarının bu ders kitaplarında olmamasından kaynaklandığını ifade etti.
"Öğrenci ne kadar çok soru çözerse o kadar başarılı olur"
Kalkan, "Devletin verdiği ders kitapları teorik anlamda öğrencinin ihtiyacını karşılıyor. Devletin verdiği ders kitapları ile LGS arasında bir sıkıntı var. Bir bilgi teorik olarak anlaşıldığı zaman bunun pratiğe dökümü soru çözümü ile olur. Öğrenci ne kadar çok soru çözerse LGS'de o kadar başarılı olur. Eğitim ile uğraşan herkes şunu biliyor ki ne kadar az soru çözerse başarı o kadar az olur ve ne kadar çok soru çözerse başarı da o kadar fazla olur. Eğitim ile uğraşan herkes bunun farkında." dedi.
"Öğretmen iki arada bir derede kalıyor"
Kalkan, devletin verdiği ders kitaplarında soru eksikliğinin olduğunu, Mili Eğitimin de bu sorunu çözmek için Eğitim Bilişim Ağı (EBA) denilen bir internet sitesi kurduğunu fakat çoğu öğrencinin evinde internet olmadığı için bu hizmetten faydalanamadığını belirtti.
Öğretmen, öğrenciye kaynak kitap aldırmadığı ve başarı seviyesi düştüğünde hesabının öğretmenden sorulduğuna dikkat çeken Kalkan, şunları söyledi:
"Devletin verdiği kitaplarda şöyle bir eksilik var; konular tam ama soru eksiği bulunuyor. Bu soruların ek bir fasikül ile veya başka bir şekilde öğrenciye verilmesi durumunda bu sorun ortadan kalkacaktır. Devlet şunu yapıyor; EBA diye bir internet sitesi kurmuş ve öğrencilere şifreler vermiş. Öğrenciler bu şifrelerle EBA sitesine giriyorlar ve internette hem deneme sınavları hem de ders konularıyla ilgili sorular çözebiliyorlar. Ancak bu sefer şöyle bir sıkıntı karşımıza çıkıyor; Kaç öğrencinin evinde internet var? Böyle bir sıkıntı çıkıyor. Öğretmen iki arada bir derede kalıyor. Eğer soru bankası veya yardımcı kaynaklar aldırdığı zaman kitaplar pahalı olduğundan dolayı veliye hatırı sayılır bir külfet oluyor. Kitapları aldırmadığı zaman öğretmene, 'Çocuklar niye başarısız?' diye hesabı soruluyor. Öğretmen aldırsa bir türlü, aldırmazsa bir türlü. Dolayısıyla bunun orta yolunun bulunması gerekiyor."
"Kaynak kitapların hiçbir şekilde alınma zorunluluğu yoktur"
Kaynak kitapların külfet olsa da çocuğun başarısı için önemli olduğunu ifade eden Kalkan, velinin de bu duruma katlanmak zorunda kaldığını söyledi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak genel merkezin, devlet kitapları ile ilgili her yıl bir çalışma yaptığını ve bu incelemeleri rapor haline getirip ilgili makamlara sunduğunu belirten Kalkan, bu raporların dikkate alınması durumunda sorunların kısmen de olsa çözüme kavuşacağını ifade etti.
Kalkan, "Hiçbir öğretmen, 'Öğrenci kaynak kitap almıyor.' diye not kırmaz. Şahsen buna inanmıyorum. Bu öğretmene yakışmaz. Öğretmene düşen görev nedir? Bazı okullarda bu yapılıyor, bunu duyuyorum. Maddi durumu kötü olan öğrencilere kırtasiyeden fazla kitap isteniyor. Bizim şu kadar durumu kötü olan öğrencilerimiz var, şu sınıfa şu kadar fazla kitap getirelim diye. Bu ek gelen kitapların parası kırtasiyeye ödenmiyor. Bir nevi ücretsiz olarak birkaç tane fazla kitap alınıp öğrencilere veriliyor. Kaynak kitapların hiçbir şekilde alınma zorunluluğu yoktur. Öğretmen diğer okullara, branşlara karşı daha başarılı olabilmek için kendini yardımcı kitapları almak zorunda hissediyor. Veliler açısından düşündüğümüz zaman maddi açıdan bu bir külfettir ama işin özüne baktığımız zaman çocuğu LGS'ye girecek yani ne kadar fazla yardımcı kaynak çözerse o kadar çok başarılı olacak. İşin bu boyutuna bakmak gerekiyor." diye konuştu.
"Sistem bu şekilde olduğu müddetçe bu süreç devam edecek"
Sıkıntının sistemden kaynaklandığını, sorunun ne velide ne öğretmende ne de okullarda olduğunu dile getiren Kalkan, asıl sorunun LGS'nin gerekenden fazla ön plana çıkarılmasında olduğunu belirtti.
Kalkan, "Sınav sistemi değişti, adrese dayalı bir sistem getirildi yani çocuk düşük puan alsa bile evinin yakınında bulunan bir okula gidebiliyor. Durum böyle olduğu halde bir LGS iştahı var bizde. Yani başarılı olan-olmayan, okula ilgisi olan-olmayan tüm öğrenciler, LGS'ye sokulmaya çalışılıyor. Kanımca bu çok yanlış. Sistem bu şekilde olduğu müddetçe bu süreç devam edecek. Veli şunu biliyor; çocuğu fazladan kaynak çözmediği zaman başarılı olamaz ya özel okula ya da dershaneye gönderecek. Gönderemeyen ne yapıyor? Fazladan kitap aldırıyor. Ortada bir LGS gerçeği var, LGS de başarılı olabilmesi için bu kitapların hepsini çözmesi gerekiyor. Devlet bunu yasaklayamaz. Bu sistem tam olarak hakkıyla adrese dayalı oturtulduğu zaman çözüm olabilir yoksa bunun dışında LGS ön planda olduğu müddetçe veliler de öğrenciler de bu yardımcı kaynakları alacaklar." şeklinde konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz