Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2017 yılının Eylül sonu itibarıyla Türkiye'deki araç sayısı, 21 milyon 940 bin 757 oldu. Bu araçların yüzde 54'ünü, otomobiller oluşturdu. 11 milyon 846 bin 85 otomobilin yüzde 38,6'sının LPG'li, yüzde 34,9'unun dizel ve yüzde 26,1'inin benzinli olduğu kaydedildi.
Son günlerde akaryakıta gelen zamlar, sürücülerin LPG'ye ilgisini artırdı. Akdeniz Sanayi Sitesi'nde LPG sıralı sistem dönüşümü yapan makine mühendisi Cemal Özkaya, zamların ardından işlerinde ciddi artış olduğunu söyledi. LPG'nin alternatif yakıt olmaktan çıkıp, ana yakıt haline geldiğini belirten Özkaya, “Bu zamlardan dolayı son günlerde iş kapasitemiz, yüzde 25 oranında arttı. Akdeniz Sanayi Sitesi'nde LPG işi yapan esnafla konuştuğumuzda durum, bu şekilde. Çevreci bir yakıt, bundan dolayı tercih edenler de var; ama çoğunlukla tasarruf nedeniyle" diye konuştu.
Sürücülerin benzinli otomobil kullanamaz hale geldiğini dile getiren Özkaya, “Benzinli bir araç, LPG'ye dönüş yaptığı zaman ortalama yüzde 40 oranında tasarruf yapıyor. 100 kilometrede harcayacağı parayı 140 kilometrede harcıyor. Şu durumda işlerin daha da artacağını tahmin ediyoruz" dedi.
'KONTROL EDİLMEZSE BOMBA OLUR'
LPG'li sistemin, bilinenin aksine otomobilin motoruna zarar vermediğini ve motor yağını kirletmediği için araçta daha uzun ömür sağladığını belirten Özkaya, makine mühendisleri odalarının elinden 'sızdırmazlık kontrol yetkisi'nin alınmasının da doğru bir karar olmadığını savundu. LPG sisteminin, yetkili ellerce, iyi kontrol edilmediği takdirde bir bombaya dönüşebileceğine dikkat çeken Özkaya, şunları söyledi:
“Ben bir makine mühendisi olarak iş yeri sahibiyim. Benim yaptığım kontrollerin yanı sıra makine mühendisleri odasının da kontrol yapması daha iyiydi. Şimdi bu işi yapanlar kontrol ediyor bir de araç muayene istasyonları kontrol ediyor. Detaylı bir kontrol yapıldığını düşünmüyorum. Yeterli kontrol olmazsa en tehlikesiz yakıt LPG bir anda bomba olur."
LPG'li sistem montajı yapan iş yeri sahibi Önder Akoğlu ise akaryakıt zamlarının, sürücülerin canını yaktığını söyledi. Zamların ardından işlerinin hareketlendiğini belirten Akoğlu, “Benzine gelen zamlar işlerimizi az da olsa hareketlendirdi. Yüzde 15 civarında yeni montaj yapmaya başladık. Gelen vatandaşların hepsi fiyatlardan yakınıyor. 50 TL'lik benzinle bir yere gidemediklerini söylüyorlar. LPG buna göre yüzde 40 oranında avantajlı. Daha fazla kilometre yapabiliyorlar" diye konuştu.
'BENZİNLİ OTOMOBİLE BİNEMİYORUZ'
Öğretmenlik yaptığı okul ile evinin arasında gidiş-dönüş 40 kilometre yol olduğunu anlatan Fen Bilgisi Öğretmeni Hüseyin Demir, son zamlardan sonra LPG sistemine geçmeye karar verdiğini söyledi. Zamların ekonomik olarak zorlamaya başladığını dile getiren Demir, “Bu yüzden otomobilime LPG taktırıyorum. Benzinle depoyu ortalama 250 TL'ye dolduruyordum. LPG ile bunun yarıya düşeceğini düşünüyorum. Benzinle bir depo ile ancak 2 hafta gidip gelebiliyordum. Şimdi deneyeceğim ama tasarruflu olacağını düşünüyorum" dedi.
LPG'li otomobil sahibi Ahmet Yıldırım ise ciddi tasarruf sağladığını belirterek, “Akaryakıt fiyatlarına gelen zamdan dolayı LPG'yi kullanıyoruz. Benim normalde dizel aracım da var ama onu da kullanmıyorum. Yüzde 40 oranında tasarruf sağlıyorum. Benzinli otomobile zaten binemiyoruz" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz