DÜ Ziraat Fakültesince GAP Bölge İdaresi Başkanlığı ve Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın desteklediği proje ile üniversitesi bünyesindeki arazide aylık 300 ton kapasite üretim yapabilen organik yem fabrikası kuruldu. Organik yem üretimin olmadığı bölgede bu açığı kapatmak ve organik hayvancılık faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve girişimcilerin yem tedarik sıkıntısını gidermek amacıyla kurulan tesis 200 bin liraya mal oldu. Yem üretiminin yanında çiftçilere hayvanlara verilecek yemin içeriğini hazırlama eğitimi veriliyor.
DÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Denli, tesisin saatte yaklaşık olarak 2 ton yem üretim kapasitesinde olduğunu belirterek, “Burada ürettiğimiz organik yemleri proje kapsamında ürettiğimiz organik tavuklara verdik. Ancak tabi buranın kuruluş amacı sadece kendi tesisimiz için değil, bölgede organik hayvancılık faaliyetini yaygınlaştırmak için yem tedariki sağlamak amacıyla kuruldu. Projemizde pilot uygulama olarak burada üretimi gerçekleştirdik. Organik üretim ile ilgili çiftçilerimize eğitimler verdik. Üretimin başından sonuna kadar ne şekilde yapılacağını uygulamalı olarak gösterdik. Bölgemizde organik yem üretimi yok. Biz de bu açığı kapatmak için en azından organik hayvancılık yaygınlaşana kadar bu tesisi kurduk. Talep edildiği takdirde yem tedarikini sağlamaya çalışacağız. Organik hayvancılık bölgemizde yaygınlaştıkça da diğer girişimciler kuracakları tesislerde bu yemi üretebileceklerdir. Ayda 300 tona yakın yem üretebilecek kapasitedeyiz” dedi.
“Makineler her türlü yemi üretecek şekilde dizayn edildi”
Tesiste şuan kanatlı kümes hayvanlarının yemlerinin üretildiğini aktaran Prof. Dr. Denli, “Talep edildiğinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan yemlerini de üretme şansımız var. Makinelerimiz bunu üretebilecek şekilde dizayn edildi. Burası tabi küçük kapasitede bir yem fabrikası. Geçen yıl kurduk. Organik yem üretebilmemiz için organik yem ham maddelerine ihtiyaç var. Organik yemin diğer normal geleneksel yemden farkı; organik yem ham maddelerinde genellikle mısır, soya küspesi, buğday, arpa gibi yem ham maddeleri kullanabiliyoruz. Tabi bu yem ham maddelerinin organik tarım esaslarına göre yetiştirilmiş sertifikalı ürünler olması gerekiyor. Bunlar tarlada yetiştirilirken kontrol ve sertifikasyon kuruluşu üretimi denetliyor. Organik tarım kurallarına göre bir üretim varsa bu sertifikayı veriyor. Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) olmaması gerekiyor. Sentetik bir takım katkı maddelerinin kullanılmaması gerekiyor. Bu sertifikalı bir şekilde üretilmiş yem ham maddelerini getirip hayvanların ihtiyaç duyduğu besin madde gereksinimini karşılayacak şekilde oluşturduğumuz rasyon formulasyonlarıyla üretebiliyoruz” diye konuştu.
"Yem ham maddelerini de üreteceğiz
Yem ham maddelerinin dışarıdan ilgili kurum ve kuruluşlardan tedarik ettiklerini aktaran Prof. Dr. Denli, bir sonraki aşamada üniversite bünyesindeki arazilerde projeler geliştirerek organik yem ham maddelerini de üretmeyi planladıklarını söyledi. Denli, şunları kaydetti:
“Böylece hem kurduğumuz deneme ünitelerinde bu yemleri kullanabileceğiz hem de dışarıdan talep edildiğinde tedarik sağlayabileceğiz. Çiftçilerimize, girişimcilerimize bu yeni hayvancılık üretim modelinde karşılaşacakları tedarik sıkıntısını en azından karşılayabilelim. Bir yem ham maddesinin veya bir yemin organik olup olmadığını bakarak anlayamıyoruz. Oradaki bilgilere dayanarak biz bunun organik olup olmadığını bilebiliriz. Yoksa yemin antibiyotik içerip içermediğini, GDO’lu olup olmadığını anlama şansımız yok. Biz ürün alırken ambalajlarda ürün alıyoruz. Ambalajları ile beraber hem sertifikası geliyor hem de diğer ürünle ilgili bilgiler geliyor. Kuşku duyabilirsiniz ama üretim aşamasında hem yem örneklerinden hem de hayvansal bir üretim varsa elde ettiğimiz gıda örneklerinden de analiz için gönderiyoruz. Laboratuvarda hem antibiyotik katkısı olup olmadığını hem de GDO olup olmadığını test ediyoruz. Test sonucunda eğer bir olumsuzluk yoksa ürünümüz organik yem olmuş oluyor. Yem üretiminin yanında çiftçilerimize rasyon hazırlama desteği de verebiliyoruz. Hayvanların besin madde gereksinimlerini bölgemiz koşullarını göz önüne alarak, sahip oldukları yem ham maddelerini kullanmak suretiyle rasyon desteği de çiftçilerimize talep edildikleri takdirde verebiliyoruz. Hayvancılıkta yem maliyeti toplam giderlerin yüzde 70-75’ine tekabül etmektedir. Bu da hayvanlara verilecek yem içeriğinin yani rasyonun önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Doğru rasyonla doğru bir üretim yapılabilir. Bölgemizin temel eksiklerinden bir tanesi de yanlış rasyon uygulamaları ile hayvanların beslenmesidir. Verim kayıplarına neden olmaktadır. Biz bu alanda da teknik desteği çiftçilerimize veriyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz