Cumhuriyetin hafızası, Mudurnu'da "Yüz Yıllık Miras: Bengüboz" sergisinde canlandı

Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında fotoğrafçılık yapan, asker ve memur Ahmet İzzet Bengüboz'un yaşadığı döneme ait fotoğraf koleksiyonu, ilk kez "Yüz Yıllık Miras: Bengüboz" sergisinde gösterildi.

Cumhuriyetin hafızası, Mudurnu'da

Bilkom Bilişim Hizmetleri A.Ş.'nin, Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM), Mudurnu Belediyesi, Mudurnu Kaymakamlığı ve Arçelik ortaklığında gerçekleştirdiği sergi, Mudurnu'da Fuatbeyler Konağı'nda açıldı.

Açılışa katılan Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya, bir teknoloji şirketi olarak Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla bu projeyi üstlenmekten duydukları memnuniyeti belirterek, "Cumhuriyetin 100. yılını uğurlamaya hazırlandığımız bu dönemi güzel bir projeyle taçlandıralım ve 100. yıla yakışan bir şey olsun derken satış direktörümüz Onur'dan (Başkan) bu proje geldi. Baktık, inceledik ve projenin içine girdikçe etkilendik, heyecan duyduk." dedi.

Ballıkaya, Bengüboz'un bir "vatan kahramanı" olduğunu dile getirerek, "Kendisi büyük bir idealistti. Esir kampında fotoğrafçılık ve İngilizce öğreniyor. Geri geliyor Mudurnu'ya ve Kurtuluş Savaşı'nda cepheye koşup görev yapıyor. Bunların hiçbiri kolay şeyler değil." değerlendirmesinde bulundu.

"ONUN DÖNEMİNDE FOTOĞRAF EKİPMANLARINI TAŞIMAK O KADAR KOLAY DEĞİLDİ"

Tecrübeli fotoğraf muhabiri Coşkun Aral ise, Bengüboz'un fotoğrafçılığının önemine değinerek, şu bilgileri verdi:

"Fotoğrafla uğraşmaya başlayalı neredeyse yarım asır geçti. Osmanlı'nın son dönemlerinde fotoğrafçılıkla hep gayrimüslimler uğraştığı için Müslümanlarda bu iş meslek olarak görülmemiştir. Bu yüzden Ahmet İzzet Bengüboz'un yaptığı çalışma bizim için çok değerli. Esarette yaşamak kolay bir şey değil. Bengüboz daha sonra kendi yaşadığı coğrafyaya geldiğinde, başlayacak bir savaşın zeminini fotoğraflamış ve yaşadığı yerdeki kültürü de görüntülemişti."

Bengüboz'un bugünkü fotoğrafçılardan çok daha ağır ve zor şartlarda işini yaptığına dikkati çeken Aral, "Onun döneminde fotoğraf ekipmanlarını taşımak o kadar kolay değildi. Ben ki vücudunun büyük bir bölümünü fotoğrafçılıkla deforme etmiş bir foto muhabiriyim. 12-13 kiloluk çantalarla dolaştım. Onun zamanında ise cam taşıyorsunuz. Sehpasıyla beraber 40-50 kiloluk bir ağırlık var ortada." ifadelerini kullandı.

Aral, Bengüboz'un fotoğraflarının sadece Mudurnu'ya değil Cumhuriyet tarihine de önemli ölçüde ışık tuttuğunun altını çizdi.

VEKAM direktörü Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu da projede yer almaktan keyif aldığını söyleyerek, "Anadolu'nun bir kasabasında böyle zengin bir koleksiyonun olması bizi son derece heyecanlandırdı." diye konuştu.

Ahmet İzzet Bengüboz'un torunu Mehmet Kadri Bengüboz ise dedesinin hayatını, yaşamında başından geçen önemli anıları paylaştı.

Etkinlikte ayrıca sergi sürecini ve Bengüboz'un hayatını anlatan belgesel de gösterildi.

Bolu Milletvekili Türker Ateş, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Beykoz, Mudurnu Belediye Başkanı Necdet Türker ve Mudurnu Kaymakamı Ayhan Kalaycıoğlu açılış kurdelesini konuşmacılarla birlikte kesti.

"YÜZ YILLIK MİRAS: BENGÜBOZ"

Ahmet İzzet Bengüboz'un Mudurnu'da Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyetin ilk yıllarına geçen sürede çektiği fotoğrafları içeren sergi, Bengüboz'un yıllarca atıl kalan cam negatiflerinin dijital ortama aktarılmasıyla oluşturuldu.

Proje kapsamında Bengüboz’un günümüze ulaşmış 1.004 adet cam negatiften oluşan arşivi koruma altına alındı ve arşiv içinden yapılan seçki ile 450 fotoğraf, fiziki ve dijital sergi uygulamalarıyla günümüze taşındı.

"Milli Mücadele'de Mudurnu'nun Rolü", "Mudurnu'da Cumhuriyet Kutlamaları", "Erken Cumhuriyet Döneminde Mudurnu'da Kamusal Hayat", "Cumhuriyet ve Mudurnu'da Kadınlar" ve "Mudurnu'dan Portreler" konu başlıklarını içeren sergideki eserler, yapay zeka tekniğiyle renklendirildi.

Yöneticiliğini Dr. Ege Yıldırım'ın üstlendiği sergi, Fuatbeyler Konağı'nda 29 Ekim'e kadar ziyaret edilebilecek.

AHMET İZZET BENGÜBOZ

Mudurnu'da 1896'da doğan Ahmet İzzet Bengüboz, yedek subay olarak görev aldığı Birinci Dünya Savaşı'nda Filistin cephesinde İngilizlere esir düştü.

Esaret altındayken İngilizlerden fotoğrafçılık ve İngilizce öğrenen Bengüboz, esaretin ardından Anadolu'ya döndüğünde Kuva-yi Milliye hareketine ve ardından düzenli orduya katıldı.

İnönü ve Sakarya cephelerinde görev yapan Bengüboz, savaş sonrası memleketi Mudurnu'ya döndüğünde memleketinin fotoğraflarını çekmeye başladı.

Bengüboz, Mudurnu'da öğrenci, kadın, işçi ve esnaf başta olmak üzere çok sayıda portre çekti.

Kaynak: Anadolu Ajansı