Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Her canı sıkılan her hak arayan dağa çıkamaz. Hakkımız neyse sonuna kadar arayacağız ve söyleyeceğiz ama silah alıp komşunun çocuğunu vuramam, güvenlik güçlerini çocuğu ve eşiyle arkasından vuramam, gece baskınları yapıp, insanları katledemem. Hiçbir hak uğruna bu vahşilikler yapılamaz, çukur kazılamaz, vatan bölünemez. Bunlar yapılırsa devlet gelir." dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere beraberinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Şırnak'a gelen Bakan Özhaseki, Divan Grubu tarafından Cizre ilçesinde yapılan Divan Oteli'nin açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı.
Divan Grubu CEO'su Richard Appelbaum, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadooğlu'nun da katıldığı törende konuşan Özhaseki, Evliya Çelebi'nin kitabında "Kürtçe edebi dil olarak en güzel Diyarbakır'da yazılır çizilir ama en nazik ve kibar Cizre'de konuşulur." diye yazdığını belirterek, Cizre'nin kadim bir ilçe olduğunu söyledi.
- "Çalışıyorsanız, Allah yardımcı oluyor"
21 yıl boyunca belediye başkanlığı yaptığını, belediye başkanlığı döneminde yaptıklarının ortada olduğunu ifade eden Özhaseki, "Allah'a hamdolsun Paris'te ne varsa benim memleketimde de o var. Alt ve üst yapı sorunu yok. Raylı sistem de çalışıyor. Kayak tesisleri, statlar var. Nasıl oldu bunlar? 'Bir yerlerden para gönderdiler'. 'Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Kayseriliydi, milyonlarca doları gönderdi, başkan da harcadı canım.' diyenler var. Yok işte böyle bir şey. Eğer iyi niyetliyseniz, çalışıyorsanız, gayretli iseniz, uğraşıyorsanız, emin olun Cenabı Allah yardımcı oluyor." diye konuştu.
Bu bölgelerde yaşanan olayları gördüğü zaman içinin yandığını dile getiren Özhaseki, bu coğrafyanın ülkenin son yüzyılda mazlumları sığınma noktası olduğunu, Balkanlarda, Kafkaslarda, Doğu'da, Batı'da kim daralmışsa bu coğrafyaya geldiğini aktardı.
"Şimdi size soruyorum. Eşimin dedesi Çerkez, bacanağım Kürt, çocuklarımız hangi ırktan size göre? Beraberiz, biriz. Dedem doğuda şehit ve mezarı yok. Sizin dedeleriniz Çanakkale'de şehit olmuştur. Beraber, bir ve millet olmak böyle bir şey zaten. Hepimize Hazreti Muhammed ümmeti olmak yeter de artar bile. Allah, 'Müminler ancak kardeştir' diye buyuruyor." diyen Özhaseki, üzerinde oynanan oyunlara dikkat edip, bunları bertaraf etmesi halinde Türkiye'nin önünün açık olduğunu dile getirdi.
- Cizre'ye 3 bin 287 konut
Eskiden Şırnak, Silopi ve Cizre'yi hep coğrafya kitaplarında okurken şimdi planlamalardan dolayı ara sokaklarına kadar bildiğini, nelere ihtiyaçları olduğunu ezberlediğini belirten Özhaseki, Cizre'de 17 bin 175 yapının hasarlı olduğunu, bunlardan 30 bin lira ve altındaki hasarların bedelini nakit olarak ödediklerini, eşya bedellerini ödemeye devam ettiklerini aktardı.
İlçede 3 bin 287 konutun inşasına başladıklarını, yıkılan ağır hasarlı bina sayısının daha az olduğunu ancak daha fazla konut yaptıklarına işaret eden Özhaseki, ilçede 3 cami ve 2 taziye evinin yapımına da başladıklarını, Şırnak'ın güzel konutlara ihtiyacı olduğunu vurguladı.
- "Devletimize küsme hakkımız yok"
Hasar gören evlerde oturan vatandaşlarla anlaşma oranının yüzde 75'e yükseldiğini, bu oranın Şırnak'ta yüzde 90'ları geçtiğine dikkati çeken Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evi yıkılan her kardeşimize bir ev vermek bizim devlet olarak borcumuz. Burada bir kötülük yaşandı, Allah bir daha yaşatmasın. Ama bunlardan da ders çıkarmamız gerekiyor. Bu devlet bizim devletimiz.
Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan ulus devlet fikri belki o günlerin şartlarında aslında hak vermediğim halde söylüyorum bir takım baskılar yapmış. Bu baskıları sadece burada yaşayanlar görmemişler ki, Türkiye'nin her bir köşesinde o baskılar vardı. 28 Şubat geldi belediye başkanıyım ve olmadık bir sürü sıkıntılarla karşı karşıyayım. Devletin bir bakanı olarak bunları anlatmam doğru olmaz ama bu yanlış uygulamalardan dolayı devletimize küsme hakkımız yok."
- "Neden bir yatırımdan vazgeçelim ki?"
Özhaseki, 15 yıldır AK Parti'nin iktidarda olduğuna işaret ederek, hiçbir hapishanede işkence olmadığını, ret ve asimilasyon yaşanmadığını, Türkiye'yi getirdikleri noktanın belli olduğunu, bunların çok kolay gerçekleşmediğini dile getirdi.
"İlk yıllardan itibaren başlayan Cumhuriyet mitingleri arkasından devam eden muhtıralar, cumhurbaşkanlığı seçimleri, Danıştay saldırıları daha sonra devam eden 17-25'ler ve sonra devam eden Gezi olayları... Bunların her biri hükümeti devirme, yapılan işlerin önünü kesme operasyonlarıydı. Gezi olayları size göre çok masum olaylar mıydı? Ne yazık ki öyle değildi. Gezi olaylarından sonra hükümet gezi olayları temsilcilerini Ankara'da toplantıya çağırdı." ifadelerini kullanan Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:
"Eğer denilseydi ki, '12 milyon ağaç dikeceksiniz yoksa protestoları bırakmıyoruz.' Bunu söyleyenlerin ellerinden öperdim. Hayır böyle bir istek yoktu. Ne istiyorlardı üçüncü havalimanından vazgeçin. Onu başka devletler de istiyor. Üçüncü köprüden vazgeçelim. Neden bir yatırımdan vazgeçelim ki? Dünyanın en önemli yatırımlarından biri bu. Nükleerden de vazgeçin. Nükleerden neden vazgeçiyoruz ki, şu anda dünya üzerinde 454 nükleer var. Paris'in etrafında 6, Londra'nın 9, Madrid'in etrafında 6 nükleer var. Devam eden onlarca nükleer tesis var. Neden Türkiye'nin nükleere geçmesini istemiyorsunuz, maksat nedir? Madem 12 ağacın yer değiştirilmesi ise 2 ay sonra CHP'li Yalova belediye başkanı 150 yıllık çınarları çatır çatır kesti. İtiraz edin hadi."
- "Şimdi vatandaşın evlerini tek tek yapıp teslim etme zamanı"
Bakan Özhaseki, terör saldırılarının yaşandığı yerlerde 70 binden fazla hasarlı birimin bulunduğunu, bunların yaklaşık 30 bininin kullanılamaz durumda olduğunu vurgulayarak, şimdi yaraları sarma ve uyanık olma zamanı olduğunun altını çizdi.
Vatandaşın suçu ve günahının bulunmadığını, masum olduğunu kaydeden Özhaseki, "Vatandaşın evini talan edenler belli. Şimdi vatandaşın evlerini tek tek yapıp teslim etme zamanı. Bu bölgeleri yaparken yeni bir dizayn, yaşam ortamı, alt ve üst yapısı ile mükemmel bir şehir çıkarma zamanı. Kolay olmayacak ama yapacağız." şeklinde konuştu.
- "Kardeşliği tesis edeceğiz"
Özhaseki, devletin ilk görevinin güvenlik ikinci görevinin ise kalkınma olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Eğer biri eline silah alırsa devlet ona vurur. Eğer bir hırsız anarşist ortaya çıkarsa insanların huzurunu evinde oturmasına mani olan bir ahlaksız çıkarsa devlet ona vurur. Bu devletin kudret elidir. Devletin de yapması gerekendir. O olmadığı zaman anarşi hakim olur. Kimse evine gidemez, canı malı güvende olmaz. 'Ya devlet başa ya kuzgun leşe' denir. Devlet yaraları sarar, mazlumların yanında olur, yere düşeni kaldırır ve orada ne kadar sıkıntı varsa gidermek için elinden geleni yapar. Şimdi bu yaraları sarılacağı zaman. Bu zararları gidereceğimiz zaman. Artık hep birlikte yatırımların yapılıp önümüzün açılacağı zaman. Aslında un var, yağ da var. Her türlü helva yapmaya ortam da var. Bunu hep birlikte yapacağız. Bunun zamanı geldi. Bunu yaparken de kardeşliği tesis edeceğiz."
- "Kucaklarında oturdukları ülke bunları piyon olarak kullanıyor"
Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğunu, bu coğrafya üzerinde oynanan oyunlar olduğuna dikkati çeken Özhaseki, oyunların çoğunun da dışarıdan tezgahlandığını söyledi.
"FETÖ gibi bir bela, bunları bilmeyen var mı? 40 yıldır içimizde varlar. Hassas bir şekilde gelmişler. Hizmet ettiklerini, ülkeye sevdalı insanlar yetiştirdiklerini, okullar yaptıralım hayır işleyelim demişler. Birçok insan da iyi niyetle onlara yardım etmiş. Fakat gerçek yüzlerini 15 Temmuz'da gördük." diyen Özhaseki, şöyle devam etti:
"Dindar olduklarını söylemişler ama dinin hiçbir hükmünü işlememişler. Bunlarda hırsızlık var mı var, imtihan sorularını da çalıyorlar, başka çocukların hakkını da yiyorlar. Bunlar bir başkasına iftira edip kumpaslarla içeride yatırmışlar mı? Dinde böyle bir şey yok ama bunlarda var. Özel hayatı dikizleme, çalma, hırsızlık, üçkağıtçılık bunlarda var. Peki bunların hangisinin dinde yeri var? Hazreti Peygamber bunların hangisine razı olurdu. 15 Temmuz'da masum insanları çatır çatır vurdular mı bu namussuzlar. Peki dindarlık neresinde bunun? Anladık ki kucaklarında oturdukları ülke bunları piyon olarak kullanıyor. İstedikleri zaman, 'Şu şekilde hareket edin.' diyor."
Terör örgütü PKK'nın saldırılarına değinen Mehmet Özhaseki, "Her canı sıkılan her hak arayan dağa çıkamaz. Benim canımın da çok sıkıldığı olmuştur ama hakkımı başka mecralarda arıyorum ben. Hakkımız neyse sonuna kadar arayacağız ve söyleyeceğiz ama silah alıp komşunun çocuğunu vuramam, güvenlik güçlerini çocuğu ve eşiyle arkasından vuramam, gece baskınları yapıp, insanları katledemem. Böyle bir hakkım yok. Hiçbir hak uğruna bu vahşilikler yapılamaz, çukur kazılamaz, vatan bölünemez. Bunlar yapılırsa devlet gelir. O yüzden Allah bir daha da yaşatmasın." açıklamasını yaptı.
Terör örgütü DEAŞ'ın batının uydurduğu proje, bir örgüt olduğunu, İslami hiçbir akımda yerinin bulunmadığını vurgulayan Özhaseki, "Onu oraya koydular ve onu bahane ederek herkes oraya toplandı. Şimdi ülkemizin güney taraflarında 50-100 kilometre aşağıda bütün emperyal ülkeler var mı? Bu ülkeler ne yapıyorlar buralarda, bunların burada sınırları mı vardı? Ortak bir tarihimiz mi var bunlarla. Din kardeşi miyiz, kültür bağımız mı var, ortak bir geçmişimiz mı var? Bu ülkeler kendi içlerinde bir olabilmek için her türlü oyunu yapıyorlar ve beraber olmanın güçlü olmanın tadını çıkarıyorlar. Ama gelip burada parça parça ayırıyorlar." şeklinde konuştu.
- "Çok uyanık olmamız lazım"
ABD'de bir sürü eyalet olduğunu, bir arada durmak ve beraber olmak için çırpındıklarına dikkati çeken Özhaseki, AB'de 28 ülkenin bulunduğunu, onlarca ayrı ırk ve din olduğunu, menfaat çatışmasına rağmen beraber olmak için onların da çırpındığını bildirdi.
Özhaseki, şu ifadeleri kullandı:
"Bir arada durabilmek için AB normları diye bir şey uydurdular, çabalıyorlar. Çıkmak isteyenin de önünü kesiyorlar çıkmasın diye. Rusya'da sadece Ruslar mı yaşıyor? Neden beraber olmak için bütün bu emperyal güçler çabalıyor da bizim coğrafyamıza gelip asrın başında ülkelere bölerek şimdi şehirlere, mahallelere, köylere bölerek bu parçalanmışlığı yapıyorlar. Biz de hiç akıl yok mu, ne yaptıklarını bilmiyor muyuz bunların? Bunlara karşı çok uyanık olmamız lazım. Kendileri bir ve güçlü olmak için beraberliğin o gücünü hissedip dünyaya hakim olmak için her şeyi yapıyorlar ama bizim coğrafyamıza gelip lime lime ediyorlar. Ne yazık ki içimizden de bazı cahiller ve gafiller ufak tefek sebeple dahi kalkıyor silahını alıyor, çatışmaya başlıyor. Böyle bir vahşilik var mı, bu oyuna neden geliyoruz bizler?."
Emperyalist ülkelerin bugüne kadar hiçbir ülkeye insan hakları ve demokrasi getirmediğini belirten Özhaseki, "Irak'a girdiler, Irak'a mı geldi insan hakları, Suriye'ye mi geldi?. Gittikleri her yere kan ve gözyaşı götürdüler. Onlarda insaf ve vicdan bulunmuyor." dedi.
Türkiye'nin Suriye'deki binlerce insan için kapılarını açtığını vurgulayan Özhaseki, Türkiye'nin zalim dünyanın merhamet adası olduğunu aktardı.
Avrupa'da tel örgülerin çekildiğini anlatan Özhaseki, şu değerlendirmede bulundu:
"Zavallı mazlum bir mülteci oraya kapak atmaya giderken arkadan çelmeler atılıyor. Fransa'da bir belediye mültecilere su verene dava açıyor. Nerede sizde vicdan? Kendisine gelen mazluma su vermekten imtina eden ülkeler güya bizim coğrafyamıza gönül dünyamıza barış getirecekler. Yapılacak tek şey var bir ve beraber olacağız. Birbirimize saygı duyacak, birbirimizi Allah için seveceğiz, içimizdeki insanların yaşam tarzı ne olursa olsun 'başımızın üstüne' diyeceğiz. Eğer bir haksızlık varsa hep birlikte onu konuşacağız. Ama kendi içerimizde bunu konuşarak yapacağız. Çatışarak değil, silahla, kanla, gözyaşıyla bir yere varılmıyor."
Terör örgütlerinin dışarıdan desteklendiğini anlatan Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, "Bizim gidecek bir yerimiz yok. Arap kardeşimiz de Kürt kardeşimiz de Türkmen kardeşlerimiz de geliyor. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozdurmasın." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz