Perşembe günü 2.63’ten açılan Dolar/TL uzun bir süre yatay seyretmesinin ardından 2.62’nin altına indi ve 2.58 seviyelerine kadar geriledi. Kur ABD'den gelen verilerin ardından TSİ 17:29'da yüzde 1,18 düşüşle yüzde 2,5977 oldu.
Kur Çarşamba gününe 2.66 seviyesinden başlamıştı. Çarşamba günü açıklanan ABD perakende satışlar verisinin analist tahminlerinin altında kalmasının ardından kurda düşüşler görülmeye başladı. Dolar/TL geriledi ve 2,62 seviyesi üzerinde kaldı.
Dolar endeksi yüzde 0,2 düşüş ile 93.375 seviyesine geldi. Euro/TL kuru ise yüzde 1 düşerek 2,9619 oldu. Euro/dolar yüzde 0,32 artış ile 1,1401 seviyesine ulaştı.
ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları, geçtiğimiz hafta gerileyerek, son bir ayın ortalamasını 15 yılın en düşük seviyesine çekti. ABD Çalışma Bakanlığı'nın açıkladığı veriye göre, başvurular 9 Mayıs'ta sona eren haftada 264 bin oldu. Bloomberg anketine katılan ekonmomistlerin tahmin medyanı 273 bin olmuştu. ABD'de üretici fiyat endeksi ise Nisan'da bir önceki aya göre geriledi. ABD Çalışma Bakanlığı'nın yayınladığı veriye göre ÜFE yüzde 0.4 düştü. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin tahmin medyanı yüzde 0.1 artış olmuştu. Endeks Mart ayında yüzde 0.2'lik artış ile son 5 ayın tek yükselişini göstermişti. Fiyatlar son 12 ay genelinde ise yüzde 1.3 geriledi. Çekirdek enfasyon da yüzde 0.2 gerileme gösterdi.
ABD verileriyle doların yönünün aşağı çevrildiğini ve düşüşün bugün de sürmesinin beklenmesi gerektiğini söyleyen Ekinci Economics Consulting Ekonomisti Şevin Ekinci, “Özellikle saat 15.30'da açıklanacak olan ABD verisi önemli. Orada haftalık işsizlik maaş başvurularında geçen haftaya göre yükseliş bekleniyor. Veride gecen haftaya göre yükseliş beklentisi gerçekleşmezse kur tekrar yataya dönebilir. Ancak ben yine de dolar/TL kurunda 2.60 seviyesinin kısa vadede görülmesini bekliyorum. 2.60 seviyesinin altının ise daha önce belirttiğim gibi görülmesinin hala zor olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin risk priminde kalıcı bir iyileşme olmadığını dile getiren Ekonomist Sengül Dağdeviren, "USD/TRY'nin gerilemesinde temel olarak EUR/USD'deki hızlı yükseliş etkili olmuş gibi görünüyor çünkü ABD ile AB arasında büyümenin AB lehine geliştiğini gösteren verilerin devam ettiği bir dönemdeyiz ve sanırım bu "güçlü dolar" beklentilerini en azından kısa vadede biraz değiştirdi. Ama bence kalıcı bir yön değişikliğinden bahsetmek için erken. Yine de özellikle ABD hisse senedi piyasalarının ulaştığı seviyelere dair kaygılı yorumların devam ettiği bir ortamda bu veri akışının yeniden sermaye girişlerinin AB'ye yönelmesine destek olabileceğini görüyoruz. Ama bu da çok sürdürülebilir değil çünkü S&P 500 için geçerli olan aşırı değerlenme kanımca DAX100 için de geçerli (burada sadece AMB'nin teşvik politikasının devam edecek olması belki taşınabilirliği etkilemeye devam edebilir). Diğer bir deyişle uzunca bir süredir para politikalarındaki farklılaşmanın (Fed sıkılaştırmaya hazırlanırken, AMB'nin yeni genişletici önlemler almasının) EUR/USD üzerinde etkili olduğu görmüştük bahsettiğimiz AB'ye dair olumlu büyüme bakışının kalıcı olması halinde bu daha dengeli bir büyüme ortamına işaret edeceği için bir süre olumlu havayı destekleyebilir. Ancak sürdürülebilirlik kanımca hala çok kırılgan, Çin'de büyüme hala zayıf dünyada dengeli büyümeden bahsedemiyoruz. %50 EUR ve %50 USD'den oluşan döviz sepetinde de biraz gerileme görüyoruz ama hala 2.80'nin üzerinde yani yüksek seviyelerde tutunuyor. Türkiye'nin risk priminde kalıcı bir iyileşme olduğunu da söyleyemeyiz henüz. Ama orta vadede dünyada büyümeye dair beklentilerin iyileşmesi (ki burada AB'de büyüme beklentisinin iyileşmesi bizim en önemli ticari ortağımız olarak daha da büyük önem taşıyor) kalıcı olursa bu Türkiye'nin negatif ayrışmasının da zaman içinde azalmasına yardımcı olabilir ama petrol, iç gelişmeler vs de bu iyileşmenin ivmesinde önemli olacaktır. Sonuç olarak EUR/USD'nin çok hareketli olduğu bir dönemdeyiz döviz sepetine bakmak gerçek TL değeri açısından daha doğru bir referans olabilir" yorumunu yaptı.
HSBS Portföy Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gencal, "Şu anda pozisyonlanmaların bir miktar 'square'e dönmesi söz konusu diyelim, vakti zamanında elinde uzun pozisyon tutanların, piyasada önümüzdeki dönemde seçim tarafında pozitif olabilecek birtakım süreçlerdeki o algıyı, açıkçası pozisyonsuz olarak girmek üzere pozisyonlarını boşaltmalarından kaynaklanan bir şey yaşıyoruz. Aynı zamanda bir miktar yurtdışından da bir giriş var ama bu girişin kaynağının herhangi bir şekilde ABD ve Avrupa menşeli fonlar olduğunu pek düşünmüyoruz. Farklı bir takım girişler olduğu konusunda birtakım söylentiler de var piyasada. Kaynağı konusunda bir spekülasyon yapmak istemiyorum. Kur bu nedenle aşağı geldi. Bu seviyelerden artık kurum alışları geliyor. Önümüzdeki döneme dair özellikle döviz borçlarını karşılamak için. Kurdaki düşüşte bir taraftan da paritenin etkili olduğunu söylemekte fayda görüyorum. Parite 1.1425'lere kadar çıktı. Paritedeki yukarı yönlü hareketin dolar/TL'ye yansıması oluyor. Bugün sepet anlamında Türk Lirası değer kazandı gibi görünüyor ama diğer taraftan baktığımız zaman da euro yükseliyor. Euro hala 3 civarlarında dengesini koruyor. Euronun 3.08'lere kadar gittiği bir süreç olmuştu. Önümüzdeki dönemde gelecek kurum alışları ve seçim riskinin fazlaca fiyatlanması ile kurun geri dönüş yapabileceğini düşünüyorum. Euro/dolar tarafından ekonomik verileri izlemekte fayda var. Uzun vadede euronun değer kaybedeceği bir döneme girileceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Bloomberght
Kaynak: Diyarbakır Söz