Genellikle Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin'den Söğüt ilçesine gelen işçiler, kurdukları naylon çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor.
Yaz mevsiminde "küçük Antalya" olarak bilinen Sakarya Vadisi'ndeki köylere ortalama 4 bine yakın tarım işçisi geliyor. Sabahın erken saatlerinde kalkan kadın ve erkekler, tarlada 40 lira yevmiyeyle çalışarak hem geçimlerini sağlıyor hem de çocuklarının yeni eğitim öğretim yılının hazırlıklarını yapıyor.
Çaltı köyü muhtarı Osman Akça, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevsimlik işçiler için köy çıkışında yerleşim yeri oluşturduklarını, ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi.
Mevsimlik işçilerin mart ayının sonlarında köylerine geldiklerini ve ağırlıklı seralarda çalıştıklarını aktaran Akça, şöyle konuştu:
"Küçük Antalya olarak adlandırılan bölgemizde yaklaşık 3 bin dönüm sera bulunuyor. İlkbahardan itibaren bin ile bin 500 civarında işçi, domates ve salatalık seralarında çalışmak üzere köyümüze ve çevre köylere Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin'den geliyor. Köyümüz bu anlamda istihdam sağlıyor. 2 bin civarındaki nüfusumuz yaz aylarında 3 bin 500'ü buluyor. Mevsimlik işçiler, sabah erken saatlerde seralarda çalışmaya gidiyor ve akşam saatlerine kadar çalışıyorlar. Sera sahipleri, işçilerin yemek ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Sezon bittiği zaman işçilerin çoğunluğu memleketlerine dönüyor ama burada kalan işçiler oluyor çünkü kış mevsiminde de seralarımızda domates ve salatalığın yanı sıra marul ve yeşil soğan üretiyoruz. Kış sezonunda da mevsimlik işçilere ihtiyaç duyuyoruz."
Mevsimlik işçilerin sorumlularından Abdurrahman Kartal da yaz mevsiminde bölgelerinden çalışmak isteyen işçileri getirdiklerini söyledi.
Okullar kapandıktan sonra geçimlerini sağlamak için gurbete çıktıklarını anlatan Kartal, şunları kaydetti:
"Biz mevsimlik kalıyoruz. Sezon bitiminde birçok aile okulların açılması nedeniyle memleketlerine dönüyorlar. Bir sezon kazandıkları paralarla geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Gurbette çalışmak zor gelmiyor çünkü aynı ülkenin, aynı memleketin insanlarıyız. Ha burası ha Adana fark etmiyor ama çadırlarda yaşamak biraz zor geliyor."
Kaynak: Diyarbakır Söz