Bölgede özellikle Şanlıurfa ve Gaziantep çevresinde rağbet gören ve "Arap koyunu" olarak da adlandırılan ivesi cinsi koyunlar, işletme müdürlüğünde çoğunlukla damızlık olarak besleniyor.
Yüksek süt verimi ve etinin lezzetiyle bilinen koyunlar, her yıl ihaleyle Türkiye'nin değişik illerinden gelen besicilere satılıyor. İşletmenin önemli gelir kalemleri arasında yer alan koyunların satışından elde edilen gelir, hayvancılık projelerinde kullanılıyor.
Yaklaşık 90 bin koyunun bulunduğu işletmede, yüksek verimli hayvanlar arasında yapılan döllenme sayesinde elde edilen üstün özellikli yaklaşık 40 bin kuzu, görevli veteriner hekim, ziraat mühendisi, veteriner sağlık teknisyeni ve çobanlar tarafından itinayla büyütülüyor.
Doğumdan 10 gün sonra annelerinden ayrılan, sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez belli saatlerde süt emmeleri sağlanan elit kuzular, sürekli olarak kontrol altında tutuluyor. 90 günlük olduklarında tamamen sütten kesilen kuzulardan yüzde 70'i besiye alınıp, daha sonra ihaleyle satılırken, diğerleri ise koç olarak sürülere dahil ediliyor.
İşletme şefi veteriner hekim Özgüç Ustabaş, Ceylanpınar TİGEM'de 90 bin baş ivesi ırkı koyun bulunduğunu ve bunların en güzel şekilde yetiştirildiğini belirtti.
Bu yıl işletmede yaklaşık 33 bin koyundan 40 bin civarında kuzu elde ettiklerini anlatan Ustabaş, kuzuları sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez anneleriyle buluşturduklarını söyledi.
Ustabaş, son 5 yıldır yapılan çalışmalar neticesinde ikiz doğum oranının arttığını dile getirerek, bu yıl ikiz doğurma oranının yüzde 24 civarında olduğunu kaydetti.
- Doğum dönemlerinde her sürüyle 5 çoban ilgileniyor
Ustabaş, özellikle doğumlar döneminde iş yoğunluğunun arttığını, kuzulara daha iyi bakabilmek için de bu dönemlerde işçi sayısını artırdıklarını söyledi.
Kuzuların daha iyi gelişmesi için sürekli önlerinde yem bıraktıklarını anlatan Ustabaş, şu bilgileri aktardı:
"Her ağılda 650 koyunumuz var. Doğum esnasında her sürüye 5 çoban bakar. Yeminden, suyundan diğer bakımlara kadar her şeyle çoban arkadaşlar yakından ilgilenir. Sağlık bakımından ise veteriner ve sağlık teknikerlerimiz aşı ve ilaç programını düzenli olarak gerçekleştirirler. Koyunlar meraya çıkmadıkları bu dönemde günlük belli saatlerde iki kez yemleniyor. Kuzular ise günde iki defa anneleriyle buluşup süt emer. Yaklaşık 2 saat anneleriyle kaldıktan sonra dinlenmeleri için ağıllara alınır. Burada her zaman kuzuların önünde temiz su ve yem bulunur. Bunu hem ilgili çoban hem de sağlıkçı arkadaşlar düzenli olarak takip eder. Bu sayede kuzulara en iyi şekilde bakım yapmaya çalışıyoruz."
- "Bebek gibi ilgi istiyorlar"
İşletmedeki çobanlardan Salih Yıldırım da 10 yıldır TİGEM'de görev yaptığını söyledi.
Özellikle doğum dönemlerinde işlerinin yoğunlaştığını anlatan Yıldırım, işletmedeki hayvanların özenle yetiştirildiğini belirtti. Yıldırım, "Uzun süredir burada çalışıyorum. Hayvanları çok sevdiğim için yoğun olmasına rağmen iş de kolay geliyor. Özellikle kış döneminde kuzular dolayısıyla işimiz artıyor. Günümüz neredeyse kuzularla ilgilenerek geçiyor. Kuzular bebekler gibi sürekli ilgi istiyor. Hangisi emmiyor ya da yem yemiyorsa hemen müdahale ediyoruz." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz