Van'ın Gevaş ilçesinde 242 milyon 25 bin 546 liralık yatırımla yaklaşık 50 bin hanenin elektrik ihtiyacının karşılanabileceği rüzgar enerjisi santrali (RES) kurulması için çalışma başlatıldı.
"Güneş şehri" anlamına gelen "Tuşba" adıyla yıllarca Urartu Krallığı'na başkentlik yapan Van, güneş enerjisinin ardından rüzgar enerjisi üretimiyle de yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanıldığı illerden biri olacak.
Coğrafi yapısıyla Türkiye'de rüzgar enerjisinden elektriğin üretilebileceği en verimli şehirler arasında gösterilen Van'ın bu potansiyelinin ekonomiye kazandırılması amacıyla 14 rüzgar türbininin yer aldığı RES kurulacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ekim ayında teşvik belgesi verilen Ares Elektrik Üretim AŞ, 242 milyon 25 bin 546 liralık yatırımla Gevaş ilçesindeki Balaban mevkisinde kuracağı RES'le rüzgardan elektrik enerjisi üretecek.
Altyapı çalışmalarına başlanan 50 megavat gücündeki santralin tamamlanmasıyla yaklaşık 50 bin hanenin enerji ihtiyacı karşılanacak.
- "İlk kez bir firma bölgemizde çalışma yapıyor"
Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, AA muhabirine, Van'ın güneş enerjisinin yanında rüzgar enerjisinin de değerlendirildiği bir kent haline geldiğini söyledi.
Kentin rüzgar enerjisinde iyi bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Bilmez, "Rüzgar enerjisiyle ilgili ilk kez bir firma bölgemizde çalışma yapıyor. Teşvik belgesini de aldı. İnşallah en kısa zamanda faaliyete geçer. Hem güneş hem de rüzgar enerjisi sektörlerinde çalışan tüm yatırımcılar kentimizin bu potansiyelinden haberdar. Bir çok firma üretim için bizimle irtibat halinde. Bu çalışmalarla ülke ekonomisine ciddi anlamda değer katan bir kent olmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
- 50 bin hanenin günlük enerji ihtiyacı karşılanabilecek
Firmanın şantiye şefi Serdar Ekser ise bölgede uzun süredir sürdürdükleri rüzgar ölçümlerini tamamladıklarını ve santralin kurulması için çalışmaya başladıklarını söyledi.
Projenin hayata geçireceği alana 17 kilometrelik bağlantı yolu açtıklarını, şantiye sahası, türbinlerin kurulacağı alanları ve yollarını belirlediklerini anlatan Ekser, şunları kaydetti:
"14 rüzgar türbini kuracağız. Santralimiz 50 megavat gücünde olacak. 3,8 megavatlık türbinler kullanacağız. 20-25 kişilik bir personelle çalışacağız. Tüm yenilebilir projelerde olduğu gibi rüzgar enerjisi santralinde de mümkün olduğu kadar yerli materyaller kullanacağız. Dışa bağımlılığı azaltarak bu yönüyle de ülke ekonomisine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Projenin tamamlanmasıyla yaklaşık 50 bin hanenin günlük enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olacağız."
- "Bölgemiz ve ülkemiz açısından sevindirici"
Rüzgar enerjisi konusunda araştırma yapan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Nuri Almalı da bölgede farklı noktalarda yaptıkları ölçümlerde rüzgar enerjisi üretim potansiyelini belirlediklerini belirtti.
Santrallerin kurulacağı alanlarda öncelikle rüzgar hızının yıllık ortalaması ve bölgenin lokasyonunun ortaya çıkarılması gerektiğini anlatan Almalı, şöyle konuştu:
"Yenilenebilir enerji konusunda gelişmiş ülkelere göre çok ileri sayılmayız. Bunun nedeni, teknolojik ürünlerin varlığı, kurulum maliyetinin yüksek olması ve coğrafi şartlar. 2018'de toplam enerji ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 6,6'sını rüzgardan sağladık, Eylül 2019'a kadar bu rakam yüzde 8'lere çıktı. Bu çok iyi bir artış oranı. Devletin teşvikleri söz konusu. Bölgemizde de ilk kez böyle bir çalışma yapılıyor. Bölgemiz ve ülkemiz açısından sevindirici bir konu."
Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi için teşviklerin artırılması gerektiğini belirten Almalı, "Yenilebilir enerjilerin en güzel tarafı fosil yakıt ve benzeri bir kaynak kullanılmadan üretilmesi. Çevreye herhangi bir gaz salınımı yok. Rüzgar türbinleri için çok büyük alana ihtiyaç yok. Ekolojik sisteme olumsuz bir etkisi de bulunmuyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz