Zeybekci, dünya ticaretinde standartların, denetim ve kalitenin her zamankinden daha önemli hale geldiğini ancak 1,8 milyar Müslümanın helal ürün ihtiyacına ilişkin belgelendirmenin henüz küresel çapta tamamlanamadığını söyledi.
Helal ürün belgelendirmesi hususunda İslam dünyasında çok başlılık bulunduğuna işaret eden Zeybekci, İslam ülkeleri arasındaki farklı uygulamaların ticaretin gelişmesinin de önüne geçtiğini anlattı.
Helal belgelendirme konusunda 2010 yılında Türkiye öncülüğünde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çatısı altında önemli adımlar atıldığını dile getiren Zeybekci, "Helal Gıda Standardı" ve "Helal Akreditasyon Standardı"nın İİT bünyesinde kabul edildiğini, merkezi Türkiye olan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsünün (SMIIC) kurulduğunu ve uluslararası bu teşkilatın üye sayısının 36'ya yükseltildiğini bildirdi.
- "Yaklaşık 1,2 trilyon dolarlık potansiyel"
Zeybekci, helal standardı kadar, helal belgeli ürünlere güven temini ve belgelerin karşılıklı tanınmasına zemin oluşturması açısından helal akreditasyon sisteminin önem arz ettiğini, bu bağlamda Türkiye'nin helal belgelendirmesi ve akreditasyonu konusundaki merkez konumunu güçlendirecek bir kuruluşa ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Bu çerçevede Ekonomi Bakanlığınca "HAK Kuruluş Kanun Taslağı" hazırlandığını ve temmuz ayında Başbakanlığa sevk edildiğini belirten Zeybekci, hafta başında Bakanlar Kurulunda da bu konuda sunum yaptıklarını ve düzenlemenin imzaya açılmasına karar verildiğini söyledi.
Bakan Zeybekci, şunları kaydetti:
"HAK, ülkemizin helal belgelendirmesi ve akreditasyon alanındaki merkez konumunu güçlendirecek, Türkiye'nin bu alandaki kural koyucu ve yön belirleyici özelliğini belirginleştirecek. Bugün dünya genelinde yaklaşık 1,2 trilyon dolarlık helal gıda potansiyeli mevcut ve her sene hızla artıyor. Kozmetik, eczacılık ve diğer pek çok ürünü dahil ettiğimizde küresel helal ürün potansiyeli 3,9 trilyon dolara ulaşıyor. Türkiye, İslam ülkeleri arasında en büyük üretim merkezi olma özelliği taşıyor. Bu nedenle de küresel helal ürün pazarından azami derecede istifade etmemiz gerekiyor. İslam ülkeleri arasında, kültür coğrafyamızda, trendleri ve tüketim alışkanlıklarını önümüzdeki dönemde Türkiye'nin belirlemesini hedefliyoruz. Bu nedenle helal ürün pazarındaki 3,9 trilyon dolarlık potansiyele kayıtsız kalmayacağız, bu konuda öncü olacağız."
Kaynak: Diyarbakır Söz