SAMSUNG Electronics Türkiye’nin, tüketici araştırma şirketi Twentify aracılığıyla Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırma, Türk tüketicisinin klima kullanım alışkanlıklarını ve satın alma kararı verirken nelere dikkat ettiğini ortaya çıkardı.
Araştırmaya göre Türkiye'de her 10 evden 3'ünde klima bulunuyor. Kullanıcılar alacakları klimaların öncelikle uygun fiyatlı olmasına, ısıtma/soğutma süresinin kısa olmasına, enerji tasarruflu olmasına, dayanıklı olmasına dikkat ediyor.
Mayıs ayı içerisinde Türkiye genelinde yapılan araştırmaya katılanların yüzde 45’i ideal bir klimanın A++ enerji sınıflı olması gerektiğini ifade etti. Aynı zamanda klimanın odadaki görünümünün iyi olması, az yer kaplaması ve bulunduğu ortamı hızlı bir şekilde ısıtması -soğutması da ideal bir klimadan beklenen önemli özellikler olarak öne çıktı.
SATIN ALMA KARARINI NELER ETKİLİYOR?
Araştırmada tüketicilerin satın alma kararlarında en etkili faktörler; uygun fiyatlı olması, ısıtma/soğutma süresinin kısa olması, enerji tasarruflu olması, dayanıklı olması, markasının klima konusunda uzman olması, havayı temizleme özelliğinin olması, filtresinin kolayca temizlenebilmesi, rahatsızlanmaları azaltacak özellikler bulundurması ve akıllı telefonlarla kontrol edilebilmesi olarak sıralandı.
KLİMA ÇARPMASI KULLANICILARI ENDİŞELENDİRİYOR
Araştırma sonuçlarına göre klimalar için en çok aile fertlerinin bir arada olduğu salon ve oturma odaları tercih ediliyor. Kullanıcıların neredeyse yarısı çocuklarının rahatsızlanacağından endişelendikleri için çocuk odalarında klima kullanmıyor. Kullanıcıları endişelendiren diğer konular ise klimanın sık kullanıldığı aylarda elektrik faturasının yüksek geleceği düşüncesi ve klima çarpması yüzünden rahatsızlanma riski olarak öne çıkıyor. Kullanıcılar klima çarpmasından kendilerini korumak için klima açıkken karşısında durmamak, gün içinde çok fazla açmamak, üfleme yönünü değiştirmeye çalışmak veya ortamı havalandırmak gibi yöntemlere başvuruyor.
"SAMSUNG’UN ÇARPMAYAN KLİMASINA BÜYÜK İLGİ VAR"
Araştırma sonuçlarını yorumlayan Samsung Electronics Türkiye’nin Tüketici Elektroniği Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mert Gürsoy, “Firma olarak kullanıcılarımızdan gelen geri bildirimler bizim için çok önemli. Bu bakış açısıyla, tüketicilerimizin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan yenilikçi ürünler geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarımıza her sene 14 milyar dolar yatırım yapıyoruz. Bu çalışmalarımızın meyvelerinden birisi olan rüzgârsız serinlik teknolojisine sahip Wind-Free klima modellerimiz ile klima çarpması sorununu ve bunun yarattığı rahatsızlıkları tamamen ortadan kaldırdık. Üzerindeki 21 bin mikro delikten havayı dağıtarak ortamı rüzgar oluşturmadan serinleten Wind-Free klimalarımız, hızlı soğutma sistemi ile kıyaslandığında enerji tüketimini yüzde 72’ye kadar düşürerek kullanıcıların enerji tasarrufu hassasiyetine de yanıt veriyor" diye konuştu.
TÜRKİYE’DE HER 10 EVDEN 3’ÜNDE KLİMA VAR
Geçtiğimiz yıl pazara sundukları Wind-Free klima modellerini bu yıl çeşitlendirdiklerini belirten Gürsoy, “Türkiye’deki hanelerin yüzde 32’sinde klima bulunuyor. Bu, her 10 evden sadece 3’ünde klima olduğu anlamına geliyor. Bu oranın önümüzdeki dönemde artacağını ve yeni klima alacakların Wind-Free gibi en yeni teknolojilere sahip modellere yöneleceklerini öngörüyoruz. O nedenle bu yıl Türkiye’de satışta olan A++ soğutma enerji sınıflı Wind-Free özellikli modellerimizin sayısını 6’ya çıkardık. Türkiye’deki kullanıcıların klima çarpmasına karşı ne kadar hassas olduğunu araştırmamız da ortaya koyduğu için rüzgârsız serinlik teknolojisine sahip Wind-Free klima modellerimizin satışlarının bu yaz daha da artmasını bekliyoruz ” dedi.
Samsung Wind-Free klimaların internete bağlanabilme özelliğinin önemine de değinen Gürsoy, kullanıcıların eve gelmeden önce cep telefonlarıyla klimalarını kontrol ederek ortamın ısısını ayarlayabilmelerinin, akıllı yaşam tarzına da hitap ettiğini belirtti. 2017 senesinde Türkiye’de satılan klimaların sadece yüzde 3.1’inde internet üzerinden kontrol edilebilme özelliği bulunduğunu söyleyen Gürsoy, bu oranın önümüzdeki 10 yıl içinde yüzde 50’ye ulaşmasını beklediklerini kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz